ceyhun bozkurt 800-563 yeni

Ceyhun BOZKURT – 27 Mart 2025

 

BAAS-Esad rejiminin 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından Suriye sahasında hem iç hem de dış bağlantılı çok sayıda gelişme yaşandı. Bir taraftan iç savaşın muhalifleri ve muzafferleri, Şam’da yeni dönemin siyasi altyapısını oluşturmak için ilk adımlarını atarlarken diğer taraftan İsrail’in dışarıdan saldırılarına karşı savunma formülleri üzerinde çalışıyor.

İsrail’in saldırılarında, yeni işgal alanları oluşturmanın yanı sıra, Nazi kılıklı Siyonist barbarlar, Suriye’nin olası askeri altyapısını imhaya çalıştılar ve buna devam ediyorlar. Örneğin 8 Aralık’tan bir gün sonra Suriye’nin neredeyse tüm askeri tesisleri İsrail Hava Kuvvetleri tarafından vuruldu. Bu hava, kara, deniz komutanlıklarında Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne ait çok sayıda araç, gereç kullanılamaz hale getirildi.

Savunmada En Önemli Müttefik

İşte Şam’daki yeni yönetimin sözünü ettiğimiz çalışmalarında, özellikle savunmada en önemli müttefiki Ankara oldu dersek yanılmayız.

Ankara ile Şam, Suriye’nin siyasi ve güvenlik manzarasında yaşanan önemli değişimlere uygun yeni bir askeri gerçeklik oluşturmaya çalışıyor.

Bu kapsamda, Türkiye’nin Suriye’nin yeni güvenlik şemsiyesini oluşturmaya çalışacağını artık sağır sultan duydu.

İki ülke arasındaki askeri ve savunma işbirliği anlaşmasının altyapısının görüşmeleri sürüyordu. Bu anlaşmalar kapsamında;

*Türkiye’nin, yeni oluşturulacak Suriye ordusuna eğitim vereceği,

*Suriye’nin ihtiyacı olan araç-gereç-sistemlerin Türkiye tarafından temin edileceği,

*Ve Suriye’nin Türkiye’ye iki tane üs vereceği konuşuluyor.

Geçen günlerde üs meselesiyle ilgili önemli bir iddia gündeme geldi. Türkiye ile Suriye arasında, Humus’un Palmira bölgesinde büyük bir hava üssü kurulması konusunda anlaşma sağlandığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’nin kuracağı hava üssünün, ABD’nin Almanya’daki Ramstein Hava Üssü büyüklüğünde olacağı ileri sürüldü.

İddia ile ilgili henüz bir yalanlama gelmediğini de baz alırsak İsrail için kabus senaryosunun devrede olduğunu söylemek mümkün. Bu senaryonun hayata geçmesini engellemek veya geciktirmek için elinden geleni yapıyor. Daha birkaç gün önce Palmira’daki T4 Hava Üssü’nü bombaladı.

İlginizi çekebilir!  Kim Kazanırsa Kazansın Kaybeden ABD Olacak

İsrail’in Endişesi

Ancak İsrail’i endişelendiren sadece Palmira’da askeri üs değil. İsrail’in istihbarat bağlantılı merkezleri, birkaç hafta önce Türkiye’nin Şam Uluslararası Havaalanı’nın rehabilitasyonu ve işletilmesine yardımcı olduğunu bildiren yazılar kaleme aldı.

Yine Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Minag askeri havaalanına asker ve askeri teçhizat taşıdığı iddiaları gündeme geldi. Havaalanı Halep’in yaklaşık 35 km kuzeyinde ve Türk sınırının yaklaşık 13 km güneyinde yer alıyor. Batı ve İsrail basınına yansıyan haberlere göre, Türkiye’nin yakın zamanda Minag Üssünü yeniledi ve genişletti. Ayrıca üsse radarlar, hava savunma sistemleri ve Suriye’nin hava sahasını izlemesine ve kontrol etmesine yardımcı olabilecek ek ekipmanlar yerleştirdi. Minag havaalanında iddia edilen bu hareketlilik, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki doğrudan askeri desteğini artırma yolunda atılmış ilk adım olma potansiyeli taşıyor ve Türkiye’nin bölgedeki uzun vadeli niyetlerine dair ipuçları veriyor olabilir.

İsrail’in tüm bu gelişmeleri yakından takip etmesinin en önemli nedenlerinden biri, Türk Hava Kuvvetleri’nin, İsrail’in tüm saldırganlığına engel olabilecek şekilde Suriye Hava Sahasında belirmesi. İşte o zaman İsrail, gerçek bir güç ile karşı karşıya gelir.

Temennimiz İsrail’de Siyonist Nazi barbarlarının devrilmesi, bu ülkede aklı selimin hakim olması. Böylece olası çatışma senaryolarının önünün kapatılması. Ama İsrail’i yöneten DEAŞ köktendinciliğindeki terör yapılanması, hiç de rahat duracak gibi görünmüyor.

Askeri incelemeye bir sonraki yazımızda devam edeceğiz….

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.