Ne diyordu Mağusa Limanı’nı söylerken: Beni öldürende yoktur; din, iman.
Yirmi üç yaşında idealist, vatanını, devletini, bayrağını hayatının önünde tutan bir genç. Ataması olduğu gün “Öğretmen oldum ben.” diyerek sevincini sosyal medyadan paylaştığını şehit olduktan sonra öğrendik.
Batman’ın Kozluk ilçesine müzik öğretmeni olarak tayini çıktığında cebinde taşıdığı hayallerinin şehadete yükselen bir öyküsü olacağını nereden bilebilirdi Aybüke öğretmen.
Şenay Aybüke Yalçın yakın dönemin sembol isimlerinden ismi artık nesillerden nesillere aktarılacak kahramanlardan.
İşte şehidin hatırasını tamamen ölümsüzleştirmek için TRT ve BEE Yapım ortaklığında “Aybüke; Öğretmen Oldum Ben! Filmi beyaz perdeye aktarıldı. Vizyona çıktığı ilk günler bebek katili terör örgütü pkk yandaşları İMDB’ye girip filmi kötü göstermek için bir puan vermeye başladılar. Ardından FETÖ terör örgütü ve taşnakçı ermeniler düğmeye bastı. Hepsi organize bir şekilde filme bir puan verdiler. Sosyal medyadan bu haber duyulunca karşı bir hamle oldu ama filmi izlemeden desteğin anlamsız olacağını düşünüyorum.
Küresel kültürel baskının evlerimize, telefonlarımıza, genç dimağlarımızı iğdiş iğdiş eden saldırıları ilanın malumudur. İşte böylesi bir ortamda bu tür yapımlara dört elle sarılmalı ve sadece kendimiz değil ailece izlemeli ve çevremizi de teşvik etmeliyiz.
Sayın Cumhurbaşkanının gerek Külliye’deki galada gerekse grup toplantısında “Aybüke; Öğretmen Oldum Ben! Filmi herkesin izlemesi gerektiğini teşvik etmesi son derece önemliydi. Şimdi öğretmenler şehidine sahip çıkmalı. Milli Eğitim Bakanlığı filmi teşvik etmeli.
Ortada açık açık terör örgütlerinin hedef gösterdiği şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın filmi vizyonda. Bize düşen Şenay Aybüke Yalçın’ın aziz hatırasını yaşatmaktır.
Aybüke öğretmen hain kurşunların hedefi olurken nasıl bu vatana, bu millete göğsünü siper ederken zerre düşünmedi. Korkmadı. Çok kısa hayatına büyük bir hikâye sığdırdı. Şimdi bu büyük hikayeyi merak eden herkesi sinema salonları bekliyor.