
Hüseyin ALEMDAR – 20 Mart 2025
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından örgütlü suçlar ve terör iddiasıyla gözaltına alındı.
Savcılığın iddiasına göre “suç örgütü lideri” İmamoğlu dahil 100 kişi “usulsüz ihaleler, doğrudan temin veya hizmet alımı nitelikli işler üzerinden ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet ve irtikap suçlarını işlemiş.
Terör soruşturmasında ise İmamoğlu dahil 7 kişi PKK elebaşlarının telkin ve talimatıyla örgüt bağlantılı isimlerin “kent uzlaşısı” kapsamında belediye başkan yardımcısı, meclis üyesi ve İBB şirketleri aracılığıyla belediye çalışanı olarak görevlendirildiği belirtiliyor.
Savcının elindeki bilgi-belgeleri bilmiyoruz. Şu ana kadar bildiğimiz;
– Gözaltına alınan isimlerin bir kısmının itirafçı olmayı kabul ettiği,
– Murat Ongun’un sağ kolu Emrah Bağdatlı’nın 4 Mart’ta Medya A.Ş. operasyonundan bir gün sonra İpsala’dan yurtdışına çıkıp ABD’ye kaçtığı,
– Değeri 50 milyon lira olan üç villayı Ekrem İmamoğlu’na 15 milyon liraya devretmesiyle gündeme gelen Ali Nuhoğlu’nun 40 milyon lirayla beraber evinde yakalandığı…
Savcılığın iddiaları çok ciddi. Bu iddialar nasıl delillendirilecek, nasıl bir iddianame düzenlenecek, hangi isim sorguda ne diyecek? Bunu yakında göreceğiz.
BU İŞ BURADA KALMAZ
Ekrem İmamoğlu’nun ve yakın ekibinin önce İstanbul il kongresinde sonra CHP kurultayında delegelere “Özgür Çelik ve Özgür Özel lehine oy kullanmaları için” para verdiği kongre ve kurultay salonunda ışıklar yanmadan önce bile konuşuluyordu. Elden verilen paralar, soğuk cüzdan iddiaları… CHP’liler CHP’lileri suçluyordu. Bu iddialar da yargıda. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması bir yana CHP kurultayının iptali ve partiye kayyum atanması, yeniden kurultay yapılması ve genel başkan belirlenmesi gündemde.
BOŞUNA ADAYIM DEMEDİ
Ekrem İmamoğlu ne yaptığını da başına neyin geleceğini de çok iyi biliyordu. Seçime yıllar varken boşuna beni aday olarak belirleyin diye ortaya atılmadı. “Erdoğan’a rakip oluyorum, o yüzden başıma bunlar geliyor” algısının oturtulması için harekete geçilmiş gibi görünüyor.
DİPLOMA MESELESİ
İmamoğlu’nun üniversite diploması da bir gün önce İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edildi.
Üniversite “Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın ‘Araştırma Raporu’nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların ‘yokluk’ ve ‘açık hata’ gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine…” açıklamasını yaptı.
Ekrem Bey’in cumhurbaşkanlığı adaylığı önünde anayasal bir engel olduğu ortaya çıktı. Yani İmamoğlu aday olamayacak.
HAK YEMİŞ
Ekrem İmamoğlu top kovalarken eğitim hayatını ihmal etmiş. Dersine çalışmamış, sınavda başarılı olamamış, Türkiye üniversite kazanamamış. Babası, amcası en azından bir üniversite bitirsin diye Kıbrıs’a göndermiş. Orada bugünkü apartman üniversitelerinden daha beter bir sözde okulda eğitim hayatına devam etmiş. Buradan sonrası tartışmalı.
İmamoğlu ailesi ve parasıyla her şeyi satın alabilecek güçteki elitler bir yolunu bulmuş, çocuklarını İstanbul Üniversitesi’ne yolsuzluğa bulaşmış akademisyenler ve siyasetçilerin onay ve vasıtasıyla kaydettmeyi başarmış. Kumar ve kara para ile anılan Kıbrıs’ın usulsüzlükler üssü olduğu sır değil. Olayın özeti şu; Ekrem İmamoğlu bir üniversite kazanamamasına rağmen İstanbul Üniversitesi’nde okumuş ve diploma sahibi olmuş. İmamoğlu tıpkı “kara para” gibi Türkiye’de sisteme-üniversiteye sokulmuş.
– Ayşe az puan almış düşük puanlı bir üniversitede okurken,
– Ali üniversite sınavını kazanamamış yeniden ders çalışmaya koyulmuşken,
– Ebru sınavı kazanamayıp markette kasiyer olarak çalışmaya başlamışken,
– Hasan sınavı kazanamayıp inşaat şantiyesinde el arabasına el atmışken,
– Sınavı kazanamayan Ekrem hayalini bile kuramayacağı İstanbul Üniversitesi’nde hakkı olmamasına rağmen eğitim görmüş, hakkı olmamasına rağmen diploma almış.
Anlaşılan o ki İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi o dönem “işletme” mantığıyla hareket etmiş. Maddi gelir getirecek gayri hukuki işlere imza atmış. Bu usulsüzlüğü “hata” diyerek yutturamaz üniversite.
“İMAMOĞLU ÜNİVERSİTESİ” KURULABİLİR
İmamoğlu’nun yapması gereken önce sınıf arkadaşlarından ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri-mezunlarından, sonra tüm Türkiye’den özür dilemektir. Ardından üniversite sınavına girip lisans eğitimi almasıdır. İmamoğlu’nun o dönem aldığı puan üniversite kazanmaya yetmiyor ama şimdi o puanı alsa bir devlet üniversitesine kesin yerleşir. Yerleşmezse “E-5 özel üniversiteleri”nden biri kaydını yaptırabilir. Ya da bir üniversite kurup kendini mezun edebilir.
BEN DE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MEZUNUYUM
Ben İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 4 yıl lisans eğitimi sonunda diploma aldım. Lisede 1,5 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi’nde okumak için harıl harıl ders çalıştım. Allah emeğimi karşılıksız bırakmadı ve İstanbul Üniversitesi’nin kapısından girdim. Kapatılan FETÖ okullarından, iç savaş patlak veren ülkelerden ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin mağdur edilmemesi adına puan ve kredi notu yetersiz olmasına rağmen tüm üniversiteler gibi İstanbul Üniversitesi de kapılarını bu öğrencilere sınavsız açmıştı. Ancak bu üniversitelerin tanınırlığı vardı. Bu öğrenciler bizimle aynı sıraları paylaşıp mezun oldular. Ama onlar mağdur olmuşlardı ve mağduriyet devlet eliyle giderildi. İmamoğlu ve diğer 27 kişinin durumu ise tamamen kişisel kapasitesizliği ve maddi zenginliği ile alakalı…