Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 22 Aralık 2024
Önceki bölümde II. Kılıçarslan döneminde Miryokefalon Savaşı ve ülkenin 11 şehzade arasında melikliklere bölünmesi özetlendi. Bugün II. Kılıç Arsalan sonrası dönem ele alındı.
1. Süleymanşah Döneminde Anadolu Selçukluları: Süleymanşah’ın ilk icraatı, kardeşleri Berkyarukşah ve Argunşah’dan Niksar ve Amasya’yı almak oldu. Ermenilerin pervasızlığına son vermek üzere, 1199’da Kilikya seferine çıktı. Leon’la anlaşmazlığı olan Oşin adlı Ermeni reisiyle işbirliği yaptı. Yıllık vergi ve Selçuklu sultanı adına para kestirmek şartıyla Selçuklu Devleti’ne tâbi kıldı. O sırada Irak Selçukluları ve onların mirasçısı İldenizlilerin de Gürcülerle mücadelede yeterince başarılı olamamaları, durumu bölgede daha vahim bir hâle getiriyordu.
Erzurum ve Kars’tan karşılıklı olarak ilerleyen iki ordu, Pasinler-Sarıkamış arasında, Sarıkamış yakınlarındaki Micingerd kalesi önünde karşılaştılar. Gürcü ordusu yenilmek üzereyken Süleymanşah’ın çetrdârının düşmesi kargaşaya sebep oldu, çok sayıda ölü ve esir veren Süleymanşah, 1202’de ağırlıklarını savaş meydanında bırakarak Erzurum’a doğru çekilmek zorunda kaldı Esir düşenler arasında, Mengücek beyi Behramşah da bulunuyordu.
Süleymanşah, Ankara’yı alıp Melik Mesud’u bertaraf ettikten birkaç gün sonra, Temmuz 1204’te kulunç hastalığından vefat etti.
2. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 2. Saltanatı (1205-1211): Süleymanşah’ın yerine çocuk yaştaki oğlu Kılıç Arslan tahta geçirildi. Devletin önceliklerini kendilerininkinden üstün tutan ümera, bir yıl sonra Keyhüsrev’in eski adamlarından Hâcib Zekeriya’yı göndererek tahta geçmeye davet ettiler. Sekiz yıl sonra yeniden Selçuklu tahtına oturan Keyhüsrev, Şam’daki hocası Mecdeddin İshak’ı Şam’dan davet edip oğlu Malatya meliki Keykâvus’un hocalığına atadı. Keykubâd’ı Tokat’a, diğer oğlu Keyferidun’u ise Koylu-Hisara melik olarak tayin etti.
Bizans hanedanı Komnenosların Karadeniz limanlarındaki gemileri yağmalamaları, Karadeniz’in kuzeyinden gelip Anadolu’ya geçen doğu- batı ve bununla Sivas’ta birleşen kuzey-güney ticaret yollarını tamamen tıkamıştı. Tüccarlardan sermayesini kurtaranlar kendisini karlı addediyor; Selçuklu Devleti de büyük ekonomik kayıplara uğruyordu. Bunun üzerine I. Keyhüsrev Aleksios’u yenilgiye uğratıp, yolların emniyetini sağladı. Aynı dönemde bölgedeki Haçlılarla Antalya’nın yerli ahalisi arasında anlaşmazlıklar çıkınca, Antalyalılar Selçuklu kuvvetlerine haber göndererek şehri teslim edeceklerini bildirdiler.
Antalya’yı fetheden I. Keyhüsrev, hemen ardından Kıbrıs Haçlı Krallığıyla ticaret anlaşması yaptı. Buna göre iki ülkenin tüccarlarının birbirlerinin topraklarında karşılıklılık esasına göre serbestçe ticaret yapabilmeleri ve gümrük vergilerini %2-3’lere indirmeleri hükme bağlandı.
Keyhüsrev 1209’da çıktığı Klikya seferinde önce Maraş’ı kuşatıp aldı. Eyyubi ordusunun katılımıyla güçlenerek, daha önce fethedilen ama el değiştiren Pertus kalesini geri aldı. Ele geçirilen pek çok esir arasında Klikya Ermeni Baronu Leon’un oğlu Kirkor da vardı. Torosların ötesine geçilen sefer, kışın bastırması ve Leon’un barış isteği üzerine tamamlandı. Böylece Leon’un saldırıları yüzünden güvenliğini kaybeden Anadolu-Suriye yolu emniyete kavuştu.
Selçuklu sultanı, Venediklilerin arabuluculuğu ve belki III. Aleksios’un teşvikiyle İstanbul Latin imparatoru Henri de Şandre ile Laskaris aleyhinde gizli bir anlaşma yaptı. Yıllık vergi ödemeyi kesip, savaşı göze alan Laskaris de Ermeni Leon ve Bulgar Kralı Kaloyan’la ittifak etti. Mevcudu Selçuklu ordusundan çok az olan Bizans ordusu paralı seçkin Frenk askerlerle takviye edilmişti. İlk Frank saldırısı püskürtüldükten sonra Türkler Frank birliğini imha ettiler.
Bizans ordusu savaş meydanını terk edip kaçmaya başladığında, bir an önce sonuca ulaşmak isteyen Sultan, uyarıları dinlemeyip zırhını çıkararak Alaşehir’de 200 atlı ile bizzat savaştı. Ama atının ayakları gürzle kesilip yere düşürüldü ve başı kesilerek şehit edildi. Savaş sonrası 50 yıl süren barış anlaşması tarafları rahatlattı. Laskaris Latinlerle daha rahat mücadele ederken, Selçuklular da Trabzon Rum Devleti ve Eyyubilerle uğraşma fırsatı buldular.
Not: Yazı dizisi “Türk Kimliği Üzerine-53” ile devam edecektir.