celalettin yavuz 2

Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Güvenlik Politikaları Uzmanı – 28 Kasım 2024

 

Yazının ilk bölümünde PKK terör örgütünün 8. Cumhurbaşkanı Özal döneminde tasfiyesi çalışmaları, bu gerçekleşmeyince terörle hemen her alanda yapılan mücadele sonunda teröristbaşının Türkiye’ye teslim süreci özetlenmişti. Bugün de Türkiye’yi terk eden ve tasfiye sürecine giren PKK’nın, ABD’nin Irak işgali üzerine küllerinden yeniden doğuşu ile Ak Parti dönemindeki “Demokratik Açılım” dönemi ele alındı.

PKK’nın Küllerinden Doğuşu ve Ak Parti’nin Terörü “Uzlaşma” ile Tasfiye Çalışmaları

Yakalandıktan sonra yargılama sırasında “Devletimin emrindeyim!” diyen teröristbaşı, İmralı cezaevine kondu. PKK’nın silahlı militanları 2000 yılında Türkiye’yi terk ederek Irak’ın kuzeyine geçtiler. PKK Türkiye’yi terk ettikten sonraki 2001 ve 2002 yıllarında terör sebebiyle hiçbir güvenlik gücü personeli şehit olmadı, çünkü terör sona ermiş gibiydi. Hatta örgütün 2. İsmi Osman Öcalan da örgütten ayrıldı. Ne zaman ki ABD 20 Mart 2003’te Irak’ı işgale başladı, PKK tekrar tekrar küllerinden doğdu.

Bu gelişmede TBMM’nin, ABD kuvvetlerinin Türkiye üzerinden Irak’a girmesine reddeden 1 Mart 2003 tarihli tezkeresinin büyük payı vardı. İşin ilginç yanı, 1 Mart Tezkeresi’ne 2 Kasım 2003 genel seçimlerinde ana muhalefet olarak giren CHP ile iktidardaki Ak Parti’nin “Kürt” asıllı milletvekilleri onay vermemişti. ABD’nin Irak’taki yetkilileri “Onlar soframızın en güzel yerini hak ediyorlar!” dedikleri bölgesel Kürtler gibi PKK da bu yakınlıktan nasiplenmeye başlamıştı. Adını KCK olarak da değiştirmeyi deneyen örgüt, Türkiye’de şehir ve kırsaldaki yapılanmasını yurtdışında da sürdürerek, yeniden terör faaliyetlerine başladı.

ABD, 1 Mart Tezkeresi’nin hıncını 3 Temmuz 2003’te Irak’ta Süleymaniye’deki Özel Kuvvetler askerlerini esir alıp, başlarına çuval geçirerek başladı. Şubat 2008 içerisinde TSK, eksi 25 derecede Irak’ın kuzeyinde PKK’ya karşı bir harekat başlattı. 254 teröristin etkisizleştirildiği bu harekat, ABD Savunma Bakanı Gate’in Ankara’ya gelmesiyle kesildi. Bu müdahale yapılırken Türkiye’den hiç bir yetkili ABD’ye, “Siz sınırlarınızdan 10 bin km uzaktaki ülkelerde “terör” sebebiyle askeri harekat yapıyorsunuz, biz ise sınırımızdaki tehdidi gidermek istiyoruz. Lütfen karışmayın!” diyemedi. Ak Parti iktidarı, terör şiddetlenince tasfiye çalışmalarına başladı. “İktidar ortağı” konumundaki “Gülen Cemaati” (15 Temmuz 2016’da FETÖ)’nin etkisiyle PKK “din kardeşliği” ile çözülmek istendi. Bunlar sırasıyla şöyle idi:

İlginizi çekebilir!  Türk Kimliği Üzerine-50: Anadolu Selçuklularına Devam - Prof. Dr. Celalettin Yavuz

PKK ile “Demokratik Açılım” veya “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi

Bu ilk girişim dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Mart 2009’da gecikmiş Irak ziyaretine çıkarken uçağın merdivenlerinde “Yakında güzel şeyler olacak!” demesiyle başladı. Bağdat’ta Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Lideri iken Irak Cumhurbaşkanı da olan Talabani ile konuyu görüşen Gül’ün ardından Talabani PKK’ye 23 Mart 2009’da “İki seçenek var: Ya sev ya terk et!” dedi. O esnada TSK’nin en güzide komutan ve subayları Ergenekon, Balyoz vb çakma davalarla darmadağın edilmeye başlanmış, TSK’ya dahi danışılmadan 19 Ekim 2009’da Kandil ve Mahmur’dan gelen 34 teröristin Habur’da yargılanıp serbest bırakılmasıyla “açılım” zirve yapmıştı.

O döneme kadar “Komşularla sıfır sorun” söylemiyle gelen Ak Parti iktidarının alelacele ve “İstim arkadan gelsin!” şeklinde başlattığı “iyi niyetli” açılım sürecinin başlangıcında terör eylemlerinde ciddi bir düşüş yaşandı. Ancak 2009 sonundan itibaren sürecin kontrolünden çıkmasını engellemek ve inisiyatifi ele geçirmek isteyen PKK’nın yeniden yapılanmaya ilaveten psikolojik ve siyasi katılıma ağırlık verdiği fark edilince silahlı mücadele tekrar başladı. Bu arada İsrail’le ilişkilerde 2009 başında “One minute”la başlayan  uzaklaşma 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara ile tepe yaptı.

Not 1: Yazı “PKK Terör Örgütü Çözüm Aşamasına Geldi mi?-3” ile devam edecektir.

Not-2: “Türk Kimliği Üzerine” başlıklı yazı dizisine, terörün tasfiyesiyle ilgili yazı dizisi bittikten sonra devam edilecektir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.