Dijital Dünyada Gönül Yarası: Sanal Aşk

rabia yavuz

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 28 Mayıs 2024

 

Ayrılık çoğu zaman uzun bir sürecin sonunda gerçekleşir. Bir anda ortadan kaybolan ilişkiler de yok değildir ama diğer duruma göre istisnai kalır. Ya da kalırdı dememiz gerekecek gibi görünüyor hayatımıza giren yeni kavramların eşliğinde.

 

Literatürde bu durumun istisnailiğini kaybettiğini bize düşündürecek yeni bir kavramımız da var: Ghosting. Ghostlamak olarak da işittiğimiz bu terim herhangi bir işaret veya gerekçe olmaksızın biriyle olan ilişkimizin beklenmedik bir şekilde tek taraflı olarak sonlandırılmasını anlatır. Çoğu zaman söz konusu kişiye ulaşmayı denesek veya makul bir açıklama talep etsek bile ellerimiz bomboş kalır.

 

Her şeyin başlangıcı olduğu gibi devamı ve sonu da oluyor. İlişkilerimizin yavaş yavaş çözülerek sona yaklaştığını hissedersek kaygı veya korku duyabiliriz. Zira ilişkinin sona yaklaştığını düşünen kişi için verilecek ciddi kararlar vardır: İlişki devam edemeyecek kadar kötü müdür yoksa kalabileceğimiz kadar iyi midir? Böylesi zor bir sorunun doğru yanıtını o kararı verip uygulayana ve sonuçlarını görene kadar da çoğu zaman bilemeyiz.

 

Başka sorular da ilişkisini bitirmeyi düşünen kişilerin zihninde dolaşabilir. Örneğin, elimizdeki ilişki ile yetinmeli mi? Yoksa daha iyi birini bulabilir miyiz? Başka bir ilişkide daha fazlasını yaşama şansımız var mıdır? Dijital devrim sayesinde hep daha iyi ya da farklı olanın şimdiye kadar hiç olmadığı kadar yakınımızda olduğuna dair bir hisle donandık. Günümüzde boşanma davalarında yer alan WhatsApp ve sosyal medya mesajlarının baskın izleri hızlıca verilen kararlar nedeniyle mevcut ilişkilerimizi gerçeklik zemininde değerlendirmemizi de zorlaştırmakta.

 

Modern hayatta her şeyin hızlı, kolay ve hazlarımızı çabucak tatmin edecek şekilde tasarlandığına dair bir illüzyonun içinde yaşar gibiyiz. Bu nedenle henüz bir ilişkiyi sonlandırmadan önce bile etraftaki alternatifler zihinlerde dolaşabiliyor. Elimizdeki cihazlar bizi hızlıca “sıradaki” derken kaydırılan ekranların renkli dünyasına çağırıyor. Elimizdeki teknolojiler ilişki katili gibi ceplerimizde dolaşıyorken yanımıza, yöremize bizi yabancılaştırıyor.

İlginizi çekebilir!  Allah’sız Yeşilçam’dan Kızıl – Kızılcıklara – Serkan Üstüner

 

Allak bullak olan zihinler yavaş ve acılı bir şekilde ilişkilerimizin ölmeye yüz tuttuğu kurak araziler açıyor aramızda. Günümüzde sessizlik reddetmenin yeni bir versiyonu haline geldi. Alnı açık bir şekilde hayır deme cesaretinden yoksun olanlardan yanıt beklemek ise işkencenin uzamasından başka bir şeye hizmet etmiyor. Yanıt alınamayan kişilerin çevrimiçi durumları, engel koyma ve kaldırma stratejileri yaraları ise iyice derinleştiriyor. Sonuç ise çoğu zaman sahici ilişkilerden uzak, aşırı temkinli ve kalın zırhlarla donanmış yorgun kalplerle dolu bir dünya.

 

İlişkinin sonunu kendi başına yazma fırsatını bulamayanlar çoğu zaman sosyal medyada bırakılan dijital izlerin peşinde koşarken yorulmakta. Eskiden ilişkide olduğumuz birini sosyal medya aracılığıyla izlemenin ağır bir duygusal maliyeti var. Küçük bir ilgi ya da bilgi kırıntısı yaşanan acıyı hafifletmezken daha da artırıyor. Arafta kalmanın verdiği tüm sancılar ise yeni başlangıçların yolunu kesmekte. Siz de kendinizi herhangi bir ilişkinizde arafta kalmış hissederken bulduysanız çok sevdiğiniz biri için dilediklerinizden daha azını kendiniz için de istemeyin ve buna izin de vermeyin. Hepimiz hak ettiğimiz şekilde karşılıklı olarak sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyarız, daha azına değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 28 Mayıs 2024

 

Ayrılık çoğu zaman uzun bir sürecin sonunda gerçekleşir. Bir anda ortadan kaybolan ilişkiler de yok değildir ama diğer duruma göre istisnai kalır. Ya da kalırdı dememiz gerekecek gibi görünüyor hayatımıza giren yeni kavramların eşliğinde.

