Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe!

haydar as

Haydar AS – 30 Aralık 2023

 

Terörle mücadelede sınır ötesi hareketi için tezkereye hayır dersiniz…

Hendek olaylarının azmettiricisi olarak 859 güvenlik görevlimizin şehit olmasına neden olan cezaevindeki Selahattin Demirtaş’a selam çakarsınız…

Hızınızı alamayıp,

Gezi kalkışmasının peydahlayıcısı Osman Kavala’ya selam çakarsınız…

PKK’nın parlamentodaki temsilcileri ile şirinlikler yaparak fahri eşbaşkancılık oynarsınız…

Son terör olayında alçak PKK’yı kınama metnine imza atmazsınız…

Sonra da çıkıp Atatürk’ün arkasına sığınarak siyaset yaparsınız…

Batsın sizin siyasetiniz!

 

Siz herkesi kör, alemi sersem mi sanırsınız.

Bu memleket size neyledi? Büyütüp besleyip adam eyledi…

Nedir arkadaş bu kuyruk acınız, inanın PKK’nın meclisteki temsilcileri bile sizin kadar aymaz değil!

Onlar bile, yüreklerimize düşen bu ateşin serinlemesi için sessiz kalırken, sizin en üst perdeden milleti hayal kırıklığına uğratmanızı şaşkınlıkla izliyoruz.

Yazık gerçekten çok yazık, atalarımızın, dedelerimizin kendinden bir parça olarak gördüğü yüzyıllık siyasi kurumu bu hale getirmekteki amacınız ne?

Bırakın bizi, kendi seçmeninizin tepkisini nasıl göremiyorsunuz?

İpotekle kazanmış olduğunuz Belediyeleri çöktürdüğünüz yetmiyormuş gibi, yüzyıllık partinizi PKK’ya ipotek etmekle neyi amaçlıyorsunuz acaba?

Birilerine şirin görünmek için yapmış olduğunuz bu ihanet dolu organizasyonlarınızın partinizin hızla  kan kaybedeceğinin farkında değilseniz bile, bu yüce milletin kan kaybının sonucunu nasıl tahmin edemiyorsunuz?

Eskiden şehit cenazelerinde hain PKK yuhlanır, telin edilirdi, şimdi ise maalesef sizler daha çok kınanır olup yuhlanmaya başladınız.

Bunun rahatsızlığını hissetmemenize şaşırıyorum doğrusu…

Ne diyelim, Rabbim sizin de hatanızdan dönüp, büyük Türk milletiyle aynı kulvarda yürümenizi nasip etsin!

 

Bir de şu kendinden menkul, millete tepeden bakan sözde gazeteciler var.

Gerçi bunların yurtdışındaki “Sarosvari” fonlarla beslendiğini herkes biliyor, yallarını ne kadar çok verirsen o kadar çok havlarlar bu tipler!

Demek ki o kadar çok yalanmışlarki Şehit babasına “sen kimsin ulan” diyebilecek kadar gemi azıya alıp azgınlaşmışlar.

Düşmüş oldukları foseptik çukurunda, kendi deyimleriyle; “bidon kafalılar”ın veya “göbeğini kaşıyan adamlar”ın çektikleri sifondan beslenen bu müptezeller her defasında pirupak olarak arzı endam ederler!

Farkındaysanız, ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içen ihanet yarışındaki bu tasmalı yaratıklar artık kendilerini deşifre etmekte hiç bir sakınca görmüyorlar maalesef.

Nerdeyse her ay farklı isimle karşımıza çıkan mazbatalı teröristler, sınır ötesinde kuyrukları sıkışınca,  yanı başımızdaki Irak’ta ve Suriye’de Türkiye’nin ne işi var diye feveran ederken, kendilerine her türlü mühimmat ve lojistik destek veren Amerika’yı o bölgenin yerlisi olarak görüyorlar herhalde!

Bugünlerde başıboş köpekler için ne yapılması tartışılırken, birileri şu sahibine hayrı olmayan iki ayaklılarında ıslah edilmesi için bir formül üretirse memleketin hayrına olur.

 

Sayın Bahçeli’nin son grup toplantısında dediği gibi;

Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclisinde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır.

Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız.

