Hulusi Paşa’nın Sözleri Çıldırttı!

haydar as

Haydar AS – 14 Eylül 2024

 

“Eğitimin amacı ne? Eğitim bilgi değil arkadaşlar. Bilgi üniversitede oluyor, meslekte oluyor. Eğitimin amacı bir Allah korkusu, iki kuldan utanma. Eğer biz 4-12 yaş arasındaki çocuklarımıza Allah’tan korkmayı, kuldan utanmayı, vatan sevgisini ve millet sevgisini verirsek, başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde onun üzerine bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her yerine gitsin bu çocuktan korkmayın.”

“ Eğer bu verilmezse ki bazı sıkıntılarımız var eğitimde yakından bilindiği gibi, şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız. Ondan sonra başlıyoruz efendim savcı nerde? Polis nerede? Arkadaşlar, savcılarla polislerle bu iş olmaz olmaz. İşin başı, ilacı eğitim. Bunu verdik verdik, veremedik kendi çocuklarımızla bize yabancılaşıyor kendi torunlarımıza bize yabancılaşıyor.”

Bu sözlerin sahibi Genelkurmay eski Başkanı, Milli Savunma eski Bakanı ve şu anda Milletvekili olan Sayın Hulusi Akar.

Tüm olup bitenleri kendi dünyalarına göre değerlendiren bir avuç zibidi takımı bu sözler üzerinden Sayın Akar’a demediklerini bırakmadılar.

Benim derdim elbette ki bu sözler üzerinden Sayın Akar’a itibar suikasti yapan üç beş müptezel değil, benim derdim bu sözler üzerinde tepinen on binlerce insanımız.

Ne ara biz bu hale geldik anlayamıyorum doğrusu..

Sayın Akar’ın sözlerini kelime kelime satır satır okuyup da rahatsız olanlar nereye hizmet ediyor acaba?

Allah’tan korkmak…

Kuldan utanmak…

Vatanı Milleti sevmek…

Başkalarına iyilik yapmak…

Milli ve manevi değerleri çocuklara yüklemek…

Gibi telkinlerde bulunmak kimi neden rahatsız eder ki?

Hele hele gençliğin kimlik bunalımı yaşadığı bu kötü zamanlarda böyle bir açıklama yapması yerinde bir açıklama iken nedir bu tepkiler.

İlginizi çekebilir!  FETÖ’nün Gelecek Senaryoları - Ferhat Ünlü

Sayın Akar’a, tarikat şeyhi gibi, siyasal İslamcı gibi konuşma yapmış diyorlar..

Allah’tan korkup, kuldan utanmak için onların gözünde tarikat şeyhi olmak gerekiyor demek ki.

Çünkü o insanların böyle bir kaygısı yok.

Onların hayal ettiği gençlik dinsiz, imansız, her türlü sapkınlığı meşru gören ahlaksız bir gençlik çünkü.

Her türlü sapkınlığın prim yaptığı ortamlar o türlerin yaşam alanı olduğu için dışına çıktıklarında oksijensiz kalmış gibi hissederler ve ortamın bozulmasını istemezler hiç bir zaman .

Mesela bu tür zibidiler için Teknofest gençliği bir kabus gibidir. Ellerinden gelse bir kaşık suda boğarlar o çocukları.

Selçuk Bayraktarın vergi şampiyonu olduğu bir ülke onları rahatsız eder elbette, onlar “kerhane” patronlarının vergi şampiyonu olduğu Türkiye’ye özlem duyarlar hep.

Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi “Allah düşüncesi, yurt ve millet sevgisi, ahlak duygusu ve aile bağları yıkıldıktan sonra geriye ne kalır? Her yabancı istilayı kabule hazır, hayvanlaşmış bir yığın.”

O zaman bu “yığın”ı eğitmek için hayvan terbiyecisi olmak gerekiyor demek ki!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 14 Eylül 2024

 

“Eğitimin amacı ne? Eğitim bilgi değil arkadaşlar. Bilgi üniversitede oluyor, meslekte oluyor. Eğitimin amacı bir Allah korkusu, iki kuldan utanma. Eğer biz 4-12 yaş arasındaki çocuklarımıza Allah’tan korkmayı, kuldan utanmayı, vatan sevgisini ve millet sevgisini verirsek, başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde onun üzerine bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her yerine gitsin bu çocuktan korkmayın.”

“ Eğer bu verilmezse ki bazı sıkıntılarımız var eğitimde yakından bilindiği gibi, şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız. Ondan sonra başlıyoruz efendim savcı nerde? Polis nerede? Arkadaşlar, savcılarla polislerle bu iş olmaz olmaz. İşin başı, ilacı eğitim. Bunu verdik verdik, veremedik kendi çocuklarımızla bize yabancılaşıyor kendi torunlarımıza bize yabancılaşıyor.”

Bu sözlerin sahibi Genelkurmay eski Başkanı, Milli Savunma eski Bakanı ve şu anda Milletvekili olan Sayın Hulusi Akar.

Tüm olup bitenleri kendi dünyalarına göre değerlendiren bir avuç zibidi takımı bu sözler üzerinden Sayın Akar’a demediklerini bırakmadılar.

Benim derdim elbette ki bu sözler üzerinden Sayın Akar’a itibar suikasti yapan üç beş müptezel değil, benim derdim bu sözler üzerinde tepinen on binlerce insanımız.

Ne ara biz bu hale geldik anlayamıyorum doğrusu..

Sayın Akar’ın sözlerini kelime kelime satır satır okuyup da rahatsız olanlar nereye hizmet ediyor acaba?

Allah’tan korkmak…

Kuldan utanmak…

Vatanı Milleti sevmek…

Başkalarına iyilik yapmak…

Milli ve manevi değerleri çocuklara yüklemek…

Gibi telkinlerde bulunmak kimi neden rahatsız eder ki?

Hele hele gençliğin kimlik bunalımı yaşadığı bu kötü zamanlarda böyle bir açıklama yapması yerinde bir açıklama iken nedir bu tepkiler.

İlginizi çekebilir!  Karı̇yer ve Özel Yaşam Arasındaki Denge

Sayın Akar’a, tarikat şeyhi gibi, siyasal İslamcı gibi konuşma yapmış diyorlar..

Allah’tan korkup, kuldan utanmak için onların gözünde tarikat şeyhi olmak gerekiyor demek ki.

Çünkü o insanların böyle bir kaygısı yok.

Onların hayal ettiği gençlik dinsiz, imansız, her türlü sapkınlığı meşru gören ahlaksız bir gençlik çünkü.

Her türlü sapkınlığın prim yaptığı ortamlar o türlerin yaşam alanı olduğu için dışına çıktıklarında oksijensiz kalmış gibi hissederler ve ortamın bozulmasını istemezler hiç bir zaman .

Mesela bu tür zibidiler için Teknofest gençliği bir kabus gibidir. Ellerinden gelse bir kaşık suda boğarlar o çocukları.

Selçuk Bayraktarın vergi şampiyonu olduğu bir ülke onları rahatsız eder elbette, onlar “kerhane” patronlarının vergi şampiyonu olduğu Türkiye’ye özlem duyarlar hep.

Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi “Allah düşüncesi, yurt ve millet sevgisi, ahlak duygusu ve aile bağları yıkıldıktan sonra geriye ne kalır? Her yabancı istilayı kabule hazır, hayvanlaşmış bir yığın.”

O zaman bu “yığın”ı eğitmek için hayvan terbiyecisi olmak gerekiyor demek ki!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.