celalettin yavuz 2

Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Güvenlik Politikaları Uzmanı – 2 Aralık 2024

 

Önceki bölümde Ak Parti iktidarının PKK terörünü tasfiye maksadıyla bir kez daha 2013 yılında başlattığı  “Çözüm Süreci”ne giden sefahat ve bu sürecin Diyarbakır’da Nevruz günü ibret verici şekildeki başlangıcı özetlendi. Bu bölümde “Çözüm Süreci”ndeki gelişmelere devam edildi.

Öcalan’ın “Silahları susturma çağrısı”na bölge halkını ikna maksadıyla oyuncu Kadir İnanır’dan müzisyen Orhan Gencebay’a, yazar Abdurrahman Dilipak’tan akademisyen Mithat Sancar’a kadar isimlerin yer aldığı “Akil İnsanlar Heyeti” Türkiye’yi dolaşmaya başladı. Kandil’deki elebaşılardan Murat Karayılan, Nisan 2013’te aralarında Anadolu Ajansı’nın da bulunduğu kalabalık bir gazeteci grubuna örgütün 8 Mayıs’tan itibaren geri çekilmeye başlayacağını bildirdi. TBMM’de “Toplumsal barış yollarının araştırılması ve çözüm sürecinin değerlendirilmesi” amacıyla bir araştırma komisyonu kuruldu. Ancak bu komisyona tepki gösteren CHP ve MHP üye vermedi. Bu arada KCK davalarındaki tutuklular da serbest bırakılıyordu.

Mayıs 2013 ayı geldiğinde bazı sorunlar başladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Cehennemin dibine gitsinler. Gidiyorlarsa bizim buna sevinmemiz gerekmez mi?” derken,  Haziran 2013’te Akil İnsanlar Heyeti ile görüşen Erdoğan sadece %15’inin çekildiğini ifadeyle örgütü suçlarken, örgüt de “gerekli adımları atmayan” hükümetin kalekollar inşasını eleştiriyordu. Aynı dönemde, Mayıs 2013 sonlarında Taksim’deki “Gezi Parkı” olayı patladı. Devamında Ak Parti-Gülenciler arasındaki ayrışma bağlı medyalar vasıtasıyla da servis edilmeye başladı.

O hengameli süreçte PKK/KCK, 9 Eylül 2013’te geri çekilmeyi durdurduğunu açıklayınca Erdoğan, Eylül ayı sonunda yeni bir demokratikleşme paketini açıkladı. Buna göre ilkokullardan “Andımız”ın kaldırılması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verilmesi, siyasi partilere Türkçe’den başka bir dil/lehçeyle propaganda imkanının verilmesi yer alıyordu. Bu yeni tavizleri rağmen Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler sebebiyle de süreç sorunluydu. Oysa Türkiye’de, mülki amirlere, Türkiye’den ayrılırken PKK militanlarına müdahale edilmemesi talimatı verilmişti.

İlginizi çekebilir!  10 Ay Önce 10 Ay Sonra: Ekonomi

Bu arada Ekim 2013’te Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel tarafından kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) çatısı altına BDP, Devrimci Sosyalist Parti vb partiler birleşince Kürt siyasi hareketi ile Türkiye solunun bazı parti ve örgütleri HDP çatısı altında bir araya geldiler.

Ortamı yumuşatmak için Başbakan Erdoğan Kasım 2013’te Diyarbakır’da IKBY Başkanı Barzani, Iraklı Kürt ses sanatçısı Şivan Perwer ve Urfalı ses sanatçısı İbrahim Tatlıses ile bir araya gelerek “Türk-Kürt kardeşliği” adına halay dahi çekmişti.

Suriye’nin kuzey sınırlarına yakın bölgelerde 2013 yılında PYD (Demokratik Birlik Partisi) liderliğindeki Kürt hareketi Kürt bölgesinin büyük kısmında denetimi ele geçirdi. Kasım 2013’te PYD, özerklik Toplumsal Sözleşme adlı sözde anayasanın hazırlandığını duyurdular. Ocak 2014 içerisinde de ilki Cezire’de olmak üzere, Kobani ve Afrin özerk Kantonlukları ilan edildi. “Çözüm Süreci” sebebiyle Türkiye, sınırlarındaki bu gelişmelere de sesini çıkartmayarak sessiz kalmıştı.

2013 yılı sonlarında Türkiye’de “17-25 Aralık” olayları patlamış, içerde durum oldukça karışmıştı. 21 Mart 2014’teki Nevruz kutlamalarında okunan Öcalan’ın ikinci mektubunda “Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir” ifadeleri kullanıldı.

Ağustos 2014 içinde Lice yakınlarında PKK teröristlerinden ölenler için özel bir kabristan yapıldığı ve Mahsum Korkmaz’ın heykelinin de dikildiği öğrenilince mahkeme kararıyla heykeli yıkmaya giden TSK unsurlarına 200-250 kişilik bir grup tarafından roketatar, tüfek ve EYP’lerle saldırıldı. Askerlerin havadan emniyetini sağlayan helikopterlere bile ateş açılınca, çıkan arbedede 2 kişi yaralanmış, PKK/KCK olayı saptırmaya çalışmış, sürekli mevzii kazanma çabası içindeydi.

Not: Konu “PKK Terör Örgütü Çözüm Aşamasına Geldi mi?-5” bölümü ile devam edecek.

  1. Mustafa Ersöz dedi ki:

    2013-2014 yıllarına göre, devletin eli daha güçlü. Buna PKK ve PYD değil USA karar verir

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.