33 kez görüntülendi.
mustafa yıldız kapak

M. Mustafa YILDIZ – 30 Ocak 2025

 

Türkiye, 21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’da meydana gelen büyük yangın faciasının derin üzüntüsünü yaşıyor.

Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 insanımızı kaybettik. Ölenler arasında çocuklar da vardı. Yaşanan bu trajedi hepimizin yüreğinde derin bir yara açtı.

Ancak ne yazık ki, bu büyük acının gölgesinde bile siyasi tartışmalar yükselmeye devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada bu konuya değindi.

Önemli uyarıları vardı.

Erdoğan hem yangınla ilgili soruşturmanın detaylarını hem de muhalefetin tutumunu değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin tüm imkânlarının seferber edildiğini ve sorumluların yargıya hesap vereceğini vurguladı. “Kimin sorumluluğu, ihmali varsa tekmili birden hesap sorulması için gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, yaşananların bir katliam boyutunda olduğunu belirtti.

Soruşturma Derinleşiyor

Yangının ardından başlatılan geniş çaplı soruşturmada gözaltına alınanların sayısı 28’e yükseldi, 19 kişi ise tutuklandı.

Tutuklananlar arasında otel sahibi, genel müdür, yerel itfaiye yetkilileri ve Bolu Belediye Başkan Yardımcısı da bulunuyor.

İlk incelemelerde, otelin yangın güvenliği önlemlerinde ciddi eksiklikler olduğu tespit edildi.

Özellikle yangın alarmlarının kapalı olması ve duman sensörlerinin eksikliği dikkat çekiyor.

Yangının çıkış nedeni olarak mutfakta bulunan kızgın yağın suyla söndürülmeye çalışılması gösterildi. Bu sırada bacaların tıkalı olduğu ve donmuş yağların alev alarak yangını büyüttüğü tespit edildi.

Geçtiğimiz gün bu köşede dile getirdiğimiz yangının çıkış noktası olan mutfak bacasının rutin temizliğinin yapılmamış olması iddiası ise henüz yanıtlanabilmiş değil.

Ancak gerçek de ortada. Temiz olsa yangın bu hızla büyümezdi.

Ayrıca, otel çalışanlarının ifadelerine göre, yangın başladıktan sonra otel müdürü, “Sadece personelleri uyandırın, müşterileri rahatsız etmeyin” talimatı vermişti.

İlginizi çekebilir!  Batı’nın Siyonist İsrail projesinin raf ömrü doluyor… Geri sayım başladı…

Bu skandal detay, yangının neden bu kadar büyük bir faciaya dönüştüğünü gözler önüne serdi.

Ancak tek suçlu olarak kamuoyunun önüne bir otel müdürünün atılması da yüreklerdeki yangını dindirmez.

Yangının otel yönetiminin ihmali nedeniyle hızla büyüdüğü, otelin yangına karşı yeterli donanıma sahip olmadığı, itfaiyenin geç ve yetersiz müdahale ettiği iddiaları da soruşturma kapsamında inceleniyor.

Bu noktada sıralı bir ihmaller zinciri olduğu göze çarpıyor. Gözler denetimi yapan belediyeye çevrilmiş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti grup toplantısındaki konuşmasında sadece yangının sorumlularını değil, muhalefetin tutumunu da eleştirdi.

Bu da önemliydi.

Toplumda bu tür olaylardan sonra konunun siyasileşmesi noktasında bir rahatsızlık oluştu.

Cumhurbaşkanı da tam olarak bu konuyu gündeme getirdi.

Muhalefeti, geçmişte yaşanan trajedilere sessiz kalmakla suçlayan Erdoğan,

+İzmir’de elektrik akımına kapılan iki genç,

+Beşiktaş’taki gece kulübü yangınında hayatını kaybeden işçiler

+ve Antalya’daki teleferik kazası gibi olayları hatırlattı.

“Siz yüzsüzce siyasi ahlaktan bahsediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, muhalefetin her felaketi hükümete yükleme çabasını eleştirerek, yangının ardından yapılan bazı açıklamaların sorumsuzluk içerdiğini söyledi. “Biz burada 78 vatandaşımızın

acısını yaşarken, muhalefet yine yangını siyasete malzeme yapmanın peşinde. Bunu kabul edemeyiz. Devletimiz tüm imkanlarıyla olayın üzerindedir ve gereken neyse yapılacaktır” dedi.

Bu noktada kritik bir soru sormamız gerekiyor:

Türkiye’de bazı olaylar neden hızla siyasi tartışmaya dönüşüyor?

Yoksa birileri beceriksizliğini siyasete yükleyerek sorumluluktan kaçmanın peşinde mi?

Yangın gibi büyük felaketler, siyaset üstü meselelerdir. Evet, işin siyasi boyutu mutlaka vardır ve olacaktır da…

Hatta hükümetin bu noktada sorumlulukları da vardır. Kanun yapıcıların da sorumluluğu vardır.

Ama bizde felaketler sığ tartışmaların gölgesinde çözümsüzlüğe itilmekte.

Yapılan kısır tartışmalar nedeniyle bir türlü caydırıcı cezalar ve uyulması gereken kurallar oluşturulamıyor.

İlginizi çekebilir!  Bu Yıl Hac Organizasyonunda Neler Olacak? – Mustafa Yıldız

Türkiye’de her trajedi hızla siyasi polemiklere dönüşüyor.

Bu tür olaylar karşısında herkesin sorumluluk alması gerekirken, kamplaşma, çözüm yerine suçlamaları öne çıkarıyor.

Evet, sorumlular hesap vermelidir. Ancak bu hesap yalnızca bir tarafın değil, herkesin vermesi gereken bir hesaptır.

 

Denetim görevini yerine getirmeyenler, ihmale göz yumanlar, rant uğruna insan hayatını hiçe sayanlar kim olursa olsun adalet önüne çıkarılmalıdır.

Öte yandan yangın sonrası İstanbul Valiliğinden “İşte bu!” dedirtecek bir karar geldi.

Yangının ardından İstanbul Valiliği, yangın güvenliği konusunda yeni denetimlerin yapılacağını açıkladı.

Valilikten yapılan açıklamada, “İlimizde bulunan tüm kamu ve özel sektöre ait bina, tesis ve işletmelerin yürürlükteki yangın mevzuatına uygunluğunun denetimi yapılacak” ifadeleri kullanıldı.

Bu kapsamda oteller, restoranlar ve büyük işletmelerde yangın önlemlerinin yeterliliği yeniden gözden geçirilecek.

Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulması da olumlu bir adım.

Eğer benzer trajedilerin önüne geçilmek isteniyorsa, siyasetçisinden iş insanına, belediye yetkilisinden otel sahibine kadar herkes elini taşın altına koymalıdır.

Türkiye artık acıları siyasete kurban etmemeli. Bu yangında hayatını kaybeden 78 insanın hatırasına en büyük saygı, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için samimi bir çaba göstermek olacaktır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.