 

Literatürde bu durumun istisnailiğini kaybettiğini bize düşündürecek yeni bir kavramımız da var: Ghosting. Ghostlamak olarak da işittiğimiz bu terim herhangi bir işaret veya gerekçe olmaksızın biriyle olan ilişkimizin beklenmedik bir şekilde tek taraflı olarak sonlandırılmasını anlatır. Çoğu zaman söz konusu kişiye ulaşmayı denesek veya makul bir açıklama talep etsek bile ellerimiz bomboş kalır.

 

Her şeyin başlangıcı olduğu gibi devamı ve sonu da oluyor. İlişkilerimizin yavaş yavaş çözülerek sona yaklaştığını hissedersek kaygı veya korku duyabiliriz. Zira ilişkinin sona yaklaştığını düşünen kişi için verilecek ciddi kararlar vardır: İlişki devam edemeyecek kadar kötü müdür yoksa kalabileceğimiz kadar iyi midir? Böylesi zor bir sorunun doğru yanıtını o kararı verip uygulayana ve sonuçlarını görene kadar da çoğu zaman bilemeyiz.

 

Başka sorular da ilişkisini bitirmeyi düşünen kişilerin zihninde dolaşabilir. Örneğin, elimizdeki ilişki ile yetinmeli mi? Yoksa daha iyi birini bulabilir miyiz? Başka bir ilişkide daha fazlasını yaşama şansımız var mıdır? Dijital devrim sayesinde hep daha iyi ya da farklı olanın şimdiye kadar hiç olmadığı kadar yakınımızda olduğuna dair bir hisle donandık. Günümüzde boşanma davalarında yer alan WhatsApp ve sosyal medya mesajlarının baskın izleri hızlıca verilen kararlar nedeniyle mevcut ilişkilerimizi gerçeklik zemininde değerlendirmemizi de zorlaştırmakta.

 

Modern hayatta her şeyin hızlı, kolay ve hazlarımızı çabucak tatmin edecek şekilde tasarlandığına dair bir illüzyonun içinde yaşar gibiyiz. Bu nedenle henüz bir ilişkiyi sonlandırmadan önce bile etraftaki alternatifler zihinlerde dolaşabiliyor. Elimizdeki cihazlar bizi hızlıca “sıradaki” derken kaydırılan ekranların renkli dünyasına çağırıyor. Elimizdeki teknolojiler ilişki katili gibi ceplerimizde dolaşıyorken yanımıza, yöremize bizi yabancılaştırıyor.

İlginizi çekebilir!  Ruhumuzun Doyduğu Vakitler

 

Allak bullak olan zihinler yavaş ve acılı bir şekilde ilişkilerimizin ölmeye yüz tuttuğu kurak araziler açıyor aramızda. Günümüzde sessizlik reddetmenin yeni bir versiyonu haline geldi. Alnı açık bir şekilde hayır deme cesaretinden yoksun olanlardan yanıt beklemek ise işkencenin uzamasından başka bir şeye hizmet etmiyor. Yanıt alınamayan kişilerin çevrimiçi durumları, engel koyma ve kaldırma stratejileri yaraları ise iyice derinleştiriyor. Sonuç ise çoğu zaman sahici ilişkilerden uzak, aşırı temkinli ve kalın zırhlarla donanmış yorgun kalplerle dolu bir dünya.

 

İlişkinin sonunu kendi başına yazma fırsatını bulamayanlar çoğu zaman sosyal medyada bırakılan dijital izlerin peşinde koşarken yorulmakta. Eskiden ilişkide olduğumuz birini sosyal medya aracılığıyla izlemenin ağır bir duygusal maliyeti var. Küçük bir ilgi ya da bilgi kırıntısı yaşanan acıyı hafifletmezken daha da artırıyor. Arafta kalmanın verdiği tüm sancılar ise yeni başlangıçların yolunu kesmekte. Siz de kendinizi herhangi bir ilişkinizde arafta kalmış hissederken bulduysanız çok sevdiğiniz biri için dilediklerinizden daha azını kendiniz için de istemeyin ve buna izin de vermeyin. Hepimiz hak ettiğimiz şekilde karşılıklı olarak sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyarız, daha azına değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

rabia yavuz

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 28 Mayıs 2024

 

Ayrılık çoğu zaman uzun bir sürecin sonunda gerçekleşir. Bir anda ortadan kaybolan ilişkiler de yok değildir ama diğer duruma göre istisnai kalır. Ya da kalırdı dememiz gerekecek gibi görünüyor hayatımıza giren yeni kavramların eşliğinde.