 

Yani;

Ya devlet başa ya da kuzgun leşe!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 30 Aralık 2023

 

Terörle mücadelede sınır ötesi hareketi için tezkereye hayır dersiniz…

Hendek olaylarının azmettiricisi olarak 859 güvenlik görevlimizin şehit olmasına neden olan cezaevindeki Selahattin Demirtaş’a selam çakarsınız…

Hızınızı alamayıp,

Gezi kalkışmasının peydahlayıcısı Osman Kavala’ya selam çakarsınız…

PKK’nın parlamentodaki temsilcileri ile şirinlikler yaparak fahri eşbaşkancılık oynarsınız…

Son terör olayında alçak PKK’yı kınama metnine imza atmazsınız…

Sonra da çıkıp Atatürk’ün arkasına sığınarak siyaset yaparsınız…

Batsın sizin siyasetiniz!

 

Siz herkesi kör, alemi sersem mi sanırsınız.

Bu memleket size neyledi? Büyütüp besleyip adam eyledi…

Nedir arkadaş bu kuyruk acınız, inanın PKK’nın meclisteki temsilcileri bile sizin kadar aymaz değil!

Onlar bile, yüreklerimize düşen bu ateşin serinlemesi için sessiz kalırken, sizin en üst perdeden milleti hayal kırıklığına uğratmanızı şaşkınlıkla izliyoruz.

Yazık gerçekten çok yazık, atalarımızın, dedelerimizin kendinden bir parça olarak gördüğü yüzyıllık siyasi kurumu bu hale getirmekteki amacınız ne?

Bırakın bizi, kendi seçmeninizin tepkisini nasıl göremiyorsunuz?

İpotekle kazanmış olduğunuz Belediyeleri çöktürdüğünüz yetmiyormuş gibi, yüzyıllık partinizi PKK’ya ipotek etmekle neyi amaçlıyorsunuz acaba?

Birilerine şirin görünmek için yapmış olduğunuz bu ihanet dolu organizasyonlarınızın partinizin hızla  kan kaybedeceğinin farkında değilseniz bile, bu yüce milletin kan kaybının sonucunu nasıl tahmin edemiyorsunuz?

Eskiden şehit cenazelerinde hain PKK yuhlanır, telin edilirdi, şimdi ise maalesef sizler daha çok kınanır olup yuhlanmaya başladınız.

Bunun rahatsızlığını hissetmemenize şaşırıyorum doğrusu…

Ne diyelim, Rabbim sizin de hatanızdan dönüp, büyük Türk milletiyle aynı kulvarda yürümenizi nasip etsin!

 

Bir de şu kendinden menkul, millete tepeden bakan sözde gazeteciler var.

Gerçi bunların yurtdışındaki “Sarosvari” fonlarla beslendiğini herkes biliyor, yallarını ne kadar çok verirsen o kadar çok havlarlar bu tipler!

Demek ki o kadar çok yalanmışlarki Şehit babasına “sen kimsin ulan” diyebilecek kadar gemi azıya alıp azgınlaşmışlar.

Düşmüş oldukları foseptik çukurunda, kendi deyimleriyle; “bidon kafalılar”ın veya “göbeğini kaşıyan adamlar”ın çektikleri sifondan beslenen bu müptezeller her defasında pirupak olarak arzı endam ederler!

Farkındaysanız, ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içen ihanet yarışındaki bu tasmalı yaratıklar artık kendilerini deşifre etmekte hiç bir sakınca görmüyorlar maalesef.

Nerdeyse her ay farklı isimle karşımıza çıkan mazbatalı teröristler, sınır ötesinde kuyrukları sıkışınca,  yanı başımızdaki Irak’ta ve Suriye’de Türkiye’nin ne işi var diye feveran ederken, kendilerine her türlü mühimmat ve lojistik destek veren Amerika’yı o bölgenin yerlisi olarak görüyorlar herhalde!

Bugünlerde başıboş köpekler için ne yapılması tartışılırken, birileri şu sahibine hayrı olmayan iki ayaklılarında ıslah edilmesi için bir formül üretirse memleketin hayrına olur.

 

Sayın Bahçeli’nin son grup toplantısında dediği gibi;

Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclisinde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır.

Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız.

 

Yani;

Ya devlet başa ya da kuzgun leşe!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.