Oldum olası, bir siyasi partinin çeşitli kademelerinde görev yapıp sonrasında görev tevdi edilmeyince armudun sapı, üzümün çöpü diyerek farklı bir partiye geçenleri hep eleştirmişimdir.
Son zamanlarda o kadar arttı ki bu durum seçmen bile bu kadar değişkenlik göstermemektedir maalesef.
Benim naçizane düşüncem taş yerinde ağırdır misali her siyasetçi kendiyle özdeşleşen partisinde mezara kadar bağını koparmamalıdır.
Bu kişisel düşüncemi arz ettikten sonra gelelim konumuza…
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, geçtiğimiz gün yapılan İstanbul mitinginde AK Parti’ye katılan eski YRP’li Suat Pamukçu için “yolunu kaybedenlere rozet takıyorlar” diyerek sanki bu tür geçişleri pek hoş karşılamayan biriymiş gibi mesaj veriyor.
Üstelik yolunu kaybettiğini işaret ettiği şahıs Merhum Erbakan hocanın yol arkadaşlarından biri
Bu sarf edilen cümlede Siyasi nezaketsizliği bir tarafa bıraksak bile ahde vefayı nereye koyacağız.
İşin diğer ilginç yanı ise AK Parti’de istediğini alamayıp ayrılanları kolundan bacağından tutup bir bir partisine alıp, onları çeşitli yerlerden aday yapan Fatih Erbakan bu sözleri söylüyor.
Fatih bey! Bu konuda herkes konuşsa bile sizin susmanız lazım.
Seçimlere ittifak yapmadan girme düşüncenize saygı duyarım, burada hiç bir sorun yok.
Fakat, Türkiye genelinde adaylarınızın büyük kısmını eski AK Parti’lilerden senin tabirinle “yolunu kaybedenlerden” oluşturmanın çizdiği profil, kafası karışık olan acemi siyasetçi profili oluşturuyor zihnimizde.
Örneğin Şanlıurfa’da büyük şehir adayın dahil, neredeyse tüm ilçe adayların önceki dönemlerde Ak partide ikbal aramaktaydılar bugün ise senin tabirinle birer yolunu şaşırmış olarak YRP’de ikbal peşine düşmüşler.
Her konuşmanda, yüzde 10’un üstünde oy alacağını söylüyorsun ya..
Adama demezler mi madem bu kadar güçlüydün neden kendi partinin içinden aday bulamadın da yolunu kaybedenlere umut bağladın
Diyelim ki yerel seçimlerde istediğini aldın bu başarı senin hanene mi yazılacak yoksa yolunu kaybeden adaylarına mı yazılacak ?
Fatih bey! Bu devşirme politikacılığı geçmişte bir çok parti denedi fakat sonunda hepsi kendi kılcal damarlarından beslenmeyi daha doğru buldu.
İyi parti bu konudaki en canlı örnek olarak karşımızda durmaktadır. Gerçi onların tamamı devşirmeydi ama neyse!
Benim size tavsiyem başarıyı rakamlarda değil, partinize kazandıracağınız karakterde arayın.
Rakamlar bugün eksilir, yarın artar sürekli değişkenlik gösterir, bunları hedef alıp başarı arayacağınıza partinize bir kimlik kazandırıp daim olmak daha önemli bence.
Pek hazzetmezsiniz biliyorum ama bu konuda yüzdelerle, sayılarla hiç işi olmayan parti doktrinine ters bir durumda ne kadar kaybederim hesabı yapmadan ülkenin Ali menfaatleri doğrultusunda hareket eden MHP’yi örnek almanızı tavsiye ederim.
Oldum olası, bir siyasi partinin çeşitli kademelerinde görev yapıp sonrasında görev tevdi edilmeyince armudun sapı, üzümün çöpü diyerek farklı bir partiye geçenleri hep eleştirmişimdir.
Son zamanlarda o kadar arttı ki bu durum seçmen bile bu kadar değişkenlik göstermemektedir maalesef.
Benim naçizane düşüncem taş yerinde ağırdır misali her siyasetçi kendiyle özdeşleşen partisinde mezara kadar bağını koparmamalıdır.
Bu kişisel düşüncemi arz ettikten sonra gelelim konumuza…
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, geçtiğimiz gün yapılan İstanbul mitinginde AK Parti’ye katılan eski YRP’li Suat Pamukçu için “yolunu kaybedenlere rozet takıyorlar” diyerek sanki bu tür geçişleri pek hoş karşılamayan biriymiş gibi mesaj veriyor.
Üstelik yolunu kaybettiğini işaret ettiği şahıs Merhum Erbakan hocanın yol arkadaşlarından biri
Bu sarf edilen cümlede Siyasi nezaketsizliği bir tarafa bıraksak bile ahde vefayı nereye koyacağız.
İşin diğer ilginç yanı ise AK Parti’de istediğini alamayıp ayrılanları kolundan bacağından tutup bir bir partisine alıp, onları çeşitli yerlerden aday yapan Fatih Erbakan bu sözleri söylüyor.
Fatih bey! Bu konuda herkes konuşsa bile sizin susmanız lazım.
Seçimlere ittifak yapmadan girme düşüncenize saygı duyarım, burada hiç bir sorun yok.
Fakat, Türkiye genelinde adaylarınızın büyük kısmını eski AK Parti’lilerden senin tabirinle “yolunu kaybedenlerden” oluşturmanın çizdiği profil, kafası karışık olan acemi siyasetçi profili oluşturuyor zihnimizde.
Örneğin Şanlıurfa’da büyük şehir adayın dahil, neredeyse tüm ilçe adayların önceki dönemlerde Ak partide ikbal aramaktaydılar bugün ise senin tabirinle birer yolunu şaşırmış olarak YRP’de ikbal peşine düşmüşler.
Her konuşmanda, yüzde 10’un üstünde oy alacağını söylüyorsun ya..
Adama demezler mi madem bu kadar güçlüydün neden kendi partinin içinden aday bulamadın da yolunu kaybedenlere umut bağladın
Diyelim ki yerel seçimlerde istediğini aldın bu başarı senin hanene mi yazılacak yoksa yolunu kaybeden adaylarına mı yazılacak ?
Fatih bey! Bu devşirme politikacılığı geçmişte bir çok parti denedi fakat sonunda hepsi kendi kılcal damarlarından beslenmeyi daha doğru buldu.
İyi parti bu konudaki en canlı örnek olarak karşımızda durmaktadır. Gerçi onların tamamı devşirmeydi ama neyse!
Benim size tavsiyem başarıyı rakamlarda değil, partinize kazandıracağınız karakterde arayın.
Rakamlar bugün eksilir, yarın artar sürekli değişkenlik gösterir, bunları hedef alıp başarı arayacağınıza partinize bir kimlik kazandırıp daim olmak daha önemli bence.
Pek hazzetmezsiniz biliyorum ama bu konuda yüzdelerle, sayılarla hiç işi olmayan parti doktrinine ters bir durumda ne kadar kaybederim hesabı yapmadan ülkenin Ali menfaatleri doğrultusunda hareket eden MHP’yi örnek almanızı tavsiye ederim.