32 kez görüntülendi.
Beden Asla Yalan Söylemez – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 22 Ocak 2025

 

Bilgi çağında yaşadığımız söyleniyor. Her bilgiye hızlıca ulaşabiliyoruz. O bilgilerin ne kadar doğru olup olmadığı ise ayrı bir bahis konusu. Böylesi bir enformasyon yağmuru altında her şeyi bilme, anlama ve kontrol etme arzusu zihinlerimizi adeta kuşatmış durumda.

Şair John Keats’in ortaya attığı “Negatif Yeterlilik” kavramı belki de bu enformasyon çağında bize yardım edebilir. Bu kavram belirsizliğin ve bilinmezliğin içinde huzur bulmanın ve güzelliği keşfetmenin önemini vurgulamakta.

John Keats, “Negatif Yeterlilik” terimini ilk kullanan kişi olarak, insanın “huzursuzluk içinde gerçeklere ve akla sarılmaya çalışmadan belirsizliklerin, gizemlerin ve kuşkuların içinde rahatça var olabilmesini” kastediyor. Bir bakıma kırılganlığımızı kabul edebilmeye bizi davet ediyor. Negatif yeterlilik, bildiğimiz her şeyin ötesindeki güzelliği bulmak için ulaşmamız gereken bir nokta.

Keats’in daha çok sanatla ilişkilendirdiği bu kavram, daha sonra psikanalist Wilfred Bion tarafından psikolojik ve varoluşsal bir bağlamda ele alınmıştır. Bion’a göre negatif yeterlilik, hafızadan ve tutkulardan arınarak sezgisel düşünebilme becerisidir. Bion, “Anıları bırakın. Tutkularınızı içeren gelecek zamanı bırakın; hem bildiklerinizi hem de isteklerinizi unutun ki yeni bir fikir için yer açılabilsin” diyor. Bu, yeni bir düşünceye, yeni bir bakış açısına kapı açmak anlamına gelebilir.

Negatif yeterlilik kavramı, teslim olarak aydınlanmayı, kendi doğamızın bilinmezliklerine yapacağımız keşif yolculuğuyla ulaşılan bir mertebeye işaret eder. Bu, özgürlüğün, yepyeni bir düşünce tarzının olduğu bir yere ulaşmakla ilgilidir. Anın akışkanlığının farkında olarak her şeye açık ve belirsiz kalmayı başardığımızda, bu noktaya ulaşmak çok daha kolaydır. Günümüzde bilinçli farkındalık uygulamalarıyla ulaşmaya çalıştığımız yargısız bir tutum.

Bilinçli farkındalık, her şeyi bilmemekte bir sorun olmadığını söyler. Hatta her şeyi bildiğimizi zannetmemekten daha iyi ve daha akıllıca olacaktır bu yaklaşım. Çünkü kalıplaşmış düşünce tarzlarından ancak bu sayede uzaklaşabiliriz.

İlginizi çekebilir!  Benim Güzel Hatalarım – Rabia Yavuz

Her şeye tamamen açık olmak, beraberinde savunmasız olmayı da getirir. Bu durumdan bu kadar kaçınıyor olmamızın altındaki neden budur. Bu durum, konfor kavramına yepyeni gözlerle bakmamızı gerektirir.

Konfor alanımızın dışına çıkmak, belirsizliğin içinde var olabilmek, yeni deneyimlere ve düşüncelere açık olmak demektir. Bu, ilk başta rahatsız edici gelebilir, ancak aynı zamanda büyüme ve gelişme için de bir fırsattır.

Wilfred Bion’ın dediği gibi: “Güzellik en zor koşulları bile tahammül edilebilir kılar”. Bu, güzelliğin sadece dış dünyada değil, aynı zamanda iç dünyamızda da bulunabilir. Belirsizliğin, bilinmezliğin ve hatta zorlukların içinde bile güzellik vardır. Önemli olan, bu güzelliği görebilmektir.

Günümüzde, her şeyi anlama, açıklama ve kontrol etme takıntısı, bizi doğal akıştan uzaklaştırabilir. Oysa, negatif yeterlilik, bu takıntının ötesine geçmemizi ve anın tadını çıkarmamızı sağlar. Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Güzelliğe tanık olmak da yeterlidir.

Güzellik, sadece görsel bir deneyim değildir. Aynı zamanda bir duygu, bir his, bir andır. Güzellik, bir kuşun ötüşünde, bir çiçeğin açışında, bir insanın gülüşünde, bir sanat eserinde, bir müzik parçasında, bir doğa manzarasında ve hatta zorlu bir deneyimin içindeki bir anlamda bulunabilir.

Negatif yeterlilik, bu güzelliği fark etmemizi ve ona açık olmamızı sağlar. Bizi, zihinsel kalıplarımızın ve beklentilerimizin ötesine taşır ve yeni olasılıklara, yeni düşüncelere ve yeni deneyimlere kapı açar.

Negatif yeterlilik, modern dünyanın hızla değişen ve karmaşıklaşan yapısında bizlere ihtiyaç duyduğumuz zihinsel ve duygusal sağlığımızı korumakta yardımcı olabilir. Belirsizliğin ve bilinmezliğin kucağında huzur bulmayı, güzelliği keşfetmeyi ve yeni olasılıklara açık olmayı öğrenmek, daha tatmin edici ve anlamlı bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir.

Her şeyi anlamak zorunda olmadığımızı, güzelliğe tanık olmanın da yeterli olduğunu hatırlayarak, belki hayatın akışına daha rahat ve huzurlu bir şekilde teslim olabiliriz.

İlginizi çekebilir!  Savunma Sanayi ve Türk Ordusu: Yeni Bir Model İnşası

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.