Haydar AS – 04 Aralık 2024
Suriye’de işler bizim arzuladığımız şekilde işliyor.
Desteklemiş olduğumuz, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve muhalif güçlerin mücadelesiyle oluşturulmak istenen terör koridoru büyük bir yara almış oldu.
Tel Rıfat’ın, rejim askerleri ve PKK/YPG den alınmış olması bugüne kadar Suriye’de verilen mücadelenin en önemli adımı olduğunu söyleyebiliriz.
Bu sürecin bir tuzak olduğu ihtimali üzerinde durup her zamankinden daha temkinli davranan Türkiye yoğun diplomasi çalışması yürüterek hem masada hem sahada istediği sonucu alarak amacına ulaşmış oldu.
Hem, yanı başımızda kurulmak istenen teröristan hayallerine büyük bir darbe vurmayı başardık.
Hem de, büyük bir bölümü Halep’ten göç eden mültecilerin ülkelerine geri dönüş yolunun açılmış olmasının önünü açtık.
Şimdi burada Rusya’ya büyük bir iş düşmektedir diye düşünüyorum.
Bu saatten sonra Putin muhalefet ile diyalog kurma zorundadır.
Eğer bu yolu seçerse Suriye’deki varlığını koruyabilir.
Yok eğer PKK/YPG ile ortak hareket etme yolunu seçerse kendini yalnızlığa iterek kısa bir süre sonra tasını tarağını toplayıp geri dönmek zorunda kalacaktır.
Fakat benim bu konudaki öngörüm
Gerek, Erdoğan-Putin görüşmesi, gerekse Fidan-Lavrov görüşmesi ile Rusya’nın Türkiye ile ortak hareket etme olasılığının güçlenmesi yönünde.
Aksi takdirde bölgedeki bütün gücünü kaybetmiş bir Rusya görmeye başlayacağız hep beraber.
ABD ve İsrail’e gelince…
Bunlar zaten PKK/YPG ve PYD terör örgütünü destekleyerek buraların kendi yönetiminde bir terör devleti olması için mücadele veriyorlar.
İran desen bizim için hiç bir hayırlı adım atmadığı gibi hep aleyhimize çalışmış.
Şimdi bizim ne yapmamız bekleniyor…
ABD, RUSYA, İRAN ve İSRAİL’in burnumuzun dibinde oyun kurduğu bir ülkede biz eli kolu bağlı oturup izleyecek miyiz, yoksa kendi milli güvenliğimiz için sahada biz de aktif olarak var olmalıyız mı?
Bizim amacımız belli, kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok, sadece kendi güvenliğimiz için yanı başımızda bize karşı tehdit oluşturan tüm unsurlarla mücadele etmek tek gayemizdir.
Karşımızda kim veya kimler olursa olsun…
Yıllardır kendi bekamız için verdiğimiz mücadeleyi yine kararlılıkla devam ettirmekten başka çaremiz yok.