Hüseyin ALEMDAR – 04 Mart 2025
– “PKK Kürt realitesinin inkarından doğdu.”
– “Ülkede kimlik inkarı çözüldü, ifade özgürlüğü sağlandı.”
– “PKK anlamını yitirdi, ömrünü tamamladı.”
– “Türk-Kürt kardeşlik ruhunu yeniden düzenlemeliyiz.”
– “Demokrasi dışında bir yol yoktur, olamaz.”
– “Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap değildir.”
– “Silah bırakma çağrısında bulunuyorum. Bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.”
– “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Bu cümleler ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştiren terör örgütü PKK’nın İmralı cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan’a ait.
PKK, Türkiye’nin güney ve doğusunda yer alan bir bölgeyi, Irak’ın kuzeyini, Suriye’nin kuzey ve doğusunu, İran’ın kuzey batısını içine alan bir coğrafyada “Kürdistan” ismiyle bir devlet kurmayı amaçlıyordu. Örgüt silahlı eylem sürdürdüğü bu ülkelerde önce özerklik ardından da bu coğrafya üzerindeki devletlerden toprak kopararak “dört parçalı Kürdistan” konfederasyon devleti kurmayı amaç edinmişti. Bizzat örgütün lideri 27 Şubat’ta yaptığı yukarıdaki açıklamayla bu hedeften vazgeçtiklerini açıkladı. Terör örgütünün Kandil’deki elebaşları da çağrıya yeşil ışık yaktı ve kongre kararı aldı. PKK’nın yaz aylarına doğru silahlara veda etmesi bekleniyor.
PKK SİLAH BIRAKIYOR: BU SÜRECE NASIL GELİNDİ?
1 EKİM 2024 – TBMM: Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis’te yeni yasama yılının açılışında “İsrail’in gözü bizim vatan topraklarımızda. İç cepheyi sağlam Tutmamız gerekiyor” dedi. Bu sözlerin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli DEM Parti grubuyla tokalaşarak yeni sürecin ilk sinyalini verdi.
3 EKİM 2024 – DEVLET BEY KONAĞI: Meclis’teki tokalaşmanın ardından Cumhur İttifakı zirvesi Bahçeli’nin konutunda gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri 45 dakika baş başa görüştü.
8-9 EKİM 2024 – MHP VE AK PARTİ GRUBU: Bahçeli “DEM’e uzattığım el Türkiye partisi olun teklifidir” dedi. Bir gün sonra da Erdoğan “Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değeri anlaşılmalı” diyerek bunun bir ittifak projesi olduğunun sinyalini verdi.
15 EKİM 2024 – MHP VE DEM GRUBU: Bahçeli ilk kez Öcalan’a çağrı yaptı. “Teröristbaşı, terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” dedi. Aynı gün DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan “Tecridin kaldırılması gerekiyor” diyerek Bahçeli’ye yanıt verdi.
22 EKİM 2024 – MHP GRUBU: Devlet Bahçeli ilk çağrısının ardından herkesi şoke eden ikinci ve en üst perdeden çağrısını yine MHP Grup Toplantısında yaptı. Bahçeli “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” dedi. Türkiye’de yer yerinden oynadı. Bırakın DEM Partilileri, Kandil’deki PKK’lılar bile ne olduğunu anlayamadı.
24 EKİM 2024 – İMRALI: İmralı ile ilk teması DEM Milletvekili ve Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan gerçekleştirdi. Bu görüşme sürdüğü sırada PKK, Ankara’da TUSAŞ’IN Kahramankazan tesislerine saldırı düzenledi. Bu saldırı kamuoyunda “sürece sabotaj” şeklinde yorumladı. İmralı’dan gelen ilk mesaj “Bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” şeklinde oldu.
26 KASIM 2024 – TBMM: Bahçeli, “İmralı ve DEM grubu temasa geçmeli” dedi. Bunun ardından DEM Parti Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
8 ARALIK 2024 – SURİYE DEVRİMİ: İçeride bunlar yaşanırken Suriye’de de rejim devrildi. İdlib’de HTŞ öncülüğündeki Esad karşıtı gruplar günler içerisinde Şam’ı ele geçirdi. Esad ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bahçeli’nin çağrısı Suriye’de yaşananlarla birlikte değerlendirilmeye başlandı.
28-29 ARALIK 2024 – İMRALI: DEM Parti bir İmralı Heyeti oluşturdu. Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder İmralı’ya gitti ve Öcalan ile görüştü. Öcalan “çağrıyı yapmaya hazırım” mesajını gönderdi, Meclis’teki siyasi partilere ayrı ayrı mesajlarını heyete teslim etti.
