Büşra AS – 27 Kasım 2024
Eşler arasında iletişim konusu ilişki için hayati bir öneme sahiptir. Evliliğin temelini iletişim oluşturur. Birbirleri ile sağlıklı bir iletişim içerisinde olan çiftler ilişkilerini sürdürme konusunda daha avantajlı bir hale gelirler. İletişimi sağlıklı olan çiftler, sağlıksız olan çiftlere göre ilişkilerinden daha fazla doyum alırlar. Sorunları çözmek onlar için daha kısa süreli ve kolay olur.
İletişimi sağlıklı yürütmek kolay bir iş değildir. Kişinin kendi benliğini geliştirmiş olması, eşini iyi tanıması psikolojik süreçlerde iyi bir iletişim için gereklidir. Bunun yanında eğitim düzeyi, kültür, kişisel gelişim ve sağlık gibi değişkenlerde çiftler arasındaki iletişimi geliştirecektir.
Eşler arası iletişimde cinsiyetler arasında farklılıklar karşımıza çıkabilir. Erkekler eşlerinin çok konuştuğundan yakınırken, kadınlar ise eşlerinin az konuştuğundan yakınabilirler. Bu ikilem eşler arasındaki iletişimi etkileyebilir. Çiftler birbirlerini eleştirdikleri için anlaşılmadıklarını, dinlenmediklerini düşünerek iletişime dair motivasyonlarını kaybedebilirler. Peki toplumsal olarak varılan bu kanı gerçek midir? Bilimsel olarak kadın ve erkeğin konuşma sıklığı arasında gerçekten de fark var mıdır?
ABD’nin Maryland Eyaleti’nde bulunan nörobilimciler ve psikologlar araştırmaları sonucunda kadınların erkeklere göre daha fazla konuşma ihtiyacı duyduğu sonucuna ulaşmışlar. Bunun nedeninin Foxp2 adlı bir proteinin kadın beyninde erkeğe oranla yüzde 30 daha fazla bulunmasından kaynaklandığını ortaya koymuşlar.
BBC araştırmalarına göre ise kadınlar günde ortalama 20 bin kelime kullanıyorken erkeklerin konuştuğu kelime sayısı ise 7 bin.
MEB’e göre bir insan günlük hayatında ortalama olarak 1000-3000 kelime kullanarak konuşur. Kişinin eğitim seviyesi yükseldikçe kullanılan kelime sayısı da artar. Kültürlü bir kişi yirmi bin ile yirmi beş bin kelime kullanarak konuşabilir; hatta bu sayıyı kırk bine kadar yükseltenler de bulunur.
Sonuç olarak araştırmalara göre kadının erkekten daha fazla konuşma ihtiyacı bir gerçeklik olsa da kişinin kültürel olarak kendini geliştirmiş olması da konuşma ihtiyacını ve kapasitesini arttıracaktır. O halde çiftler arasında birinin diğerinden fazla konuşması, cinsiyete ve kişinin kendini ne kadar geliştirmiş olması ile ilişkilendirilebilir.
Çiftler eşinin konuşma ihtiyacını anlamalı ve bu konuda iyi bir dinleyici konumunda olmalıdır. Anlattıklarına kulak vermek, verdiği bilgileri anlamaya çalışmak iletişim için faydalı olacaktır. Öte yandan eşine göre daha fazla konuşan bireyde eşine karşı anlayışlı olmalıdır. Bu durumun onun elimde olmadığını göz önünde bulundurarak hareket etmelidir. Kişi bu anlamda bunaltıcı, dolaylı ve uzun konuşmalardan kaçınmalıdır.