maymun çiçeği detayları

Ferhat ÜNLÜ – 03 Kasım 2023

 

World of Türkiye’deki 14. yazıma ekonomi ile başlayıp istihbaratla devam edeceğim. Şuradan başlamak en doğrusu: Günümüzün en yaygın bilgisel yanlışlarından biri, belki de birincisi; Kapitalizmin sadece ekonomik yönünü görmek, göstermektir. Hâlbuki Kapitalizm bir siyasal sistemdir. Hatta başlı başına bir ‘siyasa’ ve ideolojidir. Ancak geleceğin dünyasını şekillendirecek bu ayrıntı; paranın ideolojisizliğinden, hatta halk deyimiyle söylersek ‘dinsizliği-imansızlığı’ndan mülhem kapitalizmin siyasal bir amacı olmadığı yanılsamasına neden olmuştur. Ve en vahimi, ulus devletler de uzun yıllar bu yanılsamaya sürüklenmiştir. Gelgelelim artık ulus devletler kapitalizmin küreselleştikçe kendileri için de bir tehdit olduğunun yavaş yavaş farkına vardı. Nasıl ki Fransız Devrimi’nde sermaye, imparatorlukların yıkılıp ulus devletlerin kurulmasında rol oynadı ise bu kez ulus devletleri yıkmayı hedefliyor. Ve bunu ulus devletler de gecikmeli olarak anladı.

İmdi… Şu sıralar dünya ülkelerinin gizli servisleri arasında düşük yoğunluklu bir savaş var. Orta, uzun vadede gizli servisler ortak düşmana karşı birleşme eğilimine girebilir, ama şimdi birbirleriyle savaştalar.

Tabii her bir ulus devletin istihbarat teşkilatı, ülkesinin çıkarlarının peşinde koşar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Ama misal ABD gibi devletler, nihayetinde küresel sermayeye yarayacak şekilde örgütleri destekliyor. Bu da ulus devletleri zayıflatan, ama küresel sermayeye güç veren bir strateji. Terör örgütlerini desteklemek, komşularımızda mikro devletçikler kurmaya çalışmak küresel sermayenin ekmeğine yağ süren bir gelişme. Orta vadede bunun etkilerini göreceğiz.

Öte yandan işin bir de şu boyutu var: Rusya, Türkiye Cumhuriyeti gibi ülkeler kendilerini bekleyen bir başka tehlikeye karşı da teyakkuz halindeler. Nedir bu tehlike? Tek dünya devleti idealinin peşinde olan küresel güç unsurları. Küresel şirketler mesela…

 

DÜNYA İSTİHBARAT TEŞKİLATI (DİT) MÜMKÜN MÜ?

Çok da uzak olmayan bir gelecekte ulus devletlerin gizli servisleri ‘Dünya İstihbarat Teşkilatı’ (DİT) çatısı altında birleşmeye yönelebilirler. Piyasa ve teknoloji tek dünya devleti fikrini dayatmaya çalışırken ulus devletler de bunun panzehri olarak gizli servisleri arasındaki işbirliğini geliştirip bir tür ‘de facto’ dünya istihbarat teşkilatı, küresel istihbarat örgütü kurabilirler.

Sosyal medyanın tarih sahnesine çıkışı, 2010’da başlayan iç savaşlar, 2020-22 Kovid-19 pandemisi ve 2022-2023 Rusya-Ukrayna Savaşı ve son olarak İsrail’in Gazze’de giriştiği insanlık dışı katliam; sermayeyi, küresel amaçlarına daha çok yaklaştıran vesileler oldu. Rusya-Ukrayna Savaşı, büyük ulus devletlerin sanıldığı kadar ‘büyük’ olmadığını ortaya koydu. Belki bir anlamda Rusya-Ukrayna cephesi küresel güçlerle bir ulus devletin ilk kapışma cephesiydi. Ukraynalılar kendi milli egemenliklerinin peşindeler, o ayrı konu. Ama Rusya’nın karizmasının çizilmesine en çok sevinen, Küreselciler oldu.

Bütün bunlar olurken, yani gizli servisler arası güncel rekabet ve yakın gelecekteki konjonktürel işbirliği koşullarını tartışırken ekonomik istihbarata değinmeden geçemeyiz.

 

DEVLETİN GİZLİ BİLGİ KASASI: EKONOMİK İSTİHBARAT

Devlet, şirket, aile ve bireyin ekonomisi yeni bir çağa giriyor. Hazırlıklı olmamız lazım. Devlet olarak, aile olarak ve birey olarak… Bir defa ekonomi başlı başına bir ülke için milli güç parametresidir. Silahlı güç, istihbari güç, nüfus gücü vesaire gibi etkenlerden daha az önemli değil, hatta günümüzde daha önemli. Çünkü savaşlar artık ekonomi ile de yapılıyor. Ekonomik istihbaratı şöyle tarif edebiliriz: Ekonominin kapasitesini, zayıf ve güçlü yanlarını ve özel olarak da ekonominin çok uzun süreyle silahlı kuvvetleri ve istihbaratı, devleti destekleyebilme derecesinin tespitine yönelik istihbarat faaliyetleri.

Ekonomik istihbarat, şirketler, holdingler bazında da geçerli bir olgu. Ama bu onların özel istihbaratı anlamına geliyor. Ulusal ekonomik istihbarat yalnızca maddi bir şey değil. Mesela Türkiye’nin savunma sanayi yatırımları gizlidir. Bunu korumak bir ekonomik istihbarat meselesidir. Ve kontr-espiyonajın yani casusluğa karşı koymanın konusudur.

Öte yandan istihbarat savaşlarında en çok devreye sokulan parametrelerden biri de beyazıyla karasıyla grisiyle propagandadır ve yerine göre komplodur. Komplo, günümüzün geçer akçelerinden biri maalesef. Komployu tedavüle sokan da bilerek veya bilmeyerek gelenekseli ile sosyali ile medyadır.

Türkiye, ekonomik istihbarat alanında henüz askeri, operasyonel, teknik istihbaratta olduğu ölçüde güçlü değil, ama o yola da girmiş bulunuyoruz.

Bu küresel kapitalist sistemde ekonomik bağlamda daha bağımsız olacağımız günler de gelecek. Ekonomik istihbaratı devletin gizli bilgi kasası olarak da düşünebiliriz. O kasadaki bilgi arttıkça Merkez Bankası’nın kasasındaki paranın artışına benzer bir güce erişmiş olacağız.

Asıl geçer akçe bilgidir. Bilgi, eğer dezenformasyonlarla imitasyon haline getirilmemişse altındır. Ne kadar çok altın rezerviniz varsa ekonominizin o kadar sağlam olması gibi ne kadar çok bilginiz varsa istihbaratınız ve güvenliğiniz de o kadar sağlam olur.