Prof. Dr. Celalettin Yavuz – Güvenlik Politikaları Uzmanı – 26 Ağustos 2023

Ağustos ayları engin Türk tarihinin zaferlere ve kahramanlıklarıyla yüklüdür. En önemlilerinden biri Milli Mücadele’nin sonlarına doğru 1922 yılı ağustosunda yaşanan Büyük Taarruz’dur. 26 Ağustos günü başlayan ve 30 Ağustos’ta sona eren, tarihinde ender rastlanan “kesin sonuçlu” bu zaferin yaşandığı 26-30 Ağustos “Zafer Haftası”nı biraz aralamaya çalıştık.

Büyük Taarruz’a Düşmanın Ruhu Duymadan Hazırlık

Genelkurmay ATASE Başkanlığı’nda Türk İstiklal Harbi başta olmak üzere, Harp Tarihi üzerine belgelere dayanarak eşsiz çalışmalar yapılmış ve yayınlanmıştır. Belgelere ilaveten bu savaşlara fiilen komutan ve subay olarak katılanların anılarıyla süslü eserler de zenginlik katmaktadır. Genelkurmay Başkanlığı’nın bu yayınlarına göre Büyük Taarruz harekatı başlamadan önce akıllara durgunluk veren bir “istihbarata karşı koyma” (İKK) faaliyeti icra edilmiştir. Örneğin cepheye asker sevki, gündüzleri düşman tayyarelerinin (uçakların) keşif gözetlemelerine takılmaması için geceleri yapılmış, askerler gündüzleri kamufle olmuşlardır. Düşman askeri birlikleri sürekli olarak izlenmiş, her hareketleri kontrol edilmiştir.

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, birkaç kez cephe gerisine yakın bölgelere geceleri gizlice trenle intikal ederek Cephe Komutanı İsmet Paşa ve İstihbarat Başkanı ile ayrıntılı olarak müzakere etmiş, yokluğu sırasında “Paşa Hazretleri rahatsız!” denilerek, cephe gerisine intikalinin gizliliği korunmuştur. Yani düşmana, Türk kuvvetlerinin bir karşı taarruz geliştireceği yönünde hiçbir emare şansı tanınmamıştır.

Bu arada Başkomutan, Genelkurmay Başkanı M. Fevzi (Çakmak) ve Cephe Komutanı harekatın nasıl olacağına birlikte doktrine olmuşlar, seçilen baskın ve sıklet merkezi gibi harp prensipleri, düşmanın beklemediği an ve sahalarda gerçekleşmiştir. Cephede her bir tepenin hangi birlik tarafından hangi gün ve saatte ele geçirileceği dahi hesaplanmıştır. Bu müthiş gizlilik sebebiyle Türklerin harekatı hakkında hiçbir istihbarat temin edemeyen Yunan kuvvetlerinin Komutanı General Trikopis, Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos sabahı öncesi (25 Ağustos akşamı) Afyonkarahisar’da büyük bir balo şöleni düzenlemiştir.

İlginizi çekebilir!  Bursa’nın Omertası: Çelik Ailesi ve Bozbey İttifakı - Mehmet Hakan Kekeç

Kınalı Kuzuları Kahramanlaştıran Türk Subayının Kahramanlık Örneği

26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz, düşmanın hiç de beklemediği Afyonkarahisar’ın Kocatepe mevkiinde sabahın erken saatlerinde topçuların yumuşatma atışlarıyla başladı. Yunan kuvvetleri şaşkınlık ve korku içerisinde bölgelerini savunmaya, cephenin zayıf yerlerine kuvvet kaydırmaya çalışırken Türk kuvvetleri daha önce belirlenen hedefleri teker teker ele geçiriyordu. Komutanlar kendilerini göreve ve zafere o kadar inandırmışlardı ki, hedefini vaktinde ele geçirmeyenler içerisinde üzüntüden intihar edenler bile vardı. I. Dünya Savaşı’nda yararlık göstermiş olan, iki İnönü savaşları ile Sakarya Meydan Muharebesi’ne de katılmış olan 57. Tümen Komutanı Yarbay Reşat Bey taarruzun ikinci günü, Başkomutan Gazi Paşa’ya söz verdiği saatte Çiğiltepe’yi geri alamayınca beylik tabancasıyla intihar etmişti. Oysa tepe bu olaydan sadece yarım saat sonra ele geçirilmiştir.

Burada intiharın teşviki değil, Türk komutanının son derece kutsal saydığı yurt savunması sırasındaki hasletlerine örnek verilmeye çalışılmıştır. Türk tarihi Mehmetçik’in eşsiz kahramanlık destanlarıyla doludur. Halk arasında yanlış bilinen “Mehmetçik” kavramı, “Peygamber Ocağı” Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) mareşalinden en kıdemsiz erine kadar tüm askerleri kapsamaktadır. TSK’de komutan personeline; birlik ruhunu, ardından kahramanlığı getiren vatan sevgisinin en büyük sevda olduğunu öğretir. Para, mal-mülk sevgisi unutulur. Çoğu zaman “Yalnız Kurt” olan komutan cesur, bilgili, mantıklı, hesaplı ve liderdir. Üniformaları giydiklerinde genellikle ürkek “Kınalı Kuzuları” kahraman yapan komutanlarıdır. Ünlü şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle milletimiz bir kez daha “İstiklal Marşı” yazacak duruma düşmesin. Şehitlerimiz rahmet, minnet ve şükranla anarken, Zafer Haftamız kutlu olsun.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.