Prof. Dr. Celalettin Yavuz – Güvenlik Politikaları Uzmanı, 5 Eylül 2023
Adeta tüm dünyanın, özellikle de Ukrayna, Rusya’nın hibe olarak tahıl göndermeyi taahhüt ettiği 6 Afrika ülkesi, BM ve tahıl fiyatlarının artışından zarar gören ülkelerin gözü kulağı 4 Eylül 2023’te Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki turistik kenti Soçi’deydi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kremlin dışında resmi ziyaretleri kabul ettiği bu kentte 4 Eylül’deki hatırlı ziyaretçisi Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’dı. Haftalardır iki ülke liderinin büyük bir olasılıkla Türkiye’de görüşerek sonunda “Tahıl Koridoru” sorunu için dünyaya müjde verilebileceği yazılıp çizilmişti. Ancak görüşme, Rusya’nın belirlediği yer ve zamanda, yani Soçi’de gerçekleşti. Görüşme sonunda tüm dünyaya pozitif enerji yayan mesajlar verildi.
Putin – Erdoğan Görüşmesinde Erdoğan’ın Gündemi
Görüşme öncesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ukrayna ve Rusya’yı ziyaretle iki ülke arasında bir mekik diplomasisi başlattı. Moskova’da mevkidaşı Lavrov’la görüşmesi sırasında ajandasında hem Ukrayna, hem de Rusya ile görüşülecek konular oldukça çeşitli olsa da, dünya kamuoyunun ilgisi Tahıl Koridoru” üzerineydi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’la da bu konu ağırlıklı olmak üzere, özellikle 4 Eylül’de Erdoğan-Putin görüşmesinin esasları belirlendi.
Dışişleri bakanlarının belirlediği çerçevede Soçi’de bir araya gelen ve sık sık birbirlerine “Dostum Putin”, “Dostum Erdoğan” diyerek samimi dostluklarını ifade eden iki liderin ajandaları da kuşkusuz ki oldukça kabarıktı. Görüşmeye ekonomi başlığı altında ticaret, tarım, turizm ve finans ağırlıklı konuları taşıyan Erdoğan, görüşme sonrası 2022 yılında karşılıklı ticaret hacminin 69 milyar dolara ulaştığını, ancak belirlenen 100 milyarlık hedefe emin adımlarla ilerlendiğini, geçen yıl 5.23 milyon Rus turistinin Türkiye’de ağırlandığını ifade etti. Erdoğan ayrıca Rusya’nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bölgesinde bulunan büyükelçiliğinin KKTC’de konsolosluk hizmeti için ofis açmasından duyulan memnuniyeti ifade ettikten sonra tüm dünyanın beklediği “Tahıl Koridoru” konusuna umut dolu açıklık getirdi.
Soçi Görüşmesi Tahıl Koridorunun Açılmasının Yolunu Açıyor mu?
Erdoğan’a göre Tahıl Koridoru’nun askıya alınmasından sonra Ukrayna ve Rusya’nın almaya çalıştığı alternatif önlemler Tahıl Koridoru gibi sürdürülebilir, güvenli ve taraflar arası işbirliğine dayanan kalıcı bir model” oluşturamadı. Tahıl Koridoru’nun gerekliliğine inanan, dış dünyaya taşınan tahılın %44’ünün ihtiyaç sahibi yoksul ülkeler yerine Avrupa ülkelerine taşınmasına Rusya’nın olumsuz bakışına hak veren Erdoğan, girişimin yeniden başlatılabilmesi için Rusya’nın beklentilerine cevap verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu konuda BM ile bir istişare ve önemli ilerlemeleri kapsayan yeni öneriler paketinin hazırlandığını ifadeyle olumlu bir sonuç alınacağına inandığını söyledi.
Putin’in açıklamalarında Rus Gazprom’un BOTAŞ’a sunduğu yol haritasıyla ortak çalışma grubunun kurulmasına giden yolu işaret ederek, Türkiye’nin “doğalgaz dağıtım merkezi” olması yönündeki önerisini tekrarladı. Tahıl Koridoru anlaşmasında ise Batı’nın, Rus tarım ve gübre ihracatının açılmasını engellediğini, Ukrayna’nın bu insani koridorları sivil ve askeri tesislere terör saldırısı yapmak için kullandığını, anlaşmanın sona ermesiyle küresel gıda pazarının fazlaca etkilenmediğini ifade etti. Rus tarım ürünlerinin de Ukrayna gibi engelsiz şekilde deniz yoluyla taşınmasını, Rus tarım ürünlerinin ihracatı için getirilen tüm yaptırımların kaldırılması halinde koridoru yeniden işletmeye hazır olduklarını açıkladı.
Her iki lider de karşılıklı ticarette dolar ve avro payını düşürerek, her iki ülkenin finansal ve kredi kurumları arasında yerli para birimi kullanımını arttırmanın yollarının arandığını bildirdi. Görüşme sonrasında ABD’den BM ve Türkiye’ye Tahıl Koridoru’nu açılması konusundaki çabaları dolayısıyla minnettar oldukları ve çabaları destekledikleri mesajı yayınlandı.
Sonuç itibariyle Soçi’den verilen mesajlar ve tepkiler oldukça pozitif. Rusya’nın “anlaşmaya uygun” istekleri yerine getirilirse Tahıl Koridoru açılacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye son derece haklı bir şekilde övgülere mazhar olacak. Tabii yine bir Çapanoğlu çıkmazsa…