Bercan TUTAR – 18 Ekim 2024
Hamas lideri Yahya Sinvar, şehadetiyle İsrail’e beklemediği ağır bir stratejik darbe indirdi. Zafer sarhoşu İsrail’in bunu anlaması biraz zaman alacak… Çünkü bazı muharebeleri kazansa da İsrail bu savaşı kaybediyor, kaybedecek.
Hamas lideri Yahya Sinvar’ın şehadeti belirleyici bir an ancak Hamas’ın direnişi yeni Sinvarlar ile devam edecek. Zira şehitlerin mücadelesi Filistin direnişini daha da alevlendiriyor. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı taarruzunun arkasındaki beyinlerden biri olan Hamas liderinin öldürülmesini İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, savaşta ‘sonun başlangıcı’ olacağını ileri sürdü.
Oysa siyonist İsrail rejimi, 7 Ekim saldırılarını Hamas’ı bitirme bahanesiyle başlatmıştı. Son anına kadar en ön cephede çarpışan Yahya Sinvar, Hamas’a dünya genelinde bir kez daha saygınlık kazandırdı. Bu yüzden İsrail saldırdıkça Hamas bitmek yerine daha da büyüyor ve saygınlık kazanıyor.
Nitekim İsrail’in yayımladığı Sinvar’ın drone ile kaydedilen son görüntüleri de bunu kanıtlıyor. Bir evin üst katında koltukta eli parçalandığı görülen Sinvar, yine de drona sopa fırlattığı kameraya yansıyor. Sinvar’ın saklanmak yerine İsrail ordusuyla çarpışarak şehit olması dünyada büyük yankı uyandırdı. Hamas’a yönelik küresel teveccühü daha da artırdı. Dünya kamuoyu İsrail’in suikast operasyonundan çok Hamas liderinin son nefesine kadar kahramanca savaşmasını konuştu. Gıpta etti, takdir etti.
Sinvar ilk çatışmada yara aldıktan sonra kaldığı evin üst katına yaralı şekilde çıktı ve eve gönderilen drona tahta parçası attı. Sinvar’ın yerinin tespit edilmesinin ardından eve tank atışı yapıldı. Sinvar’ın vurulduktan sonra bile bir eli kopmasına rağmen soykırımcı İsrailli askerlerine el bombası fırlattı. Son nefesine kadar kahramanca savaştı.
İşte bu yüzden Heniyyelerin ve Sinvarların son nefesleriyle dalgalanan Filistin direniş bayrağı, İsrail’in kâbusu olmaya devam edecek. Çünkü bu suikastlar Hamas’ın sonunu getirmekten çok uzak. Bilakis, verilen her son nefesle birlikte direniş bayrağı daha çok dalgalanıyor. Çünkü Filistin’deki özgürlük sancağı şimdiye kadar rüzgârla değil şehitlerin verdiği son nefeslerle hep dalgalandı.
Haliyle Batı medyası dahi Heniyye ve Sinvar gibi çok sayıda Hamas liderinin daha önce öldürülmesine rağmen direniş hareketlenin zayıflamak ve dağılmak yerine daha da güçlendiğine dikkat çekiyor. CNN ve BBC gibi Siyonist lobinin hayli etkin olduğu medya kuruluşlarındaki yorumlarda bile Yahya Sinvar’ın ölümünün Hamas’a büyük bir darbe olduğu ancak bunun ne savaşın ne de Hamas’ın sonunu getireceğinin altı çiziliyor.
Yine Amerikan Financial Times, Bloomberg, NYT ve Washington Post gibi medya organlarında da analistler Sinvar’ın ölümünün Hamas için bir ‘son’ olmadığı ve olamayacağını kaydediyor. Çünkü Hamas, yıllardır çok sayıda liderinin öldürülmesine rağmen ayakta kalmayı başardı. Suikastlar Hamas’ı hiçbir zaman bitirmedi, aksine daha da büyüttü.
1987’den bu yana birçok Hamas lideri İsrail tarafından öldürüldü. İsmail Haniye: 2024, Salih Aruri: 2024, Nizar Rayan: 2009, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin: 2004, Abdülaziz El Rantisi: 2004, Adnan El Gul: 2004, Yahya Ayyaş: 1996 ve Halid Meşal: 1997… Meşal suikasttan son anda kurtulmuştu.
Bu bağlamda Sinvar’ın şehadeti bölgesel savaş peşindeki Netanyahu üzerindeki baskıyı daha da artıracak. Çünkü Netanyahu, İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki savaşının “henüz sona ermediğini” açıklasa da ABD’den ve Avrupa’dan saldırıların yayılmaması ve özellikle İran ile tam kapsamlı bir savaşa dönüşmemesi için büyük bir titizlik gösteriliyor. Nitekim Sinvar’ın öldürülmesinden sonra ABD Başkanı Joe Biden hemen ‘zafer’ açıklaması yaptı ve 5 Kasım’daki seçimler öncesinde yeni evre açıklamalarına başladı. ABD yönetimi ayrıca İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekildiğini görmek istediğini de yineledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise İsrail’in Sinvar’ın şehadetinin ardından Ortadoğu liderleriyle görüşmesi dikkat çekti. Berlin ziyareti öncesinde Blinken “Şimdi harekete geçme zamanı… Gazze’de ateşkese doğru ilerleyelim” dedi. ABD Savunma Bakanı Austin da “Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanmasının zamanı” mesajını verdi.
Yani İsrail’in bahanesi elinden alınmak isteniyor. Çünkü Ortadoğu’daki cephe büyüdükçe ABD’nin içindeki cephede büyüyor. Kamuoyu ve halktan gelen eleştiriler yanında ABD dışından gelen tepki dalgası da her geçen gün daha büyüyor. Fransa’nın “İsrail’e silah satışı engellensin” şeklindeki çıkışından da görüldüğü üzere ABD’nin İsrail’e verdiği destek artık Batı ittifakında bile sorunlara yol açıyor.
Amerikalı senatör Bernie Sanders da Sinvar’ın şehadetiyle Netanyahu’nun Filistinlilere saldırması için artık hiçbir gerekçesinin kalmadığını vurgulaması, Batı’da İsrail aleyhine esen rüzgârın bu aşamadan sonra daha da artacağına işaret ediyor. Hâsılı kelam Siyonist rejim saldırdıkça, yakıp yıktıkça ve öldürdükçe kaybediyor. Hamas lideri Sinvar, bu anlamda şehadetiyle İsrail’e beklemediği ağır bir stratejik darbe indirdi aslında. Zafer sarhoşu İsrail’in bunu anlaması biraz zaman alacak. İsrail, bazı muharebeleri kazansa da büyük ve uzun savaşı kaybediyor, kaybedecek. Bölgesel ve küresel gidişat bunu gösteriyor.