 

Literatürde bu durumun istisnailiğini kaybettiğini bize düşündürecek yeni bir kavramımız da var: Ghosting. Ghostlamak olarak da işittiğimiz bu terim herhangi bir işaret veya gerekçe olmaksızın biriyle olan ilişkimizin beklenmedik bir şekilde tek taraflı olarak sonlandırılmasını anlatır. Çoğu zaman söz konusu kişiye ulaşmayı denesek veya makul bir açıklama talep etsek bile ellerimiz bomboş kalır.

 

Her şeyin başlangıcı olduğu gibi devamı ve sonu da oluyor. İlişkilerimizin yavaş yavaş çözülerek sona yaklaştığını hissedersek kaygı veya korku duyabiliriz. Zira ilişkinin sona yaklaştığını düşünen kişi için verilecek ciddi kararlar vardır: İlişki devam edemeyecek kadar kötü müdür yoksa kalabileceğimiz kadar iyi midir? Böylesi zor bir sorunun doğru yanıtını o kararı verip uygulayana ve sonuçlarını görene kadar da çoğu zaman bilemeyiz.

 

Başka sorular da ilişkisini bitirmeyi düşünen kişilerin zihninde dolaşabilir. Örneğin, elimizdeki ilişki ile yetinmeli mi? Yoksa daha iyi birini bulabilir miyiz? Başka bir ilişkide daha fazlasını yaşama şansımız var mıdır? Dijital devrim sayesinde hep daha iyi ya da farklı olanın şimdiye kadar hiç olmadığı kadar yakınımızda olduğuna dair bir hisle donandık. Günümüzde boşanma davalarında yer alan WhatsApp ve sosyal medya mesajlarının baskın izleri hızlıca verilen kararlar nedeniyle mevcut ilişkilerimizi gerçeklik zemininde değerlendirmemizi de zorlaştırmakta.

 

Modern hayatta her şeyin hızlı, kolay ve hazlarımızı çabucak tatmin edecek şekilde tasarlandığına dair bir illüzyonun içinde yaşar gibiyiz. Bu nedenle henüz bir ilişkiyi sonlandırmadan önce bile etraftaki alternatifler zihinlerde dolaşabiliyor. Elimizdeki cihazlar bizi hızlıca “sıradaki” derken kaydırılan ekranların renkli dünyasına çağırıyor. Elimizdeki teknolojiler ilişki katili gibi ceplerimizde dolaşıyorken yanımıza, yöremize bizi yabancılaştırıyor.

İlginizi çekebilir!  Ölümün Setredilmesi

 

Allak bullak olan zihinler yavaş ve acılı bir şekilde ilişkilerimizin ölmeye yüz tuttuğu kurak araziler açıyor aramızda. Günümüzde sessizlik reddetmenin yeni bir versiyonu haline geldi. Alnı açık bir şekilde hayır deme cesaretinden yoksun olanlardan yanıt beklemek ise işkencenin uzamasından başka bir şeye hizmet etmiyor. Yanıt alınamayan kişilerin çevrimiçi durumları, engel koyma ve kaldırma stratejileri yaraları ise iyice derinleştiriyor. Sonuç ise çoğu zaman sahici ilişkilerden uzak, aşırı temkinli ve kalın zırhlarla donanmış yorgun kalplerle dolu bir dünya.

 

İlişkinin sonunu kendi başına yazma fırsatını bulamayanlar çoğu zaman sosyal medyada bırakılan dijital izlerin peşinde koşarken yorulmakta. Eskiden ilişkide olduğumuz birini sosyal medya aracılığıyla izlemenin ağır bir duygusal maliyeti var. Küçük bir ilgi ya da bilgi kırıntısı yaşanan acıyı hafifletmezken daha da artırıyor. Arafta kalmanın verdiği tüm sancılar ise yeni başlangıçların yolunu kesmekte. Siz de kendinizi herhangi bir ilişkinizde arafta kalmış hissederken bulduysanız çok sevdiğiniz biri için dilediklerinizden daha azını kendiniz için de istemeyin ve buna izin de vermeyin. Hepimiz hak ettiğimiz şekilde karşılıklı olarak sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyarız, daha azına değil.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.