Anasayfa - Köşe Yazısı - Rabia Yavuz - Üniversite bize ne katar?

Üniversite bize ne katar?

Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 30 Eylül 2023

Üniversite tercih zamanı her öğrenci ve ailesi için kritik bir dönemdir. Tercihler yapıldı ve şimdi hem keyifli hem de uzun bir yolculuk yeni öğrencilerimizi bekliyor. Nasıl bir üniversite hayatı arzuladığınızın farkında olmak, üniversite eğitiminin sizin için anlamını ve imkanlarını sorgulamak iyi bir motivasyon kaynağı olabilir. Herkesin farklı bir beklentisi olabilir üniversiteye okumak konusunda. Ebeveynlerini rahatlatmak, ele güne karşı onları onurlandırmak istemeye ya da mezuna kalıp geride kalacağından endişelenmeye kadar pek çok niyeti barındırır üniversite tercihi…

İş güç sahibi olmak için ilk adım, adamdan sayılmak, itibar kazanmak için bir girişim bir yanıyla üniversite okumak. Sebepleri ve niyetleri çoğaltmak mümkün. Elbette mezun olduğumuzda alanında uzmanlaşmış biri olarak meslek sahibi olmak ve onu en iyi şekilde yapabilmek çok önemli.  Ama bundan daha fazlasını sunabilir üniversite deneyimi size. Kendi sesinizi bulmak, muhakeme gücünüzü geliştirmek, yeteneklerinizi keşfetmek hatta zaaflarınızı bulup düzeltebilmek için çok iyi bir alan ve zaman bulabilirsiniz.  Dahası yaşadığımız dünyayı doğru okuyabilmek, eleştirel bakabilirken yüksek perdelerden ahkâm kesmeden, ayakları yere basan çözüme yönelik fikirler de üretebilmek adına çok büyük bir fırsat olarak gördüm iyi bir üniversitede eğitim almayı.

Eğitim hayatı boyunca en önemli kaynak kitaplardan daha çok; meraktır. Merak, çocukluğun alameti farikasıdır. Çocuklar öğrenmeye, bilmeye olan açlıkları sayesinde her şeyi ilk kez görmenin heyecanı ile capcanlı gözlerle dünyaya bakar. Kendilerini hayata, doğaya, oyunlara ve sorulara hesapsızca bırakırlar. Her şeye dokunmak, her şeyi denemek isterler. Merak sayesinde bilgiye giden her yolculuktan eli boş dönmez insanoğlu. Seçeceğiniz eğitim yuvasının sadece çalışmak istediğiniz alanlarda ihtiyacınız olacak olan becerileri sağlaması ile yetinmeyin. Ayrıca merakınızı diriltecek, her sorunun sorulabileceği bir ortamda, keşfettiğiniz cevaplarla inşa ettiğiniz bilgi dünyalarında kendi benliklerinizi de tanıma fırsatını arayın.

İlginizi çekebilir!  Zeytinyağında Bir Dünya Markamız Neden Yok?

Herkesin ama en çok da çocuk sahibi insanların şahitlik edeceği üzere her çocuk birbirinden farklıdır ve eşsizdir. Atalarımızın dediği gibi beş parmağın beşi de nasıl aynı değilse aynı anne babadan genlerini almış olsalar, aynı aile ve çevrede büyüseler bile çocuklar birbirlerinden farklıdır. Bu farklılığın kazandırabileceği zenginliği örselemeyecek bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var. Günümüzde standartlara dayalı eğitim sistemi bu farklılıkları gözeterek değil de kimi benzerliklerin üzerinde ilerliyor ne yazık ki. Bu benzerlikler içinde kaybolacak birçok öğrencinin imdadına ise çok kıymetli öğretmenlerin şahsi müdahaleleri çözüm olabilir. O nedenle öğretmenlerinizle kuracağınız her iletişim kanalı size çok şey öğrenme ve daha da önemlisi yaparak öğrenme fırsatı verir.

