Rabia YAVUZ – 28 Ekim 2024
Geçen yazımızda motivasyon kaybının bedellerinden bahsetmiştik. Zamanımızı, sağlığımızı, geleceğimizi, kendimize ve dünyaya yapabileceğimiz olumlu katkıları kaybetmekle karşı karşıya kalıyoruz her ertelediğimizde.
Amaçlarını gerçekleştirmeyen bireylerin kendilerine yönelik olumlu algıları da zarar görmektedir. Altını çizmek gerekir ki, uzun süreli motivasyon kaybı depresyon hastalığıyla da ilişkilidir.
Zira zayıflayan benlik algısı, dibe vuran benlik saygısı bizi psikolojik olarak da birçok hastalığa açık hale getirir. Yapmadığımız şeylerin bedelleriyle karşı karşıya kaldığımızda ise yoğun stres yaşarız. Kronikleşen stres ise hem psikolojik hem de fiziksel sağlığımızı tehdit eder.
Yapılacaklar listesi kabardıkça eğer motivasyonun doğasını yeterince çözmediysek kendimizi iradesiz olmakla suçlarız. Oysa motivasyon irade meselesi değildir, motivasyon düşünce ve duygu durumumuzun yönetimiyle ilgilidir.
Yapmak istediklerimizi neden zamanında yapmak için gerekli motivasyonu bulamadığımıza baktığımızda çoğu zaman eylemlerin kendisini değil de sonucunu istediğimiz gerçeğiyle karşı karşıya kalırız.
Bu durum bir öğrenci için matematiği öğrenmek değil de sadece sınavı geçmek olabilir. Ya da kilo vermek isteyen birini hayal edin. Spor salonuna gitmesi gerektiğini düşünür lakin arzuladığı şey sadece kilo vermek olduğunda spor salonuna gitmek bir detay gibi kalır. İstenen kiloya ulaşmak bir sonuçtur ve gelecekte bir olasılık olarak vardır sadece.
Halbuki halihazırda spor salonuna düzenli gitmek gibi yapılması gereken eylemler şimdiki zamandadır. Zihnimizde gelecek ve şimdi bir mücadele halindedir ve haz prensibi gereği insan şimdiki hazları elde etmeyi ve şimdiki zamanda yer alan sıkıntı verici şeylerden kaçmaya ayarlıdır.
Zihnimizde şimdiki eylemlere karşı gelecekteki sonuçlar:
Yılın sonunda olacak sınavdan geçmek için şimdi yapmamız gereken sistemli çalışma karşı karşıya. Üstelik şimdiki zamanda var olan birçok haz kaynağı da hemen yanı başımda.
Keyifle oynayacağım bir bilgisayar oyunu ya da evdeki rahat yatak söz konusu olduğunda bu mücadele gelecek zamanda olabilecek hedefler açısından dezavantajlı bir mücadeleye dönüşür. O yüzden gelecek zaman kapımıza gelene kadar erteleriz. Zira birçok davranışımızı o anın yaklaşması nedeniyle son anlarda yaptığımız olur.
Bu mücadelede hedeflerimizin pozisyonunu güçlendirmek istiyorsak şimdiki zamanda yer alan haz kaynakları ile aramıza mesafe koymak en iyi yollardan biridir. Matematik çalışmak için bir etüt merkezine gitmek. Ya da bir kütüphanede telefonlarınızdaki tüm bildirimleri çalışma saatlerinizde kapatarak tezinizi tamamlamak gibi.
Mesela, ben tezimi yazarken kütüphanede sabahtan akşama kadar beni teze odaklanmaktan alıkoyan birçok haz kaynağından uzak kalarak bu düğümü çözmeyi denedim.
Siz neler yapıyorsunuz hedeflerinize sadık kalabilmek için?
Bizimle de paylaşın.