24 kez görüntülendi.
ceyhun bozkurt kapak

Ceyhun BOZKURT – 28 Aralık 2024

 

Böyle bir teşbih yaptığım için tüm ayılardan özür dilemek gerekir ama hani derler ya, “Ayının 40 türküsü var 40’ı da ahlat ağacı üstüne”, ABD’li Michael Rubin’in de 40 türküsü varsa 40’ı da Türkiye’ye düşmanlık üstüne.

Dediğim gibi tüm ayılardan özür dilerim. Ayılar doğaya son derece büyük faydaları olan hayvanlardır. Popülasyon açısından, temizlik açısından vb. yönlerden ormanlardaki yaşama büyük katkı yaparlar.

Michael Rubin’in bırakın kendi türüne, ABD’ye, ailesine bile katkısı var mıdır, zannetmiyorum. Ama oturmuş, sürekli Türkiye’yi hedef alan yazılar yazıyor.

Rubin’in Ortadoğu Forumu’nda son 6 yazısı da Türkiye’yi hedef alan yazılar. Hatta 17 Aralık’taki “ABD’nin Suriye’de Türkleri Öldürmeye Hazırlanması Gerekiyor” başlıklı yazısında ABD’nin Fırat’ın doğusundaki terörist varlığını koruması için Türkiye ile çatışmaya, hatta Türkleri öldürmeye hazırlanmasını yazmış.

Rubin, 25 Aralık’taki yazısında da ABD’nin PYD/YPG’yi korumak için Suriye’nin kuzeyinde bir uçuşa yasak bölge ilan edilmesini talep etmiş. Örnek olarak 1991 sonrasında aynı ilanın Irak’ın kuzeyinde yapılmasını ve sonuç vermesini göstermiş.

Diğer yazılarında da aynı şekilde suçlamalarını sürdürmüş.

Ama Rubin’e üzücü bir haberim var. Türkiye, terörle mücadelesinde karşısında ABD’de de olsa, kararlılığını sürdürüyor. Rasyonel politikalar ve en az zararla terörün imhasındaki kararlılık üst seviyede.

Soru şu: ABD varlığı çok net ortadayken, bu nasıl gerçekleştirilecek? Çünkü ABD, hem doğrudan hem de dolaylı yöntemlerle bölgedeki varlığını ve aparatlarını korumak isteyecektir. Bunun için de her türlü girişim ve provokasyon yaşanabilir.

Örneğin bu satırları yazarken, Münbiç’te bombalı araç patlatıldı.

Ama macun tüpten çıktı. İstedikleri politikayı üretsinler, istedikleri provokasyonu yapsınlar, terör örgütü için son başladı. Türkiye terörsüz Türkiye hedefine adım adım ilerleyecek.  Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Balıkesir’de yaptığı konuşmada Türkiye’nin 2025’ten itibaren başta terör olmak üzere akut sorunlardan kurtularak, güney sınırlarının ötesindeki tehditleri yok ederek Türkiye Yüzyılında ilerleyeceğini vurguladı.

İlginizi çekebilir!  Türkiye'den Gazze'ye 3. yardım uçağı havalandı

Tekrar sorumuza dönelim: Türkiye Suriye’de terörü nasıl imha edecek?

Madde madde anlatalım:

30 KM’LİK DERİNLİKTE GÜVENLİ BÖLGE: Türkiye, 911 km’lik Suriye sınırı boyunca 30-40 km’lik hat boyunca bir güvenli bölge oluşturacak. Bu konuda TSK ve Suriye Milli Ordusu beraber çalışacak. Böylece PYD-YPG unsurları, sınırımızın 30-40 km’lik derinliğin tamamında sınırımızdan uzaklaştırılacak. Yani Ayn el Arap’ın da, Kamışlı’nın da, Malikiye’nin de terörden arındırılması vazgeçilmeyecek bir hedef.

RAKKA BÖLGESİ SMO TARAFINDAN TEMİZLENECEK: 27 Aralık’ta başlayan süreçte Suriye Milli Ordusu ağırlıklı olarak, PYD/YPG’nin işgalindeki Suriye topraklarına yönelmişti. Rakka’dan Halep’e yönelebilecek PYD/YPG’li teröristlerin hattını kesen SMO, ayrıca Tel Rifat ve Münbiç’i teröristlerden temizledi. Türkiye sınırının 30-40 km derinliğinin PYD’lilerden temizlenmesiyle beraber, teröristlerin daha güneye inmesine ve buraları kontrol etmesine de izin verilmeyecek. Tamamı Türk, Arap ve Kürt Suriyelilerden oluşan SMO, stratejik Rakka bölgesini ufak ufak temizleyecek.

FIRAT ÜZERİNDEKİ BARAJLAR VE ELEKTRİK SANTRALLERİ: Türkiye’nin geliştirdiği stratejide, Fırat nehri önemli bir yer tutuyor. Terör örgütü PYD/YPG, nehrin üzerindeki barajları ve barajlar üzerinden elektrik santrallerini de işgal altına almış durumda. Bu işgale son verilmesi, sadece Fırat’ın doğusu açısından değil, tüm Suriye açısından önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu işgallerin sona erdirilmesi de ana hedeflerden biri.

RAKKA’DAKİ ARAP AŞİRETLERİYLE İLETİŞİM: ABD’nin yönlendirmesiyle teröristlerin işgal ettiği Rakka’nın yaklaşık yüzde 85-90’lık bir kesimi Arap. Bölgede aşiretlerin de ciddi etkisi var. Türkiye, gerek doğrudan gerekse SMO üzerinden bu aşiretlerle de iletişimini yoğunlaştıracak, güçlü tutacak. Aşiretlerin de örgüte tavırlı olduğu biliniyor. Şam’da yeni dönemi ciddi şekilde destekleyen aşiretler, PYD/YPG terör örgütünün imhasını en az Türkiye kadar istiyor.

ŞAM’DA GÜÇLÜ VE MERKEZİ İRADENİN TESİSİ: Türkiye bunları yaparken, aynı zamanda Şam’da da güçlü bir siyasi iradenin, otoritenin oluşmasına destek verecek. Örneğin tüm grupların silahsızlandırılarak ve birleştirilerek, Suriye’yi terörden arındıracak, ülke sınırlarını İsrail gibi işgalcilere karşı koruma kapasitesine ulaşacak bir silahlı kuvvetlerin oluşumu için katkı sunacak. Bu da PYD/YPG başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin imhasına katkı sunacak.

İlginizi çekebilir!  Birinci Yılında Aksa Tufanı

KUŞATILMIŞ BİR PYD/YPG: Tüm baskılara rağmen, ABD’nin olası desteği sayesinde tam imha olmamış bir PYD/YPG’nin kuşatılmışlığı da sağlanacak. Örneğin Irak’ta Sudani yönetimi, ülkesinin Suriye’de sürece olumsuz dahil olmaması için sınırlarını kapatmıştı. Bu durum, PYD’nin doğudan da kuşatılması anlamına geliyor. Terör örgütüne destek, kısa bir süreliğine de olsa Ürdün’deki ABD üslerinden gelebilir. Ancak Ürdün’ün de diplomatik araçlarla baskılanmasıyla bu desteğin önü kesilecektir.

Özetle, Michael Rubin ve ABD’nin dış politika yapımında etkili olan düşünce kuruluşlarının “Aman SDG’yi (PYD/YPG’nin paravan örgütü) koruyun” çırpınışları nafile bir çaba olarak duruyor.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.