35 kez görüntülendi.
ceyhun bozkurt kapak

Ceyhun BOZKURT – 20 Aralık 2024

 

Gözlerin, dikkatlerin haklı olarak Suriye’ye odaklandığı bir dönemde Kıbrıs Adası’nda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Özellikle de Rum tarafıyla ilgili…

Öncelikle CHP İstanbul Milletvekilliğinden çok Washington-Tel Aviv-Brüksel (AB)-Atina hattının CHP temsilcisi gibi davranan Namık Tan’ın, Kasım ayında TBMM’de yaptığı konuşması tepki çekmişti. Tan şunları söylemişti:

“Çözüme yönelik Birleşmiş Milletler parametreleri özetle iki toplumlu, iki bölgeli ama yeni bir federasyon öngörüyor. Bizim bunu tek taraflı çöpe atıp iki devletli bir çözümü önerisiyle yola çıkmamız yahut anlaşılması güç bir eşit egemenlik kavramı geliştirmemiz muhataplarımız, müttefiklerimiz nezdinde ikna edici olamıyor.”

Yani Tan “BM ve Batı federasyon istiyor. Siz istediğiniz kadar iki devletli çözüm deyin, olmaz” demeye getiriyordu.

Bir Türk diplomatının (!) KKTC ve Türkiye’ye iki devletli bir formül için çözüm önerileri yapması gerekirken, Yavru vatan ve Anavatan’a “başaramazsınız” demesi boşuna değildi. ABD ve İngiltere liderliğindeki Batı, Doğu Akdeniz’de ve Doğu Akdeniz’in en stratejik noktası batmayan uçak gemisi Kıbrıs Adası’nda tam hakimiyet istiyordu. Böylece askeri, ekonomik ve stratejik bir noktayı kontrol etmiş olacaktı.

Uzunca bir süredir bunun kavgasını veriyoruz zaten. Ta 1990’ların sonuna kadar uzanır bu mevzu. Ama olay geldi şimdi çetrefilli bir hal almaya başladı. Garantör ülke İngiltere’nin üslerinin yanı sıra Paris yönetimi de Fransa’nın üs sahibi olması için Rum yönetimi ile mutabakata vardı. Ayrıca Fransa, Rumlarla askeri işbirliği anlaşması yaptı.

Son gelişmeler ise giderek gerilimin tırmanacağına işaret ediyor.

 

HAVA SAVUNMA SİSTEMİ BATARYALARI RUM KESİMİNE TESLİM EDİLDİ

  • Birinci olarak Güney Kıbrıs’ta yayın yapan Sigma televizyonu, Aralık ayı başında İsrail yapımı Barak MX hava savunma sisteminin ilk parti bataryaları Rum Kesimi’ne teslim edildi ve sistem aktifleştirildi.
İlginizi çekebilir!  Sözün Büyüsü

2018 yılında Israel Aerospace Industries (IAI), sahada aktif olarak kullanılan Barak hava savunma sistemi ailesi baz alınarak geliştirilen modüler hava savunma sistemi Barak MX’i tanıtmıştı. Barak MX, hem kara hem de deniz varyantlarında, birden fazla kaynaktan ve birden fazla menzilden gelen eş zamanlı hava tehditlerine karşı entegre bir çözüm sağlayan gelişmiş bir hava ve füze savunma sistemidir.

Barak MX hava savunma sistemi; savaş uçakları, helikopterler, İHA’lar, seyir füzeleri, yerden havaya ve yerden yere füzeleri kapsayan radar ve çeşitli fırlatıcılarla destekleniyor. Sistem, diğer önleyici füzelerle birleştirilebilen, akıllı ve operasyonları kanıtlanmış bir kontrol merkezine dayanmaktadır.

Bu sistemin büyük oranda Türkiye’ye karşı kurulduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

53 YIL SONRA İNGİLİZ BAŞBAKANI ADA’DA

  • İkinci olarak, İngilizlerin de Ada’ya son dönemde yoğun ilgisini göz ardı etmeyelim. İsrail’in Gazze saldırganlığının ana üslerinden olan Rum Kesimi’ndeki İngiliz üsleri, İngiliz muhalif medyasında da çokça eleştiriliyor. Son olarak İngiliz Başbakanı Keir Starmer, 10 Aralık 2024 de Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni ziyaret etti. Starmer, 1971’den bu yana Rum Kesimi’ne giden ilk İngiliz başbakanı oldu.

 

Ziyarette başta askeri işbirliği olmak üzere çok sayıda konuda fikir alışverişi yapıldı.

 

ABD SAVUNMA PLANLAMASINA EKLENDİ

  • Son olarak da ABD’de “Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası- National Defense Authorization Act (NDAA)” olarak bilinen bütçe metnine Rumların, deyim yerindeyse NATO standartlarında eğitimi eklendi. NDAA’nın 2025 yılı metnine, 2016 yılında kabul edilen metnindeki “ÇOK TARAFLI TATBİKATLAR SIRASINDA DOĞU AVRUPA MİLLİ ASKERİ KUVVETLERİNİN EĞİTİMİ” başlıklı 1251. Madde’ye Rum Kesimi kastedilerek “Kıbrıs Cumhuriyeti” eklendi.

 

Rum Yönetimi sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, bu gelişmenin gelişini 12 Aralık’ta duyurmuştu. Letymbiotis, o tarihte X hesabından yaptığı paylaşımda “ABD Savunma Tahsisatları Yasası’na (NDAA) eklenen 1233 sayılı değişiklik, ABD’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne verdiği artan jeopolitik ve askeri önemi vurgulayan stratejik bir dönüm noktası ve belirleyici bir adımdır” diye yorumlamıştı.

İlginizi çekebilir!  Blinken günah çıkarma turunda! Filistinli sivillere ilişkin açıklama

Rum sözcü, “şu anda yasama düzeyinde de güçlendirilen Kıbrıs-ABD stratejik işbirliğinin genişletilmesi ve derinleştirilmesinin daha geniş bağlamının bir parçası” derken önemli bir bilgi de aktarmakta: “Yasa tasarısının Senato tarafından onaylanması ve Başkan tarafından imzalanmasıyla birlikte Kıbrıs Ulusal Muhafızları 2027’ye kadar çok taraflı askeri tatbikatlara katılma hakkını elde edecek.”

Çok taraflı askeri tatbikatlarda NATO tatbikatları olur mu bilinmez. ABD’nin, Rumlara, NATO’ya giriş için bir plan hazırlattığı da hatırlanırsa bu risk var. Ayrıca temel alınan 2016’daki yasa maddesinde, verilecek eğitimin amaçları arasında “Bu tür askeri kuvvetlerin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü içindeki kolektif eylem çağrılarına yanıt verme kapasitesini artırmak” bölümü de yer almakta. Yani Rumlar’a adeta NATO’ya giriş öncesi NATO standartlarında hazırlık eğitimi verilecek.

Bir diğer amaç maddesi de şu: “Amerika Birleşik Devletleri veya Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) tarafından yönetilen koalisyon çabalarına katılma yeteneklerini artırmak için eğitilecek askeri kuvvetlerin birlikte çalışabilirliğini geliştirmek ve artırmak.”

Görüldüğü üzere sadece üç gelişme bile Mavi Vatanımızın ayrılmaz parçası Doğu Akdeniz’de ve KKTC’de dikkati elden bırakmamayı bizlere gösteriyor.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.