Haydar AS – 8 Haziran 2024
Günlerdir Belediyelere kayyum atanması yönünde oluşan tartışmalarla uğraşıyoruz.
Özellikle medyada konuşlanan bir takım kalemşörler olayı farklı boyutlarla değerlendirip kin, nefret ve düşmanlık aşılamaya devam ediyorlar.
Tartışmaların merkezine “ YSK neden aday olmasına izin verdi” diye bir cümleyi oturtarak olayı farklı yöne çekme gayretine girmişlerdir.
Oysa hepsi çok iyi biliyor ki , Yüksek Seçim Kurulu, adaylardan sadece adli sicil kaydı ister.
Sözü edilen kişinin henüz yargılaması bitmediği için adli sicil kaydında bir engel çıkmaz.
Dolayısıyla henüz yargılaması bitmemiş adaylar hakkında bir yorumda bulunup niyet okuyuculuğu yapamaz.
Yani, sonucu belli olmayan bir davadan dolayı seçilme hakkını elinden alamaz.
Belki dava sonucunda aklana bilecek biri hakkında yorum yapamaz.
Şimdi hal böyle olmasına rağmen halen bu konuyu YSK’nın üzerine atıp olayı farklı yönlere çekmek pek de iyi niyetli bir davranış olmasa gerek.
YSK’nın böyle bir tasarrufta bulunamayacağı anladıysak o zaman işin idari ve hukuki tarafına bakmak lazım.
Hukuk bu konuda hiç tartışmaya mahal vermeyecek şekilde kanunları madde madde uygulayarak gereğini yapmıştır.
Hükümette kanunların kendisine vermiş olduğu yetkilerle idari tedbirlerini uygulamıştır.
Hatta, bu idari tedbirleri uygulamada İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan valiler ve kaymakamlar bile yetkilendirilmiştir.
Peki her şey bu kadar açık ve net iken bizler neden olayı farklı yönlerde tartışıyoruz.
Çünkü birileri böyle istiyor..
Malum partinin yöneticilerinin böyle bir sonla karşı karşıya kalacaklarını ön görememelerine inanmıyorsunuz herhalde.
O zaman bu sonu bile bile niçin terörle iltisaklı olmayan adayları tercih etmezler, yok mu ellerinde düzgün aday?
Bu işi layıkıyla yapabilecek adayları elbette var. Fakat sırtlarını dayadıkları Kandil’deki eli kanlı teröristler öyle istiyor.
Amaçları halkı devletine küstürmek, kin ve nefret ortamı yaratarak yanlarına daha çok militan çekmektir.
Yoksa hep söylendiği gibi, belediyeler terör örgütüne finans sağlıyor gerçeğine pek inanmıyorum. Zaten aksi durum söz konusu olsaydı şaibesiz isimleri aday yaparak sürekli finans sağlarlardı.
Arkasına Amerika, Fransa gibi ülkeleri alan bir terör örgütünün parasal sorununun olacağını hiç sanmıyorum.
Peki bunlara oy veren bölge halkı neden bu oyuna geliyor diye soracak olursanız..
Bence bu konuda halk bilinçli davranıp günün sonunda kazançlı çıkıyor.
Kayyum atanacağını çok iyi bilen seçmen önce aidiyet hissettiği partisini kazandırarak Kandil’i memnun ediyor, sonrada gelen kayyumla birlikte kentinin daha çok hizmetle mamur hale gelmesini sağlıyor.
Sizce de bilinçli bir seçmen davranışı değil mi?
Haydar AS – 8 Haziran 2024
Günlerdir Belediyelere kayyum atanması yönünde oluşan tartışmalarla uğraşıyoruz.
Özellikle medyada konuşlanan bir takım kalemşörler olayı farklı boyutlarla değerlendirip kin, nefret ve düşmanlık aşılamaya devam ediyorlar.
Tartışmaların merkezine “ YSK neden aday olmasına izin verdi” diye bir cümleyi oturtarak olayı farklı yöne çekme gayretine girmişlerdir.
Oysa hepsi çok iyi biliyor ki , Yüksek Seçim Kurulu, adaylardan sadece adli sicil kaydı ister.
Sözü edilen kişinin henüz yargılaması bitmediği için adli sicil kaydında bir engel çıkmaz.
Dolayısıyla henüz yargılaması bitmemiş adaylar hakkında bir yorumda bulunup niyet okuyuculuğu yapamaz.
Yani, sonucu belli olmayan bir davadan dolayı seçilme hakkını elinden alamaz.
Belki dava sonucunda aklana bilecek biri hakkında yorum yapamaz.
Şimdi hal böyle olmasına rağmen halen bu konuyu YSK’nın üzerine atıp olayı farklı yönlere çekmek pek de iyi niyetli bir davranış olmasa gerek.
YSK’nın böyle bir tasarrufta bulunamayacağı anladıysak o zaman işin idari ve hukuki tarafına bakmak lazım.
Hukuk bu konuda hiç tartışmaya mahal vermeyecek şekilde kanunları madde madde uygulayarak gereğini yapmıştır.
Hükümette kanunların kendisine vermiş olduğu yetkilerle idari tedbirlerini uygulamıştır.
Hatta, bu idari tedbirleri uygulamada İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan valiler ve kaymakamlar bile yetkilendirilmiştir.
Peki her şey bu kadar açık ve net iken bizler neden olayı farklı yönlerde tartışıyoruz.
Çünkü birileri böyle istiyor..
Malum partinin yöneticilerinin böyle bir sonla karşı karşıya kalacaklarını ön görememelerine inanmıyorsunuz herhalde.
O zaman bu sonu bile bile niçin terörle iltisaklı olmayan adayları tercih etmezler, yok mu ellerinde düzgün aday?
Bu işi layıkıyla yapabilecek adayları elbette var. Fakat sırtlarını dayadıkları Kandil’deki eli kanlı teröristler öyle istiyor.
Amaçları halkı devletine küstürmek, kin ve nefret ortamı yaratarak yanlarına daha çok militan çekmektir.
Yoksa hep söylendiği gibi, belediyeler terör örgütüne finans sağlıyor gerçeğine pek inanmıyorum. Zaten aksi durum söz konusu olsaydı şaibesiz isimleri aday yaparak sürekli finans sağlarlardı.
Arkasına Amerika, Fransa gibi ülkeleri alan bir terör örgütünün parasal sorununun olacağını hiç sanmıyorum.
Peki bunlara oy veren bölge halkı neden bu oyuna geliyor diye soracak olursanız..
Bence bu konuda halk bilinçli davranıp günün sonunda kazançlı çıkıyor.
Kayyum atanacağını çok iyi bilen seçmen önce aidiyet hissettiği partisini kazandırarak Kandil’i memnun ediyor, sonrada gelen kayyumla birlikte kentinin daha çok hizmetle mamur hale gelmesini sağlıyor.
Sizce de bilinçli bir seçmen davranışı değil mi?
