1947 yılında Albert Einstein’a sormuşlar, 3. Dünya savaşında hangi silahlar kullanılır diye.
Einstein’in cevabı; “3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopaların kullanılacağını biliyorum”
Bugünlerde sık sık gündeme getirilen 3. Dünya savaşının çıkması Einstein’in öngördüğü gibi olursa dünyada taş taş üstünde kalmayacaktır muhtemelen.
Günümüzde hızla ilerleme kaydeden Nükleer silahlanma yarışına bakacak olursak 80 yıl önce bugünü görebilen Einstein’a hak vermemek mümkün değil elbette.
Fakat madalyonun öbür yüzüne bakacak olursak birileri tek kurşun bile sıkmadan dünya savaşını başlatmış ve istediği gibide yönetmektedir.
İşe Aile yapılanmasıyla başlayan bu savaşçı kesim, cephede istediğini elde ettikten sonra artık gerisi çorap söküğü gibi gelir diyerek hedefine adım adım ulaşmaktadır
Ardından kimliksizleştirme savaşı…
O da yetmedi cinsiyetsizleştirme savaşı…
Bu cephelerde başarılı olmak için öncelikle Milli ve Manevi değerlerle savaş…
LGBT projesiyle bunları taçlandır…
Sonra dayatılan Kapitalist yöntemlerle parayı taparcasına kıymetlendir…
Sonra gel bu gençlere 3. Dünya Savaşı’nın risklerinden bahset.
Uğruna ağır bedeller ödediğimiz, toprağı vatana çevirdiğimiz bu güzel memleketimizin bir çakıl taşını bile verdirmeyiz derken, kimin umurunda ki vatan!
Adamın tek derdi yeni çıkmış olan bir telefona sahip olmak iken, ha Türk bayrağının gölgesinde, ha Fransız bayrağı ne fark eder ki onun için!
Kimin umurunda Allah aşkına!
Zaten savaşı başlatanlar istediği sonucu almamış mı?
Milli manevi değerleri ve beraberinde aile yapısını zayıflatarak toplumsal sistemi kendiliğinden çöktürmediler mi?
Bu da bizi ülke olarak hatta tüm dünyayı geri dönüşü olmayan bir uçuruma doğru itmiyor mu?
Al sana 3. Dünya Savaşı, hem de her cephede zafer kazanma garantili !
Anadolu coğrafyasında hüküm sürmüş çeşitli medeniyetleri Bakır İmbik’den damıtırcasına değerlerini ve kültürlerini damarlarımıza zerk ederek zenginleştirdiğimiz bu bünyelerimizi, maalesef yeni nesile aktaramadığımız için büyük bir kısmı şimdiden “düşman askeri” olarak karşımıza dikilmektedir.
Örneğin, evlilik dışı ilişkilerle çocuk peydahlamak varken, işine gelmediğinde terk etme fırsatı varken, kimin umurunda aile yapısını korumak!
Her zaman para hüküm sürmüştür ama, değerler manzumesinden uzak bir şekilde taparcasına sevmek hiç olmamıştı.
Dolayısıyla 3. Dünya Savaşı niye çıksın ki…
Zaten savaşın sonuçları elde edilmemiş mi?
İnsanlarını, kültürünü ve değerlerini esir aldığın bir ülkeyi ele geçirmek o kadar kolayken ne gerek var savaşa!
1947 yılında Albert Einstein’a sormuşlar, 3. Dünya savaşında hangi silahlar kullanılır diye.
Einstein’in cevabı; “3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopaların kullanılacağını biliyorum”
Bugünlerde sık sık gündeme getirilen 3. Dünya savaşının çıkması Einstein’in öngördüğü gibi olursa dünyada taş taş üstünde kalmayacaktır muhtemelen.
Günümüzde hızla ilerleme kaydeden Nükleer silahlanma yarışına bakacak olursak 80 yıl önce bugünü görebilen Einstein’a hak vermemek mümkün değil elbette.
Fakat madalyonun öbür yüzüne bakacak olursak birileri tek kurşun bile sıkmadan dünya savaşını başlatmış ve istediği gibide yönetmektedir.
İşe Aile yapılanmasıyla başlayan bu savaşçı kesim, cephede istediğini elde ettikten sonra artık gerisi çorap söküğü gibi gelir diyerek hedefine adım adım ulaşmaktadır
Ardından kimliksizleştirme savaşı…
O da yetmedi cinsiyetsizleştirme savaşı…
Bu cephelerde başarılı olmak için öncelikle Milli ve Manevi değerlerle savaş…
LGBT projesiyle bunları taçlandır…
Sonra dayatılan Kapitalist yöntemlerle parayı taparcasına kıymetlendir…
Sonra gel bu gençlere 3. Dünya Savaşı’nın risklerinden bahset.
Uğruna ağır bedeller ödediğimiz, toprağı vatana çevirdiğimiz bu güzel memleketimizin bir çakıl taşını bile verdirmeyiz derken, kimin umurunda ki vatan!
Adamın tek derdi yeni çıkmış olan bir telefona sahip olmak iken, ha Türk bayrağının gölgesinde, ha Fransız bayrağı ne fark eder ki onun için!
Kimin umurunda Allah aşkına!
Zaten savaşı başlatanlar istediği sonucu almamış mı?
Milli manevi değerleri ve beraberinde aile yapısını zayıflatarak toplumsal sistemi kendiliğinden çöktürmediler mi?
Bu da bizi ülke olarak hatta tüm dünyayı geri dönüşü olmayan bir uçuruma doğru itmiyor mu?
Al sana 3. Dünya Savaşı, hem de her cephede zafer kazanma garantili !
Anadolu coğrafyasında hüküm sürmüş çeşitli medeniyetleri Bakır İmbik’den damıtırcasına değerlerini ve kültürlerini damarlarımıza zerk ederek zenginleştirdiğimiz bu bünyelerimizi, maalesef yeni nesile aktaramadığımız için büyük bir kısmı şimdiden “düşman askeri” olarak karşımıza dikilmektedir.
Örneğin, evlilik dışı ilişkilerle çocuk peydahlamak varken, işine gelmediğinde terk etme fırsatı varken, kimin umurunda aile yapısını korumak!
Her zaman para hüküm sürmüştür ama, değerler manzumesinden uzak bir şekilde taparcasına sevmek hiç olmamıştı.
Dolayısıyla 3. Dünya Savaşı niye çıksın ki…
Zaten savaşın sonuçları elde edilmemiş mi?
İnsanlarını, kültürünü ve değerlerini esir aldığın bir ülkeyi ele geçirmek o kadar kolayken ne gerek var savaşa!
