34 kez görüntülendi.
bercan tutar banner

Bercan TUTAR – 11 Aralık 2024

 

Batılı hemen hemen bütün uzmanlar Suriye’deki devrimin başat aktörünün Türkiye olduğu konusunda hemfikir. Her ne kadar İsrail ve ABD’nin açık Rusya’nın ise örtük onayının olduğu söylense de muhalefetin harekatını organize eden, Heyet Tahri-üş Şam’ı (HTŞ) El-Kaide ve DEAŞ kökenlerinden uzaklaştırıp ılımlaştırarak Suriye muhalefetinin omurgasını oluşturan bu örgütü uluslararası kamuoyunun oklarından kurtaran aklın Türkiye olduğunun altını çiziyor analistler.

Nitekim Fransız Uluslararası ve Stratejik İşler Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı ve Türkiye ile Ortadoğu uzmanı Didier Billion, FRANCE 24’e verdiği demeçte bu gerçekleri açık yüreklilikle dile getirmiş.

Türkiye’nin bütün riskleri alarak harekete geçtiğini ve stratejik olarak büyük güçlere meydan okuduğunu belirten Billion, Beşar Esad rejiminin yıkılmasının fitilini ateşleyen Türkiye’nin büyük bir tarihi geçmişe ve ağırlığa sahip olduğu Ortadoğu bölgesinde ‘by-pass’ edilemeyeceğini dosta düşmana bir kez daha kanıtladığını söylüyor.

Haksız da sayılmaz. Esad ve destekçileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iş birliği teklifine sırtını döndü ve şimdi ağır bir bedel ödedi. Şam’ın 8 Aralık Pazar sabahı devrilmesinden iki gün önce Cuma namazı çıkışında Erdoğan uzun zamandır iktidarda olan Esad’a bir teklifte bulunduğunu hatırlatmıştı. “Esad’a ulaştık, ‘Gelin, Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ dedik. Maalesef olumlu bir yanıt alamadık.”

Aynı tespiti Şam düşmeden bir gün önce 7 Aralık’ta Doha zirvesinde konuşan Katar lideri Şeyh Sani de “Esad fırsatı kaçırdı” sözleriyle dile getirdi.

Aynı zirvede en büyük başarılardan biri de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rus ve İranlı mevkidaşları ile yaptığı kritik zirveydi. Fidan, 7 Aralık’taki buluşmada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u yeni Suriye’de Rusya’nın çıkarlarının korunacağına ikna ettiği ve Moskova’nın bu teminat karşılığında geri çekildiği ifade ediliyor.

İlginizi çekebilir!  Oturup Durana, Devlet Yar Olmaz

Her ne kadar Hakan Fidan ser verip sır vermese de onun Suriye devriminde sergilediği diplomatik başarıyı tarihler elbet bir gün yazacaktır. Şimdiden Batı medyasında övgü dolu yazı ve analistler çıkıyor zaten.

Bu nedenle daha şimdiden Esad sonrası Suriye’de en büyük kazanan olarak herkes Türkiye’yi görüyor. Tıpkı muhalefetin harekete geçtiği zamanlardaki gibi. O zaman da dünyanın gözü Türkiye’nin üzerindeydi.

Şimdiden PKK/YPG/PYD terör örgütü büyük darbe yedi. İran ve Rusya’nın nüfuzu altındaki Suriye artık Türkiye’nin kanatları altında olacak. Batı medyasında Türkiye ve ABD güdümündeki örgütlerin yeni Suriye’de demokratik bir rejimin kurulması konusunda anlaştığı söyleniyor. Yani SDG ile HTŞ ve Suriye Milli Ordusu/SMO’nun bir uzlaşıya vardıkları kaydediliyor.

Yeni dönemde yeni Suriye’nin siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel inşasında başat aktör konumunu sürdürecek olan Türkiye, yaklaşık 3 milyon Suriyeli mültecinin de evlerine dönüş kapısını araladığı için içeride de göçten kaynaklı sorunların azalmasından dolayı büyük bir rahatlama yaşayacak. 911 kilometrelik Suriye-Türkiye sınırı güvenceye alınacak.

Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi Suriye artık Türkiye’nin bir iç bölgesi ve meselesi olarak görüleceğinden küresel aktörlerin bu ülkedeki operasyonlarına artık izin verilmeyecek.

Zira dünya küresel güç mücadelesi yerine artık bölgesel güç mücadelesinin öne çıktığı bir döneme giriyor. Bütün ülkeler kendi hinterlantlarındaki hegemonyalarını sağlamlaştırmaya odaklanıyor. Rusya bu anlamda yeni Suriye’de aktif rol almamayı bir avantaj olarak görüyor.

Nitekim Rusya’da Küresel İşler dergisinin genel yayın yönetmeni, Dış ve Savunma Politikası Konseyi Başkanlığı başkanı ve Valdai Uluslararası Tartışma Kulübü araştırma direktörü olan ünlü analist Fyodor Lukyanov da aynı görüşte. Russia Today’deki son yazısında, “Büyük güç hâkimiyetinin dönemi sona eriyor. Moskova’nın geleceği bölgesel diplomasiyi ustalıkla yönetmesinde yatıyor. Suriye’den sonra Rusya’nın üstlenmesi gereken rol budur” tespitinde bulunması dikkat çekici.

İlginizi çekebilir!  Bakan Fidan, İngiliz mevkidaşı Cameron ile görüştü

Rusya’nın aldığı bu mesafeli, olgun ve diplomatik tavrı umarız ABD ve Avrupa da gösterir. Aksi halde bir hezimete daha maruz kalırlar.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.