İlk öğretmenlerimiz annelerimiz. Onlar her daim öğretmenlerimiz. Kendi tecrübelerimden birini paylaşmak istiyorum bu konuda. Yıllar önce başörtüsü yasağı yüzünden eğitim hayatına devam edemeyen birçok öğrenciden biri de bendim. Yasak kalktığında tekrar üniversiteye dönmek istedim ve bir dershaneye gittim. Yeni sınav sistemi hakkında bilgi almak ve durumumu değerlendirmek istiyordum. Dershanede bulunan rehberlik hizmeti veren hoca bana “kibarca” eğitim hayatına dönmek için geç kaldığımı ve gerçekçi olup bu meraktan vaz geçmemi söyledi. Eve döndüğümde moralimin bozuk olduğunu fark eden annem, “Hz. Muhammed (sav) 40 yaşında peygamberlik ile görevlendirildi. Allah dileseydi daha genç birine ya da daha genç olduğu bir dönemde ona bu görevi verebilirdi. 40 yaşından sonra yüklendiği bu misyon ile dünyayı değiştirdi. Mühim olan doğru bildiğinden vazgeçmemektir. Sen azmettiğin işte kararlı ol” dedi. Ben de annemin verdiği bu nasihati dinledim ve azim ile sınava hazırlandım. Girmemem gerektiği söylenen bu sınavın neticesinde iyi bir derece ile Türkiye sıralamasına girdim ve Türkiye’deki dilediğim her üniversitenin bana kapısını açabilecek bir sonuç aldım. Benim hikayemde olduğu gibi, bir öğrencinin merak ve istek ateşini bir rehberlik hocası söndürebilir, ya da bir anne bu ateşi tekrar canlandırabilir. Hangi okula giderseniz gidin, hiçbir okul öğretmenlerinden daha iyi olamaz. Öğretmenler sadece bilginin öğrencilere ulaşmasını sağlamakla kalmazlar, onların hayatına etki eder, onlara yol gösterirler. En iyi öğretmenler ise öğrencilerinin merakını ateşleyen, onlarda bulunan azmi teşvik edenlerdir. Bu yüzden üniversite seçiminde okulun kampüs gibi fiziksel özelliklerinden daha önemli olanın kıymetli hocalardan oluşan bir akademik kadrosunun olmasıdır diye düşünüyorum.

İlginizi çekebilir!  Bursa’nın Omertası: Çelik Ailesi ve Bozbey İttifakı - Mehmet Hakan Kekeç

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 30 Eylül 2023

Üniversite tercih zamanı her öğrenci ve ailesi için kritik bir dönemdir. Tercihler yapıldı ve şimdi hem keyifli hem de uzun bir yolculuk yeni öğrencilerimizi bekliyor. Nasıl bir üniversite hayatı arzuladığınızın farkında olmak, üniversite eğitiminin sizin için anlamını ve imkanlarını sorgulamak iyi bir motivasyon kaynağı olabilir. Herkesin farklı bir beklentisi olabilir üniversiteye okumak konusunda. Ebeveynlerini rahatlatmak, ele güne karşı onları onurlandırmak istemeye ya da mezuna kalıp geride kalacağından endişelenmeye kadar pek çok niyeti barındırır üniversite tercihi…

İş güç sahibi olmak için ilk adım, adamdan sayılmak, itibar kazanmak için bir girişim bir yanıyla üniversite okumak. Sebepleri ve niyetleri çoğaltmak mümkün. Elbette mezun olduğumuzda alanında uzmanlaşmış biri olarak meslek sahibi olmak ve onu en iyi şekilde yapabilmek çok önemli.  Ama bundan daha fazlasını sunabilir üniversite deneyimi size. Kendi sesinizi bulmak, muhakeme gücünüzü geliştirmek, yeteneklerinizi keşfetmek hatta zaaflarınızı bulup düzeltebilmek için çok iyi bir alan ve zaman bulabilirsiniz.  Dahası yaşadığımız dünyayı doğru okuyabilmek, eleştirel bakabilirken yüksek perdelerden ahkâm kesmeden, ayakları yere basan çözüme yönelik fikirler de üretebilmek adına çok büyük bir fırsat olarak gördüm iyi bir üniversitede eğitim almayı.

Eğitim hayatı boyunca en önemli kaynak kitaplardan daha çok; meraktır. Merak, çocukluğun alameti farikasıdır. Çocuklar öğrenmeye, bilmeye olan açlıkları sayesinde her şeyi ilk kez görmenin heyecanı ile capcanlı gözlerle dünyaya bakar. Kendilerini hayata, doğaya, oyunlara ve sorulara hesapsızca bırakırlar. Her şeye dokunmak, her şeyi denemek isterler. Merak sayesinde bilgiye giden her yolculuktan eli boş dönmez insanoğlu. Seçeceğiniz eğitim yuvasının sadece çalışmak istediğiniz alanlarda ihtiyacınız olacak olan becerileri sağlaması ile yetinmeyin. Ayrıca merakınızı diriltecek, her sorunun sorulabileceği bir ortamda, keşfettiğiniz cevaplarla inşa ettiğiniz bilgi dünyalarında kendi benliklerinizi de tanıma fırsatını arayın.

