Seçimi Kim Kaybeder Bilmiyoruz Ama Kazananlar Belli Oldu Bile!
Haydar AS – 30 Mart 2024
Yarın seçmen olarak bir kez daha irademizi sandığa yansıtarak beş yıl boyunca şehrimize ilçemize hizmet edecek olan yerel yöneticileri seçeceğiz.
Kazananları, kaybedenleri 31 Mart akşamı hep birlikte öğreneceğiz ama adayların devasa seçim harcamalarından dolayı sonuçlar açıklanmadan kazananlar da olacak elbette.
Görsel ve yazılı medya,
Reklam şirketleri,
Kamuoyu araştırmacıları,
Araç kiralayanlar,
Yiyecek içecek firmaları,
Algı mühendisleri ve troller (!) olmak üzere bir çok sektörde ekonomik hareketlilik söz konusu oldu.
Bu seçimleri fırsat bilip kazananlara helali hoş olsun elbette, fakat beş yıllık bir başkanlık için bilmem kaç milyon dolarlık harcamalar yapan adayları anlamakta zorlanıyorum.
Kaybeden adaylar, muhtemelen seçimi kaybetmekten daha çok harcadıkları paralara üzülüyorlardır diye düşünüyorum.
Kazanırsa zaten, iş bilenin kılıç kuşananın misali gelsin paralar!
Zaten insanlar kazanmak için yatırım yapmıyor mu?
Bunlar da yatırımını bu yönde yapıyor nasıl olsa misliyle geri dönüş olacaktır!
Bu konuda elbette makul miktarlarda harcama yapılabilir, fakat öyle rakamlar duyuyoruz ki şaşırmamak elde değil. Neden, niçin, neye karşılık bu harcamalar…
Bu işlere aslında bizler de farkında olmadan prim veriyoruz.
Herhangi bir aday, partisinin harcamaları dışında harcama yapmadığında hemen başlıyoruz..
Yok efendim, pek gündemde değil!
Ortalıkta pek görünmüyor!
Kitleleri harekete geçiremiyor, gibi dedikodularla garibimi daha seçim olmadan sandığa gömüyoruz zaten.
Ne yapsın garibim o da istemez mi, her gün billboardlarda boy boy görünmeyi, o ekran senin bu ekran benim dolaşıp gündem oluşturmayı, ama bunlar hep parayla olan işler.
Fakat, seçim öncesi elini cebine atanlar, seçim sonrası da cebine bir şeyler attığında en masum şekliyle ayıplıyoruz.
Halbuki seçim öncesi dağıtılan devasa paraları eleştirip bütün adayların eşit şartlarda seçime girmeleri gerektiğini birer ödev bilsek, yarın beytülmal’a el uzattığında kızaracak bir yüz veya tükürülecek bir surat görmemiz daha kolay olacaktır.
Aslında, herkes görevini layığıyla yapıp kentinin hizmetkarı olarak çalışıp akçeli işlerden uzak durursa gönüllere taht kurarak en büyük servetin sahibi olur.
Yine de her şeye rağmen 31 Mart yerel seçimlerinin bir demokrasi şöleni içinde geçmesini kaybedenin kazananı tebrik etmesini temenni ediyorum.
Unutmamak lazım ki kaybedende kazananda biziz, bunlar her gün yüz yüze baktığımız farklı siyasi görüşlere sahip arkadaşımız, komşumuz, akrabamız olabilir..
Kırmadan kırılmadan her tür sonuca saygı duyarak hep birlikte demokrasi dersi vermeliyiz.
Yarın seçmen olarak bir kez daha irademizi sandığa yansıtarak beş yıl boyunca şehrimize ilçemize hizmet edecek olan yerel yöneticileri seçeceğiz.
Kazananları, kaybedenleri 31 Mart akşamı hep birlikte öğreneceğiz ama adayların devasa seçim harcamalarından dolayı sonuçlar açıklanmadan kazananlar da olacak elbette.
Görsel ve yazılı medya,
Reklam şirketleri,
Kamuoyu araştırmacıları,
Araç kiralayanlar,
Yiyecek içecek firmaları,
Algı mühendisleri ve troller (!) olmak üzere bir çok sektörde ekonomik hareketlilik söz konusu oldu.
Bu seçimleri fırsat bilip kazananlara helali hoş olsun elbette, fakat beş yıllık bir başkanlık için bilmem kaç milyon dolarlık harcamalar yapan adayları anlamakta zorlanıyorum.
Kaybeden adaylar, muhtemelen seçimi kaybetmekten daha çok harcadıkları paralara üzülüyorlardır diye düşünüyorum.
Kazanırsa zaten, iş bilenin kılıç kuşananın misali gelsin paralar!
Zaten insanlar kazanmak için yatırım yapmıyor mu?
Bunlar da yatırımını bu yönde yapıyor nasıl olsa misliyle geri dönüş olacaktır!
Bu konuda elbette makul miktarlarda harcama yapılabilir, fakat öyle rakamlar duyuyoruz ki şaşırmamak elde değil. Neden, niçin, neye karşılık bu harcamalar…
Bu işlere aslında bizler de farkında olmadan prim veriyoruz.
Herhangi bir aday, partisinin harcamaları dışında harcama yapmadığında hemen başlıyoruz..
Yok efendim, pek gündemde değil!
Ortalıkta pek görünmüyor!
Kitleleri harekete geçiremiyor, gibi dedikodularla garibimi daha seçim olmadan sandığa gömüyoruz zaten.
Ne yapsın garibim o da istemez mi, her gün billboardlarda boy boy görünmeyi, o ekran senin bu ekran benim dolaşıp gündem oluşturmayı, ama bunlar hep parayla olan işler.
Fakat, seçim öncesi elini cebine atanlar, seçim sonrası da cebine bir şeyler attığında en masum şekliyle ayıplıyoruz.
Halbuki seçim öncesi dağıtılan devasa paraları eleştirip bütün adayların eşit şartlarda seçime girmeleri gerektiğini birer ödev bilsek, yarın beytülmal’a el uzattığında kızaracak bir yüz veya tükürülecek bir surat görmemiz daha kolay olacaktır.
Aslında, herkes görevini layığıyla yapıp kentinin hizmetkarı olarak çalışıp akçeli işlerden uzak durursa gönüllere taht kurarak en büyük servetin sahibi olur.
Yine de her şeye rağmen 31 Mart yerel seçimlerinin bir demokrasi şöleni içinde geçmesini kaybedenin kazananı tebrik etmesini temenni ediyorum.
Unutmamak lazım ki kaybedende kazananda biziz, bunlar her gün yüz yüze baktığımız farklı siyasi görüşlere sahip arkadaşımız, komşumuz, akrabamız olabilir..
Kırmadan kırılmadan her tür sonuca saygı duyarak hep birlikte demokrasi dersi vermeliyiz.
