Deniz İSTİKBAL – 07 Kasım 2024
Dünya genelinde 300 milyondan fazla kişiyi kapsayan Türk Devletleri Teşkilatı 1992’de kuruluş adımları atılmış bir teşkilat. Bu teşkilat son yıllarda daha fazla öne çıkarken Türk dünyası siyasi, askeri, ekonomik ve kültür alanında bir araya geliyor. Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) bu açıdan yaklaşıldığında günümüzde en fazla konuşulan dillerden birine sahip topluluk olarak süreç daha anlamlı hale geliyor. Türkiye öncülüğünde başlatılan reformlar diğer Türk devletlerini dünyaya daha fazla entegre ediyor.
Günümüzde küresel ekonominin yüzde 2’den fazlasını oluşturan ve 3 trilyon dolara yaklaşan iktisadi hacmiyle Türk dünyası yeni yüzyıla hazırlanıyor. Bu hazırlıkların başında dilde, kültürde ve ticarette birliktelik hedefleniyor. TDT üyelerinin toplam dış ticaret hacmi 1 trilyon doları aşarken kendi aralarında ticaret 45 milyar dolar sınırına yaklaşmış vaziyette. Özellikle son yıllarda imzalan ticaret antlaşmaları taraflar arasındaki dış ticareti kademeli olarak yükseltti. Örneğin 2022’de 33 milyar dolar olan hacim, 2023’te 42 milyar dolara ulaştı. Bu yıl 45 milyar doları aşması beklenen dış ticaret hacmine karşılıklı yatırımlar eşlik ediyor.
2024 itibariyle Türkiye’nin TDT üye devletlerindeki yatırımları 10 milyar doları aşmış görünüyor. Benzer şekilde özellikle Azerbaycan ve Kazakistan’ın Türkiye’de ciddi yatırımları bulunuyor. Ancak diğer ülkelerle henüz istenilen seviyede yatırım konusunda ilerleme kaydedilmiş değil. Diğer bir açıdan bakıldığında ülkeler arasındaki dış ticaret hacmi de farklılık gösteriyor. Türkiye imalat sanayi ürünleri ihraç ediyor, TDT üyelerinden ise hammadde kaynakları ithal ediliyor. Bu durum üye ülkeler arasında iş birliği fırsatı yaratırken değişim için işaret olarak kabul edilebilir. Özellikle Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarını TDT üyeleri ülkelerine kaydırması ve birlikte üretime daha fazla önem vermesi gerekebilir.
Finansal bağımsızlık, yabancı paraların kullanımının azaltılması, bürokratik işlemlerin hızlandırılması, ulaşım ağlarının kuvvetlendirilmesi, verimli, hızlı ve bütünleşmiş ticari altyapının geliştirilmesi gibi birçok hedef etrafında birleşen TDT üyeleri Kırgızistan’da yeni bir toplantı gerçekleştirdi. Merkez Bankaları Konseyinin kuruluşu, dijital ekonomide iş birliği ve uzay çalışmalarında birlikte çalışma gibi birçok başlık hayata geçirildi. Genç bir organizasyon olarak TDT hızla üyeler arasında entegrasyonu sağlıyor. Küresel çatışma ortamlarına kıyasla teşkilatın gelişim hızı diğer aktörlerle kıyaslandığında iyi bir performans sergiliyor. 2030’ların başında dünya ekonomisinin satın alma gücüne göre yüzde 3’ünden fazlasını oluşturacak olan TDT yeni atılan adımlarla altyapısını güçlendiriyor.
Sürdürülebilir kalkınma ve ulusal refahın adil dağılımını kuvvetlendirmek için kendi kendine yeterliliği bir öncelik olarak belirleyen TDT ortak tarih ve kültür anlayışıyla hareket ediyor. Bunu sağlamak için ortak alfabe ve tarih yazımı öne çıkıyor. Teşkilatın üyeleri arasındaki uyum ve iş birliği gelecek nesiller için daha fazla önem taşırken TDT dördüncü sanayi devrimi olarak isimlendirilen süreci de atlamamalı. Yeni nesil üretim modelleri, akıllı cihazlar ve bulut teknolojisi dünya genelinde kabul görmüş tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor. Buna TDT mutlaka uyum sağlamalı ve Türk imalat sanayindeki tecrübe paylaşımı hızlandırılmalı.
Dünyanın en büyük 12. sanayisine sahip olan Türkiye’nin mevcut altyapısı buna müsait. Ekonomik büyüklük olarak günümüzde AB’nin yüzde 11’i kadar iktisadi büyüklüğü olan TDT 2030’lara doğru AB’nin yüzde 15’i kadar büyüklüğe erişecek. Bu rakamın artması için dördüncü sanayi devrimi geriden takip edilmemeli. TDT mevcut trendleri kendi yaratmalı ve yüksek teknoloji tasarımında öncü olarak geleceği tasarlamalı.