Coşkun BAŞBUĞ – 19 Şubat 2025
Türk, Türklük, Türk olmak…
Bu kavramlar zor kavramlardır, yükü de ağırdır.
Her adam taşıyamaz, önüne gelen kullanamaz, herkese yakışmaz.
Bu kimliği göze alacak kişide kalıp ister, yürek ister, şeref ister…
Taşıyacak kalibrede olmayanlar, taşıma vasfı taşımayanlar taşımaya kalktıkları takdirde unvanın altında ezilirler.
Bu kural ister şahıs olsun ister kamu, ister kurum olsun ister kuruluş istisnasız herkes için geçerlidir.
Maskeler Düşüyor…
Son zamanlarda bu kuralı sınayanlar, bu kuralı çiğneyenler yine artmaya başladı.
Geçtiğimiz gün bu kervana, yaptığı akıldışı çıkışla TÜSİAD’da dahil oldu.
Epeydir sesi çıkmayan, eski sabıkalı TÜSİAD’ın kim olduğunu hatırlayalım.
Türk Sanayici İş Adamları Derneği…
Kelimenin açılışı bu.
Peki, nedir görevi bu milli(!) kuruluşumuzun?
Tanım aynen şöyle diyor;
“TÜSİAD ülkesinin ekonomik ve sosyal kalkınmasında bölgesel ve sektörel potansiyelleri en iyi şekilde değerlendirerek ulusal ekonomik politikaların oluşturulmasına katkıda bulunur.”
Üstüne Vazife mi…
Evet, TÜSİAD denilenin görevi bu.
Bu göreve baktığınızda TÜSİAD için “hükümete ayar vermek, devlete ahkam kesmek, hükümetin siyasi kararlarına müdahale etmek.” gibi bir görev tanımı göremiyorsunuz.”
Peki üzerine vazife değilken bu densizlikte neyin nesi ey TÜSİAD?
Kimin talimatı ile bu çıkışı yaptın?
Sen devletle uğraşacağına, batıya borazanlık yapacağına otur işine bak.
Otur ülkene otomobil yap, otur ülkene uçak yap.
Sen ne yapıyorsun, esas uğraşman gerekenlerle uğraşmak yerine utanmadan sıkılmadan devleti tehdit ediyorsun, uğraşmadığın gibi uğraşmaya kalkanları engelliyorsun.
Siz bu akılla o seviyelere nasıl geldiniz, bu mülklerin nasıl sahibi oldunuz, doğrusu şaşıyorum.
Şaşırdık mı Hayır…
Bu yaptığı TÜSİAD’ın ilk halt etmesi değil.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, babasının TÜSİAD ile yaşadığı bir olayı sosyal medya hesabı üzerinden şu cümlelerle anlattı.
“İş dünyasının siyaseti siyaset dışı kurallarla belirleme girişimleri önceden de oldu ama herkes seyirci kaldı. Koç Holding üyesi İnan Kıraç 2010’da Deniz Baykal’ı ziyaret ederek partinin çok iyi gittiğini söyledi, 3 isim verdi ve bu kişileri yaklaşan kurultayda listeye almamasını istedi. Baykal bu teklifi reddetti, 3 ay sonra kaset komplosu oldu. Yerine getirilen Kılıçdaroğlu’nun listesinde bu üç isim yoktu. Birileri CHP’yi yeniden tasarladılar. Bu olayı ben babamdan dinledim.”
Aslı Baykal’a göre babası Baykal’a yapılan talebin arkasındaki gizli plan amaç CHP’nin Atatürkçü ve milliyetçi yapısının yumuşatılması olduğunu belirten bir yazı daha paylaşarak, şunları söyledi;
”TÜSİAD hakkında ilk kez yargıya başvuran lider de Ecevit. Belki o başvuruda Baykal’ın da imzası var.
29 Nisan 1979’da, Baykal’ın da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu Başbakan Bülent Ecevit liderliğindeki hükümet döneminde, Türkiye’de bulunan IMF Heyeti Başkanı Woodward, Türkiye’nin 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı ve 1979 yılı programında öngörülen politikaların yetersiz kaldığını belirterek, bu politikaların başarıya ulaşma ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti.
12 Mayıs 1979’da TÜSİAD, “Gerçekçi Çıkış Yolu” başlıklı gazete ilanlarıyla Ecevit hükümetinin politikalarını eleştirdi ve adeta hükümetin değişmesi gerektiğini ima etti. Bu ilanlar, iş dünyasının hükümete karşı tavır aldığını açıkça gösteriyordu.
Ecevit, bu gelişmelere sert bir tepki göstererek içimizden bıçaklanıyoruz dedi ve TÜSİAD’ın ilanı hakkında savcılığa başvuracağını duyurdu ve şöyle dedi: “Bu devlet, iş adamlarının muhtırasıyla hükümet kurmaz. Bu memlekette ancak halkın dediği olur.”
SİAD…
Tüm bu olanlara bakıldığında durum odur ki, TÜSİAD’a Türk kelimesi ağır gelmiş.
Yazının başında belirtmiştim bu yükü herkes kaldıramaz, altında ezilir diye.
Ezik TÜSİAD’a tavsiyem odur ki yazıyı okuyup bu yükün altında neden ezildiğini araştırmakla uğraşma.
Öncelikle otur sana ağır gelen Türk kelimesini isminden çıkar.
Ardından yapıyı siyasi partiye dönüştür.
Bu safhayı da geçtikten sonra vakit kaybetmeden siyasete atıl.
Partinin adımı ne olsun?
Ben buldum.
SİAP…
Sanayici İş Adamları Partisi.
Hadi görelim cüsseni SİAP…
