URFALININ TERAZİSİ MİLİM ŞAŞMAZ!

haydar as

Yazılarım bazen eşzamanlı yayınlanmadığı için, bir önceki “siyasi müptezeller” yazımdan hemen sonra benzer bir olayın Urfa’da yaşanması beni şaşırtmadı desem yeridir.

Her ne kadar Urfalının terazisi Urfalıyı hafif tartar deselerde Urfa’nın terazisi milim şaşmaz! Sorun tartanda değil tartılandadır aslında!

AKPartide 4 dönem milletvekilliği , MKYK üyeliği ve son olarak Genel Başkan danışmanlığı yapıp siyasi kariyerini borçlu olduğu Akparti’den ayrılan M.Kasım Gülpınar bildiğiniz gibi YRP’ ye katılarak Urfa Büyük Şehire aday oldu.

Şimdi hepiniz sanıyorsunuzki; Sayın Gülpınar Akparti’den adaylık başvurusunda bulunmuş tercih edilmeyincede istifa etmiş.

Şimdi efendim bu zat-ı muhterem öylesine partiler üstü biriymiş gibi kendini hissediyorki adaylık başvurusu bile yapmaya gerek görmeden görevin kendisine tevdi edilmesini beklemiş görev verilmeyincede basmış istifayı.

Önceki yazımdaki egoları tavan olmuş kişilere canlı bir örnek aslında bu olay.

İstifa sonrası Gazeteci Saygı Öztürk’e yapmış olduğu ilk açıklama ile alakasız bir gerekçe sunduğunu görüyoruz aslında.

Sayın Gülpınar yaptığı açıklamada “Halka sırtımı dönersem bir daha Şanlıurfa’ya giremem” diyerek konuşuyor ama

Adama demezler mi Şanlıurfa’ya yüzünüzü ne zaman döndünüz acaba?

Hanginizin umurunda ki Urfa..

Bugüne kadar Urfa’ya yapmış olduğunuz akıllarda kalan bir katkı var mı acaba?

Hiç kimse kusura bakmasın, hepiniz Akparti rüzgarıyla balonlarınızı şişirip Tepeden Ankara’ya indiniz. Kişisel hiç bir katkınız yoktur.

Bugün bağımsız olarak girseniz alacağınız oy 15-20 bini geçmez iken ısrarla halk bizi istiyor diyerek 1 milyon 250 bin seçmenin iradesini temsil ediyor havasına girmeniz ilginç bir tutum veya algı operasyonu olsa gerek.

Zaten Genel Merkezde bunun farkında olduğu için size rağmen kararını veriyor.

Hangi halk sizi çağırıyor Allah aşkına, toplasan 20-30 kişiyi geçmeyen belediyeden nemalanamayanlar dışında kim sizi göreve çağırdı.

İlginizi çekebilir!  İkinci Dünya Casuslar Savaşı

Yok eğer gerçekten Halk birilerini çağırsa idi inanın bu siz olmazdınız Sayın Gülpınar.

Sizden önce, bu memleketin en az sizin kadar değerli bir birinden liyakatlı evlatları varken size sıra gelmezdi diye düşünüyorum.

Birde unuttuğunuz çok önemli bir konu var, Urfa’nın siyasi tarihine bir göz atarsanız Urfalı siyasete yön verir, yön verdirtmez.

Elbette ki her ilde olduğu gibi Urfa belediyesinin de hizmetlerini beğenmeyenler olabilir olmalıda zaten, ama siz kalkıp Genel Merkezin aylardır yapmış olduğu araştırmalardan sonra vermiş olduğu kararı protesto ediyorsunuz.

Hemde demografik yapısı hassas olan bir ilde bana göre sakıncalı bir işe çomak sokuyorsunuz.

Aynı hatayı, hatta ihaneti 2019
yerel seçimlerinde Sebahattin Cevheri yaparak adeta ateşle oynamıştı, Allahdan Urfa halkı büyük bir feraset örneği sergileyerek oynanmak istenen oyunu bozmuş, Sayın Beyazgül’ü büyük bir farkla göreve getirmişti.

Bugün size göre bir hak, bir zorunluluk olan bu kararınız, yarın sizi istemediğiniz bir ittifakın başında gören seçmenlerinizde veya yakın akrabalarınızda nasıl bir duygu oluşturacak diye düşünmediniz mi hiç.

