Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Güvenlik Politikaları Uzmanı-30 Kasım 2024
Önceki bölümde Ak Parti iktidarının PKK terörünü tasfiye maksadıyla 2009’da başlattığı “Demokratik Açılım” sürecine giden yol özetlenmişti. Bugün bu sürecin devamı ile 2013 yılında başlatılan “Çözüm Süreci” ele alındı.
Terörle mücadelede ciddi bir mevzi kaybı yaşandı. Sadece 2010 yılı içerisinde 23 farklı türde 4598 terör eylemi gerçekleştiren PKK bu dönemde pusu, karakol ve üs bölgelerine baskın ve mayın/EYP (el yapımı patlayıcı) eylemlerine ağırlık verdi. Bir araştırmaya göre karakol ve üs bölgelerine yönelik eylem sayısının toplam eylem sayısının %8,6’i olduğu halde toplam güvenlik görevlisi zayiatı %31,5’e ulaşmıştı.
Eylemlerin %21,8’i oranındaki pusu eylemlerinde personel zayiatı %35,6 oranında idi. %20,5’lik oranındaki Mayın/EYP kullanma eylemlerindeki zayiat oranı da %26 idi. Terörle açık alan yerine karakollara sıkışıp kalan güvenlik güçleri büyük oranda zayiat verirken, HDP’li bir milletvekili, Silopi’de Nevruz günü izinsiz gösteriye izin vermeyen polis müdürünü tokatlıyordu. Açık olan husus, PKK’nın Türkiye’yi oyuna getirmiş olduğuydu.
Yaşananları hemen her vesile ile sert bir şekilde eleştiren MHP Lideri Bahçeli 8 Mayıs 2011’de İstanbul’daki milletvekili aday tanıtımında “Davos’ta Filistin’i savunma adına sahte bir one minute dedin de, Washington’da Türk milleti için muhataplarına yeter artık diyemedin. Türk polisi bu haysiyetsiz iktidar zamanında bölücülerden tokat yedi.” şeklinde eleştirisini sürdürmüştü.
PKK ile “Demokratik Açılım” süreci sırasında önce İsrail ile ilişkiler bozuldu. Ardından Mart 2011’de Suriye’de başlayan Arap Baharı üzerine Suriye Cumhurbaşkanı Esad’ı en sert eleştiren ülke liderleri Türkiye’den çıkınca İngiltere’nin dolmuşuna gelerek Esad rejimi ile köprüler atıldı.
Çözüm Süreci (Terörle Müzakere Süreci!): 2012 yılı sonlarında İmralı’daki Öcalan hükümete, “Yeni bir beyaz sayfa açma” önerisinde bulundu. Aynı tarihlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Öğrenci yurdundayken namaz kılan üç arkadaştık. Biri Abdullah Öcalan’dı” diyerek, kamuoyunda Öcalan konusunda algı yönetimi yaptığı izlenimi verdi. Durum öyle bir hale geldi ki, TSK’nin en güzide komutan ve subayları Balyoz, Ergenekon, Casusluk-Fuhuş davası gibi çakma davalarla soruşturmaya çağrılıp tutuklanırken ve uydurma bahanelerle mahkum edilirken, teröristbaşı ise FETÖ ağırlıklı medyada “Cuma namazına giderdi. Müslüman biri idi” vb şekilde kamuoyunda şirin gösterilmeye çalışıldı. Sonuçta Öcalan’ın teklifi kabul edildi.
Öcalan’ın mektubu, Diyarbakır’da sabahın ilk ışıklarından itibaren, tek bir Türk bayrağı yok iken, sayısız sözde PKK bayrağının yer aldığı Nevruz alanını dolduran ve halay çekerek bekleyen kalabalığa karşı okundu. Öcalan dev ekranlarda, 10 dilde hazırlanan “Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Statü” afişleri de sahnede yer aldı. Önceki yıl yasaklanan bu Nevruz’da (21 Mart 2013), BDP ve DTK da tam kadro bulundu. PKK kurucuları Mahsum Korkmaz, Mazlum Doğan ve öldürülen sözde komutanların fotoğrafları da sahnedeydi.
Bazı gruplar “Başkan özgür olana kadar barış şaşıdır” yazılı pankart açmıştı. 1947’de İran’da kurulan ama tanınmadan son verilen “Mahabad Kürt Cumhuriyeti”nin sözde ulusal marşı “Ey Raqip” çalınırken, BDP’li milletvekillerinin de aralarında olduğu protokol ayağa kalkarak marşa eşlik etti. Öcalan, Kürtçe ve Türkçe mesajında yeni bir sürecin başladığını, silahlı direniş döneminden demokratik siyaset dönemine geçildiğini ifadeyle silahlı unsurların sınır ötesine çekilmesi çağrısında da bulundu.
Ardından 23 Mart 2013’te Öcalan’la İmralı’da görüşen heyette bulunan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Sayın Öcalan, Fethullah Gülen’e selamlarını gönderdi. Fethullah Gülen’in ‘Sulhta hayır vardır’ yaklaşımı benim de yaklaşımımdır. ‘Bütün Ortadoğu’daki demokratik bir siyaset ve barış için birlikte çalışabiliriz, Muhterem Fethullah Gülen’e selamlarımı söyleyin. Onu en iyi anlayan benim!’ dedi” şeklinde bilgi aktardı.
Not: Yazı dizisi “PKK Terör Örgütü Çözüm Aşamasına Geldi mi?-4” ile devam edecektir.
Kisa ve öz. Güzel bir sekilde anlatmisiniz cok tesekkür ederim. ARGE ILE UGRASAN INSANLARIMIZ KENDI ARALARINDA BIR VEREIN KURSUNLAR BIRBIRLERI ILE BU SEKILDE KATMADEGERI YÜKSEK BIR CEMIYET-INSANLAR GRUBUDA OLUSTURSUNLAR,COK IYI OLUR,OLUR COK IYI OLUR. HERKEZI ALMASINLAR ARALARINA.HÖRMETLERIMLE
Geçmişte çözüm süreçi yaşadık ve hiçte iyi sonuçlanmadı. Yaklaşık 850 askerimiz ve pek çok güvenlik görevlisi şehit olmuştu. Şehitlerimizin ruhlarını rendice edecek bir yol izlenmemeli. Hele hele terörist başının meclise gelip konuşması düşünülemez.