İlginizi çekebilir!  Trump ve Ekibinin Filistin Yaklaşımı ve Hamas'ın Zaferi! - Adem Kılıç

Herkesin ama en çok da çocuk sahibi insanların şahitlik edeceği üzere her çocuk birbirinden farklıdır ve eşsizdir. Atalarımızın dediği gibi beş parmağın beşi de nasıl aynı değilse aynı anne babadan genlerini almış olsalar, aynı aile ve çevrede büyüseler bile çocuklar birbirlerinden farklıdır. Bu farklılığın kazandırabileceği zenginliği örselemeyecek bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var. Günümüzde standartlara dayalı eğitim sistemi bu farklılıkları gözeterek değil de kimi benzerliklerin üzerinde ilerliyor ne yazık ki. Bu benzerlikler içinde kaybolacak birçok öğrencinin imdadına ise çok kıymetli öğretmenlerin şahsi müdahaleleri çözüm olabilir. O nedenle öğretmenlerinizle kuracağınız her iletişim kanalı size çok şey öğrenme ve daha da önemlisi yaparak öğrenme fırsatı verir.

İlk öğretmenlerimiz annelerimiz. Onlar her daim öğretmenlerimiz. Kendi tecrübelerimden birini paylaşmak istiyorum bu konuda. Yıllar önce başörtüsü yasağı yüzünden eğitim hayatına devam edemeyen birçok öğrenciden biri de bendim. Yasak kalktığında tekrar üniversiteye dönmek istedim ve bir dershaneye gittim. Yeni sınav sistemi hakkında bilgi almak ve durumumu değerlendirmek istiyordum. Dershanede bulunan rehberlik hizmeti veren hoca bana “kibarca” eğitim hayatına dönmek için geç kaldığımı ve gerçekçi olup bu meraktan vaz geçmemi söyledi. Eve döndüğümde moralimin bozuk olduğunu fark eden annem, “Hz. Muhammed (sav) 40 yaşında peygamberlik ile görevlendirildi. Allah dileseydi daha genç birine ya da daha genç olduğu bir dönemde ona bu görevi verebilirdi. 40 yaşından sonra yüklendiği bu misyon ile dünyayı değiştirdi. Mühim olan doğru bildiğinden vazgeçmemektir. Sen azmettiğin işte kararlı ol” dedi. Ben de annemin verdiği bu nasihati dinledim ve azim ile sınava hazırlandım. Girmemem gerektiği söylenen bu sınavın neticesinde iyi bir derece ile Türkiye sıralamasına girdim ve Türkiye’deki dilediğim her üniversitenin bana kapısını açabilecek bir sonuç aldım. Benim hikayemde olduğu gibi, bir öğrencinin merak ve istek ateşini bir rehberlik hocası söndürebilir, ya da bir anne bu ateşi tekrar canlandırabilir. Hangi okula giderseniz gidin, hiçbir okul öğretmenlerinden daha iyi olamaz. Öğretmenler sadece bilginin öğrencilere ulaşmasını sağlamakla kalmazlar, onların hayatına etki eder, onlara yol gösterirler. En iyi öğretmenler ise öğrencilerinin merakını ateşleyen, onlarda bulunan azmi teşvik edenlerdir. Bu yüzden üniversite seçiminde okulun kampüs gibi fiziksel özelliklerinden daha önemli olanın kıymetli hocalardan oluşan bir akademik kadrosunun olmasıdır diye düşünüyorum.

İlginizi çekebilir!  Kendimizle Baş Başa Kalmanın Anksiyete Üzerindeki Etkisi

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Rabia YAVUZ – 30 Eylül 2023

Üniversite tercih zamanı her öğrenci ve ailesi için kritik bir dönemdir. Tercihler yapıldı ve şimdi hem keyifli hem de uzun bir yolculuk yeni öğrencilerimizi bekliyor. Nasıl bir üniversite hayatı arzuladığınızın farkında olmak, üniversite eğitiminin sizin için anlamını ve imkanlarını sorgulamak iyi bir motivasyon kaynağı olabilir. Herkesin farklı bir beklentisi olabilir üniversiteye okumak konusunda. Ebeveynlerini rahatlatmak, ele güne karşı onları onurlandırmak istemeye ya da mezuna kalıp geride kalacağından endişelenmeye kadar pek çok niyeti barındırır üniversite tercihi…

İş güç sahibi olmak için ilk adım, adamdan sayılmak, itibar kazanmak için bir girişim bir yanıyla üniversite okumak. Sebepleri ve niyetleri çoğaltmak mümkün. Elbette mezun olduğumuzda alanında uzmanlaşmış biri olarak meslek sahibi olmak ve onu en iyi şekilde yapabilmek çok önemli.  Ama bundan daha fazlasını sunabilir üniversite deneyimi size. Kendi sesinizi bulmak, muhakeme gücünüzü geliştirmek, yeteneklerinizi keşfetmek hatta zaaflarınızı bulup düzeltebilmek için çok iyi bir alan ve zaman bulabilirsiniz.  Dahası yaşadığımız dünyayı doğru okuyabilmek, eleştirel bakabilirken yüksek perdelerden ahkâm kesmeden, ayakları yere basan çözüme yönelik fikirler de üretebilmek adına çok büyük bir fırsat olarak gördüm iyi bir üniversitede eğitim almayı.

