Tarihte, Mete Han’ın Türk boylarının birleştirilmesi ile başlayan ve daha sonraları Türk dünyasının birleştirilmesi gayretleri birçok kez denenmesine rağmen dönemin şartlarının elverişsiz olması nedeniyle belli bir süre sonra hep sekteye uğratılmıştır.
Günümüzde ise Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını ilan eden Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile Türkiye’nin içinde bulunduğu 1992 yılında Ankara’da Türk dili konuşan ülkeler zirvesi ile yeniden girişimde bulunulmuş olması hepimizde hayallerimizin gerçekleşmesi umudunu doğurmuştur.
Türk Devletleri Teşkilatı
12 Kasım 2021 tarihinde 8’ncisi düzenlenen İstanbul’daki zirvede Türk Devletleri Teşkilatı olarak yapılandırılmış olup gözlemci ülke statüsünde bulunan Türkmenistan’ın, Semerkand’da düzenlenen 9’ncı zirvede tam üye olacağı kararlaştırılmış olup, KKTC ve daha sonra Macaristan’ın gözlemci ülke olarak teşkilata katılmaları sağlanmıştır.
Son yıllarda yaşanan gelişmelerle özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerçekleşen Karabağ savaşında Türkiye’nin de desteğiyle bir zafer kazanılması Türk devletleri tarafından memnuniyetle karşılandığı gibi bu oluşumun hızlanmasına da vesile olmuştur.
Savaş sonrası yapılan anlaşmada Ermenistan’ın elinde olan toprakları bırakarak geri çekilmesi ile Nahcıvan ile Azerbaycan arasında oluşacak olan Zengezur koridorunun açılmasıyla ki ben bu koridoru “Turan Yolu” olarak adlandırmak istiyorum, Türk dünyasının fiziki olarak Türkiye ile birleşmesi sağlanırken aynı zamanda Ticari, Lojistik ve Siyasi bağlar güçlenmiş olacaktır. Bu yüzden bu koridorda bir an önce kara yolu bağlantısı gerçekleşmelidir.
Teşkilatın amacı, Türk dilleri konuşan ülkeler arasında ki bağın güçlendirilip kapsamlı işbirliğinin sağlanması özellikle bilim, teknoloji, eğitim, sağlık, kültür, spor ve turizm gibi birçok konuda etkileşime geçmek olsa da, artık küresel anlamda özellikle ekonomik ve askeri yönden etkin bir teşkilat olarak dikkat çekmektedir.
“Dilde, fikirde, işte birlik”
Bu kısa bilgilendirmeyi yazınca bir anda aklıma Kırım Tatarı büyük yazar ve Türk Dil birliğinin fikir adamı olan merhum İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” sözlerini hatırladım.
Enver Paşa’nın da hayali olan Büyük Turan Birliği ile bugünlerde 23. Ölüm yıl dönümünde yad ettiğimiz Azerbaycan’ın efsanevi lideri Ebulfeyz Elçibey’in Türk dünyasını birleştirme gayretlerini bir çoğumuz hatırlarız diye düşünüyorum.
Büyük Turan Ordusu
Bu birliğin gerçekleştiğini bir düşünsenize, Amerika ve Rusya’dan sonra dünyanın üçüncü ordusu olan Büyük Turan Ordusunun konuşulması şimdiden dizleri titretmeye başlar bile.
Hatırlarsanız 8’nci zirve öncesi MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, Sayın Cumhurbaşkanına hediye ettiği Rusya’nın bir kısmını da içine kattığı Büyük Turan Haritası o günlerde Rusya’yı bayağı tedirgin etmişti.
Birlik üyelerinin 180 milyon, Küresel ölçekte ise 300 milyon nüfusa sahip olan bu topluluk, şu anda bile başta Çin ve Rusya olmak üzere birçok ülkenin stratejisini yeniden belirlemeye yöneltmiştir.
Sadece günlük petrol üretiminin 3 milyon varil olmasının ekonomik getirisini varın siz hesap edin, diğer yer altı, yer üstü kaynaklarını saymıyorum bile.
Başta, Doğu Türkistan da Uygur Türklerine olmak üzere dünyanın herhangi bir yerinde Türklere yapılan işkence ve zulümler son bulacağı gibi Türk’e el uzatmanın bedelinin ağır olacağını dost düşman cümle alem tarafından bilinecektir.
Milliyetçilik ve Türkçülük yönüyle ön plana çıkan Merhum yazarımız Ziya Gökalp’in şiirinde dediği gibi.
Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
Yorumlar kapalı.