Siz asıl o zaman Urfa’ya ne yüzle gireceğinizin hesabını yapın bence.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Yazılarım bazen eşzamanlı yayınlanmadığı için, bir önceki “siyasi müptezeller” yazımdan hemen sonra benzer bir olayın Urfa’da yaşanması beni şaşırtmadı desem yeridir.

Her ne kadar Urfalının terazisi Urfalıyı hafif tartar deselerde Urfa’nın terazisi milim şaşmaz! Sorun tartanda değil tartılandadır aslında!

AKPartide 4 dönem milletvekilliği , MKYK üyeliği ve son olarak Genel Başkan danışmanlığı yapıp siyasi kariyerini borçlu olduğu Akparti’den ayrılan M.Kasım Gülpınar bildiğiniz gibi YRP’ ye katılarak Urfa Büyük Şehire aday oldu.

Şimdi hepiniz sanıyorsunuzki; Sayın Gülpınar Akparti’den adaylık başvurusunda bulunmuş tercih edilmeyincede istifa etmiş.

Şimdi efendim bu zat-ı muhterem öylesine partiler üstü biriymiş gibi kendini hissediyorki adaylık başvurusu bile yapmaya gerek görmeden görevin kendisine tevdi edilmesini beklemiş görev verilmeyincede basmış istifayı.

Önceki yazımdaki egoları tavan olmuş kişilere canlı bir örnek aslında bu olay.

İstifa sonrası Gazeteci Saygı Öztürk’e yapmış olduğu ilk açıklama ile alakasız bir gerekçe sunduğunu görüyoruz aslında.

Sayın Gülpınar yaptığı açıklamada “Halka sırtımı dönersem bir daha Şanlıurfa’ya giremem” diyerek konuşuyor ama

Adama demezler mi Şanlıurfa’ya yüzünüzü ne zaman döndünüz acaba?

Hanginizin umurunda ki Urfa..

Bugüne kadar Urfa’ya yapmış olduğunuz akıllarda kalan bir katkı var mı acaba?

Hiç kimse kusura bakmasın, hepiniz Akparti rüzgarıyla balonlarınızı şişirip Tepeden Ankara’ya indiniz. Kişisel hiç bir katkınız yoktur.

Bugün bağımsız olarak girseniz alacağınız oy 15-20 bini geçmez iken ısrarla halk bizi istiyor diyerek 1 milyon 250 bin seçmenin iradesini temsil ediyor havasına girmeniz ilginç bir tutum veya algı operasyonu olsa gerek.

Zaten Genel Merkezde bunun farkında olduğu için size rağmen kararını veriyor.

Hangi halk sizi çağırıyor Allah aşkına, toplasan 20-30 kişiyi geçmeyen belediyeden nemalanamayanlar dışında kim sizi göreve çağırdı.

İlginizi çekebilir!  Gençlerin yurt dışını seçmesi kaçış mı, tercih mi?

Yok eğer gerçekten Halk birilerini çağırsa idi inanın bu siz olmazdınız Sayın Gülpınar.

Sizden önce, bu memleketin en az sizin kadar değerli bir birinden liyakatlı evlatları varken size sıra gelmezdi diye düşünüyorum.

Birde unuttuğunuz çok önemli bir konu var, Urfa’nın siyasi tarihine bir göz atarsanız Urfalı siyasete yön verir, yön verdirtmez.

Elbette ki her ilde olduğu gibi Urfa belediyesinin de hizmetlerini beğenmeyenler olabilir olmalıda zaten, ama siz kalkıp Genel Merkezin aylardır yapmış olduğu araştırmalardan sonra vermiş olduğu kararı protesto ediyorsunuz.

Hemde demografik yapısı hassas olan bir ilde bana göre sakıncalı bir işe çomak sokuyorsunuz.

Aynı hatayı, hatta ihaneti 2019
yerel seçimlerinde Sebahattin Cevheri yaparak adeta ateşle oynamıştı, Allahdan Urfa halkı büyük bir feraset örneği sergileyerek oynanmak istenen oyunu bozmuş, Sayın Beyazgül’ü büyük bir farkla göreve getirmişti.

Bugün size göre bir hak, bir zorunluluk olan bu kararınız, yarın sizi istemediğiniz bir ittifakın başında gören seçmenlerinizde veya yakın akrabalarınızda nasıl bir duygu oluşturacak diye düşünmediniz mi hiç.

Siz asıl o zaman Urfa’ya ne yüzle gireceğinizin hesabını yapın bence.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.