114 kez görüntülendi.
celalettin yavuz 2

Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Güvenlik Politikaları Uzmanı – 06 Aralık 2024

 

Önceki bölümde 2013 yılında başlatılan “Çözüm Süreci” sırasında yaşanan Kobani olayları ve ‘Dolmabahçe Toplantısı” özetlendi. Bugün sürecin sona ermesi sırasında yaşananlar ele alındı.

HDP ve KCK/PKK; mutabakata uygun adımları atmaması, Dolmabahçe Görüşmesi’ne karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur!” söylemi ve Öcalan’a 5 Nisan 2015’ten itibaren uygulandığı söylenen “tecrit” sebebiyle iktidara öfkeliydi. Hükümet ise mutabakata göre Mayıs 2013’ten itibaren PKK’nın silahlı unsurlarının Türkiye’yi terk etmesi gerekirken, terk etmediği gibi aksine silahlanmaya daha da ağırlık verdiğini nihayet görmeye başlamıştı. Örgüt, çatışmasızlık sürecinde bile adam kaçırma ve silahlı eylemlerini eylemlerini sürdürmekteydi.

Karşılıklı eleştirileri içinde yapılan 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde HDP yaklaşık %13 oyla 80 milletvekili çıkardı. Ak Parti ise ilk kez meclisteki çoğunluğunu yitirdi. Bu sonuçta Ak Parti iktidarının Suriye politikası gibi “Çözüm Süreci”nin kamuoyunda kabul görmemiş olmasının etkisi büyüktü. İktidar ortaklığından uzaklaştırılan “Gülen” cemaatinin HDP’ye yönlendirilmesi de etkiliydi. Sonuçsuz kalan koalisyon görüşmeleri sonrası 1 Kasım’da erken seçim kararı alındı.

Bu arada Suriye’nin Irak’ın kuzeyinden başlayıp, Türkiye’nin sınırlarına bitişik bölgelerde kurulan sözde özerk kantonlarla Akdeniz’e uzanacak “terör koridoru” riskini nihayet görülebildi ve bölgede PYD/YPG’nin devlet kurmasına izin verilmeyeceği vurgulandı. Zaten PKK’nın saldırılarında ve güvenlik güçleri ile PKK arasında irili ufaklı çatışmalar da artıyordu. IŞİD (DEAŞ)’in eylemleri hız kazanmış, KCK, bu gelişmelerden Türkiye’yi suçlayarak 11 Temmuz’da ateşkesi sonlandırdığını açıklamıştı. Bölgedeki baraj inşaatları da bir diğer önemli gerekçeydi.

20 Temmuz’da Kobani’ye gitmek üzere Suruç’ta toplanan sosyalist gençlerin basin açıklaması sırasında DEAŞ’lı bir canlı bombanın eylemiyle 34 kişi hayatını kaybetti. 22 Temmuz’da Ceylanpınar/Şanlıurfa’da iki polis yataklarında infaz edildi. Olayın “Apocu Fedai Timi”nce gerçekleştirildiği” belirtilse de, PKK ise daha sonra kendilerinin yapmadığını söyledi. Bu olay Türkiye’nin bölgede terörle mücadelede adeta yeni bir miladı gibiydi. Nitekim 24 Temmuz 2015’te Türk jetleri sınır ötesinde DEAŞ ve PKK hedeflerine hava operasyonu başlattı. 11 Ağustos’ta, “Bunlar ne yazık ki çözüm sürecini anlamadılar, anlamak istemediler. Şu anda bu buzdolabındadır!” ve “Devlete ve milletimize doğrultulan silahlar (…) ısrarla söylüyorum, üzerine beton dökülünceye kadar, sınırlarımızda tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz!” diyen Erdoğan, sürecin başarısızlığını hiddet ve hayal kırıklığıyla açıklamış gibiydi.

İlginizi çekebilir!  Lawrenc’ın Krallık Teklifine Şeyh Uceymi Sadun Paşa Ne Demişti?

Terörle silahlı mücadele tekrar başlayınca MHP Genel Başkanı Bahçeli “IŞİD ve PKK’nın yuvalandığı mücavir bölge ve alanlar tamamen imha edilmeden etrafımızdaki fitne kampanyası sona ermeyecek, huzursuzluk/kayıplar bitmeyecektir!” ifadesiyle operasyonlara destek vermişti.

Yanlış Hesap ‘Hendek Operasyonları’yla Döndü: 8 Ağustos 2015- 9 Mart 2016 arasında Sur, Silvan, Lice, Hani, Hazro, Bismil, Dicle, Bağlar, Kayapınar, Yenişehir, Kocaköy (Diyarbakır), Nusaybin, Dargeçit, Derik (Mardin), il merkezi, Silopi, Cizre, İdil (Şırnak), Varto (Muş), Sason, Kozluk (Batman), Arıcak (Elazığ)’da PKK’nın 2307 hendek ve barikatlar nedeniyle bazı il/ilçelerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu yüzden 362 bin öğrenci eğitimden mahrum kaldı.

Sonuçta, Çözüm Süreci yanlışlığı sonucu şehir yapılanmasını gerçekleştiren, Suriye’deki PYD/YPG’den desteklenen PKK’yla bu uzun mücadeleye 793 güvenlik görevlisi şehit verildi. 314 sivil hayatını kaybetti, 4 binin üzerinde güvenlik görevlisi ve 2 bini aşkın vatandaş yaralandı. 4571 PKK’lı öldü, 716 terörist ele geçirildi. Yıkılan binaların yerine yeni şehir ve mahalle kurulması için devlet milyarlarca kaynak harcamak zorunda kaldı. FETÖ darbe girişiminden sonra Suriye’nin kuzeyinde terörle mücadele için çeşitli askeri harekatlar yapıldı. İstikrar için hala da ihtiyaç var!

Not: Konu “PKK Terör Örgütü Çözüm Aşamasına Geldi mi?-7” bölümü ile devam edecek.

  1. İbrahim Akh dedi ki:

    Bu hendek olayları Sarıkamış harekatı nın vahametine denk bir tarihi hata ve yanlıştır

    1. Atatürk ve Türk Savunma Sanayii –  Prof.Dr. Celalettin Yavuz Celalettin Yavuz dedi ki:

      Yorumunuz için teşekkür ederim. Tarihi olayları bu şekilde değerlendirdiğiniz için dikkatli bir perspektif sergilediğinizi görüyorum. Sarıkamış Harekatı’nın zorlukları ve benzer tarihsel hadiselerin karşılaştırmalı analizi, elbette önemli bir bakış açısı oluşturuyor. Görüşlerinizi paylaşmanız çok değerli. Selamlarımı sunarım.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.