ceyhun bozkurt 800-563 yeni

Ceyhun BOZKURT – 18 Mart 2025

 

İsrail sadece Gazze’ye değil, Suriye sahasında saldırılarını sürdürüyor. Bunun nedeni, Suriye’nin siyasi, ekonomik, askeri ve diğer eksiklerini tamamlarsa kendileri açısından potansiyel tehdit olduğunu düşünmeleri. Bunda da haksız değiller. Suriye’nin, İsrail’in işgalci politikalarına karşı bir duruşu olduğunu biliyoruz. Geçiş döneminin Devlet Başkanı Ahmet el Şara, sıklıkla İsrail’i işgaller konusunda uyarıyor. Ancak bu işgallere karşı direnme mekanizmaları halen zayıf. İsrail de bunu fırsat bilerek, uluslararası hukuka, insan haklarına karşı, adaletin olduğu her şeyi çiğneyerek işgallerini sağlamlaştırıyor. Ancak bir korkusu var: Türkiye.

Bir önceki yazımızda, Şam ile Ankara arasındaki iletişime atıf yaparak İsrail’in bu iletişimi bozmak ve Türkiye’yi Suriye’de hareketsiz bırakmak için çeşitli sinsilikler peşinde olduğunu, bu sinsi planlardan birinin de Türkiye ile Rusya’yı Suriye sahasında karşı karşıya getirmek istediğini yazmıştık.

Meseleyi biraz açmakta fayda var.

İsrail’in temel amacı Türkiye’nin Suriye’deki etkisini zayıflatmak. Bunun için de hem ülkeyi merkezsizleştirme, ABD varlığını sürdürtme hem de Rusya’nın askeri varlığını sürdürme için yoğun lobi ve provokasyonlar yapıyor.

Rusya’nın ülkedeki üslerinin varlığının Türkiye’nin artan nüfuzuna karşı koymak için önemli bir güç olduğu düşüncesinde.

Geçmişten bu yana İsrail, Rusya’nın 2015’ten itibaren güç bulundurduğu Suriye’deki varlığının, kendisini hedef almayan duruşunu görüyor. İsrail stratejistlerine göre Tel Aviv’in Rusya’ya bu sahada bakış açısını şöyle maddelendirmek mümkün:

Rusya, Suriye sahasında 2015’ten itibaren Hmeymim Hava Üssü ve Tartus’taki deniz üssü ile varlık göstermekte. Öngörülebilir, bu sayede de istikrarlı bir durumu söz konusu. Ama Türkiye için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

– İsrail ve Rusya, Suriye hava sahasında olası kazaları/çatışmaları önlemek için bir çatışmayı önleme mekanizması oluşturdular. Bu düzenleme, İsrail’in Suriye’deki İran ve Hizbullah hedeflerine Rus müdahalesi olmadan hava saldırıları düzenlemesine olanak tanıdı. Rus üsleri yerine Türk üsleri kurulursa, İsrail hava kuvvetleri için benzer hareket serbestisi olmayacak.

İlginizi çekebilir!  Türkiye'nin EURO 2024'te Rakibi Kim Olacak? Son 16'da Türkiye Kiminle Karşılaşacak, Rakibi Kim?

İRAN ETKİSİNİ DENGELEMEK

– Rusya’nın Suriye’deki varlığı İran etkisine karşı bir denge görevi görmekte. BAAS/Esad yönetimini destek konusunda ortak olan Rusya ve İran’ın, her konuda anlaştığını söylemek mümkün değil. Moskova, zaman zaman İran’ın İsrail sınırlarına yakın askeri varlığını sınırladı ve bu da İsrail’in Suriye’de daha güçlü bir İran dayanağının oluşmasını engelleme hedefiyle örtüştü.

– Rusya’nın Suriye’den çekilmesi durumunda, sadece Türkiye değil İran güçlerinin de yeniden bölgede varlık göstermesi endişesi Tel Aviv’de hakim. İsrail böyle bir senaryoyu, tehdit olarak listenin başında görüyor.

– İsrail, Suriye’deki stratejik çıkarlarını korumak için Rusya-Ukrayna savaşında tarafsız bir duruş sergilemeye çalışıyor. Suriye’deki Rus üslerini desteklemek, İsrail’in kendi güvenlik önceliklerine odaklanırken büyük güçlerle ilişkilerini dengeleme konusundaki daha geniş stratejisiyle örtüşüyor.

İsrail bu kapsamda, dönem dönem Suriyeli Aleviler, Dürziler ve Kürtler üzerinden provokasyonlarla, bölgedeki yeni dengede etken ülkeleri Rusya ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Suriye’nin kıyı bölgelerinde denenen mezhep provokasyonunda İsrail izi çok konuşuldu. Bu bölgelerin Rusya’nın üslerinin bulunduğu bölgeler olması da dikkat çekiciydi. Ancak Rusya bu provokasyona gelmedi ve Şam ile iletişim kurarak, provokasyonun önlenmesi için çaba gösterdi.

İsrail’in bu planlarının ABD’nin de çok hoşuna gitmeyeceği belirtiliyor. Bu plan ABD için çeşitli riskler barındırıyor. Bunlar;

ABD’NİN ORTA DOĞU’DAKİ ETKİSİNİ ZAYIFLATMAK:

  • Suriye üslerinin kontrolünün Rusya’ya devredilmesi, ABD etkisinin geri çekilmesine işaret edebilir, Washington’ın bölgedeki stratejik konumunu zayıflatabilir, rakipleri cesaretlendirebilir ve Suudi Arabistan, BAE ve Türkiye gibi müttefikleri endişelendirebilir. Bu durumda potansiyel olarak onları Moskova veya Pekin’e yakınlaştırabilir.

RUSYA’NIN BÖLGESEL KONUMUNUN GÜÇLENDİRİLMESİ:

  • Suriye’de Rus askeri varlığının devam etmesi, Moskova’nın Doğu Akdeniz’de güç yansıtmasını ve ABD deniz ve hava operasyonlarına meydan okumasını sağlayacaktır.
İlginizi çekebilir!  BM Genel Kurulu'ndaki Gazze'de ateşkes talebine 10 hayır oyu çıktı

NATO MÜTTEFİKLERİYLE İLİŞKİLERİN KARMAŞIKLAŞMASI:

  • Birçok NATO üyesi, özellikle Doğu Avrupa’dakiler, Rusya’yı doğrudan bir tehdit olarak görüyor. Rusya’nın Suriye’deki askeri dayanağını desteklemek, ABD’nin bu müttefiklerle ilişkilerini zorlayabilir ve NATO’nun bütünlüğünü zayıflatabilir.

ABD-İSRAİL İLİŞKİLERİNE ETKİSİ:

  • İsrail’i desteklemek ABD politikasının temel taşlarından biriyken, Rusya’yı güçlendiren bir stratejiyi desteklemek, Washington’daki İsrail yanlısı iki partili konsensüs içerisinde, özellikle de Moskova’ya karşı daha sert bir duruş savunanlar arasında İsrail’e karşı tepki oluşturabilir.

Bu saydıklarımın yanı sıra çok sayıda parametrede ABD-İsrail ilişkileri de etkilenecektir.

İsrail’in, Rusya’yı sinsi bir plan içine çekme gayreti, saldırganlıkları vb. uygulamaları, aslında güçlü olduğunu değil, tam tersine sıkışmışlığını gösteriyor. Türkiye de Rusya da bu sinsi plana gelmez.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.