5-6-7 OCAK 2025 – ANKARA: Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ten oluşan İmralı heyeti Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve TBMM’deki siyasi parti gruplarınının kapısını çaldı. 11 Ocak’ta ise DEM Heyeti Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı cezaevinde ziyaret etti.
22 OCAK 2025 – İMRALI: Heyet Öcalan ile ikinci görüşmesini yaptı.
16-17-18 ŞUBAT 2025 – IRAK: DEM İmralı heyeti Erbil’de Mesut ve Neçirvan Barzani ile,
Süleymaniye’de Talabani ile görüştü.
27 ŞUBAT 2025 – İMRALI – İSTANBUL: DEM Parti eşbaşkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları’nın da katıldığı heyet İmralı’da Öcalan ile üçüncü kez görüştü. Öcalan 25 Şubat’ta kaleme aldığı çağrı metnini DEM heyetine teslim etti. Heyet aynı gün İstanbul’a gelerek İmralı’nın silah bırakma çağrısının yer aldığı mektubunu okudu.
28 ŞUBAT 2025: Erdoğan “Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir” dedi.
1 MART 2025 – KANDİL: PKK ateşkes ilan etti, Öcalan’ın çağrısına uyacağını açıkladı.
1 MART – 2025: Bahçeli: “İmralı’da kaleme alınan açıklama değerli ve önemli. Kandil’in yanıtı için, “Memnuniyet verici çağrıyı destekleyici ve tamamlayıcı özellikte” dedi.
TÜRKİYE’NİN, MİLLETİN ZAFERİ
Türkiye terörle mücadelesinde binlerce asker-sivil şehit verdi. Ne yıkıldı, ne de yıldı. Tarihin en kapsamlı mücadelesiyle 2015’ten 2025’e terör örgütü bitme noktasına getirildi. PKK’ya son bir çıkış yolu gösterildi ve PKK, en azından şimdilik lideri, açılan o kapıdan çıkmayı tercih etti.
YA PKK KANDIRIYORSA?
Terör örgütünün silah bırakmayacağı, bunun bir oyalama-numara ve taktik olduğunu söyleyenlerin sayısı hiç az değil. Ama Çözüm Süreci benzeri bir sürecin yürümediği açık. Terör örgütü, PKK’nın da devletinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu kabullenmiş durumda. Bundan sonra yapılacak tartışmalar Öcalan’ın açıklamalarıyla zeminini tamamen yitirdi. Yani PKK silahlı mücadeleyi başka bir boyutta sürdürürse siyasette temsilini sağlayacak kimseyi bulamaz.
25 EKİM 2024 TARİHLİ YAZIMDAN:
TERÖRLE NE ZAMAN DİYALOG KURULUR?
Diyalog, terörle mücadele stratejilerinin önemli aşamalarından biri. “Terörle konuşulmaz ancak ve ancak mücadele edilir” mottosu aslında mücadelenin ruhuna ve sonuç alıcı yönüne ters. Türkiye içeride terörü neredeyse sıfır noktasına getirdi. Suriye ve Irak’ta “Ara-bul-yok et” ve “kaynağında yok et” stratejisi terör örgütün elini kolunu bağladı. Teröristler Suriye’de ABD şemsiyesi altında toplandı, Irak’ta ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “pençe”sinde. Suriye’yi ayrı değerlendirmek gerekir ama Irak’ın kuzeyindeki PKK yapılanması çökmek üzere. Bu durum örgüt içinde sorgulamaları ve çözülmeleri beraberinde getiriyor. Teröristler “bizim kazanma ihtimalimiz yok” diyor. İşte tam da bu noktada diyalog kurmak, mesaj vermek gerekiyor. Devlet Bahçeli’nin “silahları bırakın, örgütü lağvedin” çıkışının temel noktasını da bu gelişmeler oluşturuyor.
ERDOĞAN TEMKİNLİ DEĞİL, ÇOK RAHAT ÇOK PROFESYONEL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmralı’nın çağrısının ardından aşağıdaki açıklamayı yaptı.
- Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç oyalamaya dönüşürse, günah bizden gider. Operasyonlarımızı son terörist etkisiz hale getirilene kadar sürdüreceğiz.
- Uzattığımız elin havada bırakılması veya ısırılması halinde demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz.
- Şehit yakınlarımıza diyorum ki, bu girişimin içinde sizi üzecek hiçbir şey yoktur. Başınızı yere eğdirecek hiçbir gelişmeye izin vermeyeceğiz. Devletinize ve hükümetinize güvenmeye devam edin.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KİME CEVAP?
İsrail yayılmacılığına, Kürt-İsrail ittifakı kurmak isteyenlere…