Tarihte, Mete Han’ın Türk boylarının birleştirilmesi ile başlayan ve daha sonraları Türk dünyasının birleştirilmesi gayretleri birçok kez denenmesine rağmen dönemin şartlarının elverişsiz olması nedeniyle belli bir süre sonra hep sekteye uğratılmıştır.
Günümüzde ise Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını ilan eden Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile Türkiye’nin içinde bulunduğu 1992 yılında Ankara’da Türk dili konuşan ülkeler zirvesi ile yeniden girişimde bulunulmuş olması hepimizde hayallerimizin gerçekleşmesi umudunu doğurmuştur.
Türk Devletleri Teşkilatı
12 Kasım 2021 tarihinde 8’ncisi düzenlenen İstanbul’daki zirvede Türk Devletleri Teşkilatı olarak yapılandırılmış olup gözlemci ülke statüsünde bulunan Türkmenistan’ın, Semerkand’da düzenlenen 9’ncı zirvede tam üye olacağı kararlaştırılmış olup, KKTC ve daha sonra Macaristan’ın gözlemci ülke olarak teşkilata katılmaları sağlanmıştır.
Son yıllarda yaşanan gelişmelerle özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerçekleşen Karabağ savaşında Türkiye’nin de desteğiyle bir zafer kazanılması Türk devletleri tarafından memnuniyetle karşılandığı gibi bu oluşumun hızlanmasına da vesile olmuştur.
Savaş sonrası yapılan anlaşmada Ermenistan’ın elinde olan toprakları bırakarak geri çekilmesi ile Nahcıvan ile Azerbaycan arasında oluşacak olan Zengezur koridorunun açılmasıyla ki ben bu koridoru “Turan Yolu” olarak adlandırmak istiyorum, Türk dünyasının fiziki olarak Türkiye ile birleşmesi sağlanırken aynı zamanda Ticari, Lojistik ve Siyasi bağlar güçlenmiş olacaktır. Bu yüzden bu koridorda bir an önce kara yolu bağlantısı gerçekleşmelidir.
Teşkilatın amacı, Türk dilleri konuşan ülkeler arasında ki bağın güçlendirilip kapsamlı işbirliğinin sağlanması özellikle bilim, teknoloji, eğitim, sağlık, kültür, spor ve turizm gibi birçok konuda etkileşime geçmek olsa da, artık küresel anlamda özellikle ekonomik ve askeri yönden etkin bir teşkilat olarak dikkat çekmektedir.
“Dilde, fikirde, işte birlik”
Bu kısa bilgilendirmeyi yazınca bir anda aklıma Kırım Tatarı büyük yazar ve Türk Dil birliğinin fikir adamı olan merhum İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” sözlerini hatırladım.
Enver Paşa’nın da hayali olan Büyük Turan Birliği ile bugünlerde 23. Ölüm yıl dönümünde yad ettiğimiz Azerbaycan’ın efsanevi lideri Ebulfeyz Elçibey’in Türk dünyasını birleştirme gayretlerini bir çoğumuz hatırlarız diye düşünüyorum.
Büyük Turan Ordusu
Bu birliğin gerçekleştiğini bir düşünsenize, Amerika ve Rusya’dan sonra dünyanın üçüncü ordusu olan Büyük Turan Ordusunun konuşulması şimdiden dizleri titretmeye başlar bile.
Hatırlarsanız 8’nci zirve öncesi MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, Sayın Cumhurbaşkanına hediye ettiği Rusya’nın bir kısmını da içine kattığı Büyük Turan Haritası o günlerde Rusya’yı bayağı tedirgin etmişti.
Birlik üyelerinin 180 milyon, Küresel ölçekte ise 300 milyon nüfusa sahip olan bu topluluk, şu anda bile başta Çin ve Rusya olmak üzere birçok ülkenin stratejisini yeniden belirlemeye yöneltmiştir.
Sadece günlük petrol üretiminin 3 milyon varil olmasının ekonomik getirisini varın siz hesap edin, diğer yer altı, yer üstü kaynaklarını saymıyorum bile.
Başta, Doğu Türkistan da Uygur Türklerine olmak üzere dünyanın herhangi bir yerinde Türklere yapılan işkence ve zulümler son bulacağı gibi Türk’e el uzatmanın bedelinin ağır olacağını dost düşman cümle alem tarafından bilinecektir.
Milliyetçilik ve Türkçülük yönüyle ön plana çıkan Merhum yazarımız Ziya Gökalp’in şiirinde dediği gibi.
Yorumlar kapalı.