Eğitim hayatı boyunca en önemli kaynak kitaplardan daha çok; meraktır. Merak, çocukluğun alameti farikasıdır. Çocuklar öğrenmeye, bilmeye olan açlıkları sayesinde her şeyi ilk kez görmenin heyecanı ile capcanlı gözlerle dünyaya bakar. Kendilerini hayata, doğaya, oyunlara ve sorulara hesapsızca bırakırlar. Her şeye dokunmak, her şeyi denemek isterler. Merak sayesinde bilgiye giden her yolculuktan eli boş dönmez insanoğlu. Seçeceğiniz eğitim yuvasının sadece çalışmak istediğiniz alanlarda ihtiyacınız olacak olan becerileri sağlaması ile yetinmeyin. Ayrıca merakınızı diriltecek, her sorunun sorulabileceği bir ortamda, keşfettiğiniz cevaplarla inşa ettiğiniz bilgi dünyalarında kendi benliklerinizi de tanıma fırsatını arayın.

İlginizi çekebilir!  Ülkemizin Savunmasına Nasıl Katkıda Bulunabiliriz? – Fatih Ünlü

Herkesin ama en çok da çocuk sahibi insanların şahitlik edeceği üzere her çocuk birbirinden farklıdır ve eşsizdir. Atalarımızın dediği gibi beş parmağın beşi de nasıl aynı değilse aynı anne babadan genlerini almış olsalar, aynı aile ve çevrede büyüseler bile çocuklar birbirlerinden farklıdır. Bu farklılığın kazandırabileceği zenginliği örselemeyecek bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var. Günümüzde standartlara dayalı eğitim sistemi bu farklılıkları gözeterek değil de kimi benzerliklerin üzerinde ilerliyor ne yazık ki. Bu benzerlikler içinde kaybolacak birçok öğrencinin imdadına ise çok kıymetli öğretmenlerin şahsi müdahaleleri çözüm olabilir. O nedenle öğretmenlerinizle kuracağınız her iletişim kanalı size çok şey öğrenme ve daha da önemlisi yaparak öğrenme fırsatı verir.

İlk öğretmenlerimiz annelerimiz. Onlar her daim öğretmenlerimiz. Kendi tecrübelerimden birini paylaşmak istiyorum bu konuda. Yıllar önce başörtüsü yasağı yüzünden eğitim hayatına devam edemeyen birçok öğrenciden biri de bendim. Yasak kalktığında tekrar üniversiteye dönmek istedim ve bir dershaneye gittim. Yeni sınav sistemi hakkında bilgi almak ve durumumu değerlendirmek istiyordum. Dershanede bulunan rehberlik hizmeti veren hoca bana “kibarca” eğitim hayatına dönmek için geç kaldığımı ve gerçekçi olup bu meraktan vaz geçmemi söyledi. Eve döndüğümde moralimin bozuk olduğunu fark eden annem, “Hz. Muhammed (sav) 40 yaşında peygamberlik ile görevlendirildi. Allah dileseydi daha genç birine ya da daha genç olduğu bir dönemde ona bu görevi verebilirdi. 40 yaşından sonra yüklendiği bu misyon ile dünyayı değiştirdi. Mühim olan doğru bildiğinden vazgeçmemektir. Sen azmettiğin işte kararlı ol” dedi. Ben de annemin verdiği bu nasihati dinledim ve azim ile sınava hazırlandım. Girmemem gerektiği söylenen bu sınavın neticesinde iyi bir derece ile Türkiye sıralamasına girdim ve Türkiye’deki dilediğim her üniversitenin bana kapısını açabilecek bir sonuç aldım. Benim hikayemde olduğu gibi, bir öğrencinin merak ve istek ateşini bir rehberlik hocası söndürebilir, ya da bir anne bu ateşi tekrar canlandırabilir. Hangi okula giderseniz gidin, hiçbir okul öğretmenlerinden daha iyi olamaz. Öğretmenler sadece bilginin öğrencilere ulaşmasını sağlamakla kalmazlar, onların hayatına etki eder, onlara yol gösterirler. En iyi öğretmenler ise öğrencilerinin merakını ateşleyen, onlarda bulunan azmi teşvik edenlerdir. Bu yüzden üniversite seçiminde okulun kampüs gibi fiziksel özelliklerinden daha önemli olanın kıymetli hocalardan oluşan bir akademik kadrosunun olmasıdır diye düşünüyorum.

İlginizi çekebilir!  Siber-Terörde Yeni Aşama

 

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

En Çok Okunanlar!