Türkiye, Uykularını Kaçıracak!

haydar as

Haydar AS -27 Aralık 2023

 

Türkiye ve bulunduğumuz bölge üzerinde hain emelleri olan ABD, ne zaman olumlu bir adım atmışsak veya bölgenin askeri ve siyasi problemlerinin çözümünde bir aktör olarak görev aldıysak, arkasından bir terör saldırısını peydahlayan olmuştur hep.

Bunu bazen PKK veya muadili YPG’ye yaptırır, bazen de FETÖ, DEAŞ veya DHKP-C ye ihale ederek yaptırır.

Amerika bu tür eylemleri yaptırmakta pratikte hiç zorlanmıyor, çünkü ihanet ve hainliği ortak payda olan her grupla işbirliği yapabilir.

Nasıl olsa bu tür işler için ağzı salyalı o kadar çok hain yetiştirmiş ki bu memleket, tarih kitapları yaza yaza bitiremiyor, harcana harcana bitecekleri yerden amip gibi çoğalıyorlar…

 

Yüzyıldır bu ülkenin hainleri;

Bazen Rumların emelleri için Karadeniz’de Pontusçu olmuştur…

Bazen Doğu güneydoğuda İngiliz işbirlikçisi Şeyh Said olmuştur…

Bazen Menemende Kubilay’ı şehit eden bir yobaz olmuştur…

Bazen aramıza sinsice girip bizden biri gibi görünen FETÖ olmuştur…

Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak’ta üs bölgemize sızma girişiminde bulunan PKK’lı hainlerle çıkan çatışmada 12 evladımızı şehit verdik.

Küresel emperyalistlerin yüzyıl önceki amacı neyse son terör saldırısında ki amacı da aynı, değişen sadece eylemci hainler.

Amaç; Atalarımızın kanıyla sulanmış bin yıl önce vatan yaptığımız bu kadim toprakları parçalamak.

Peki Cumhuriyetin kuruluşunu milat olarak alırsak, yüzyıldır başarabildiler mi bunu? Hayır…

Peki Türk Milleti bir çakıl taşını bile verdi mi? Hayır…

En önemlisi de bu hainler ve işbirlikçileri bu ülkeyi bölebileceklerine  inanıyorlar mı? Hayır…

O zaman dertleri ne bunların? Tırnağımızı uzatmamak elbette…

 

Çünkü;

Atalarımızın bizlere armağan ettiği bu güzel ülkenin jeopolitik önemi, küresel işbirlikçileri tedirgin ederken, özellikle Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini ulus devlet ve üniter devlet olarak inşa etmesi laik ve hukuk devleti idaresine geçmesi ve milli bir kimliğin oluşması onları elbette ki rahatsız ediyordu

İlginizi çekebilir!  Hayat, Biz Trafikteyken Başımıza Gelen Şeydir

Parsel parsel bölüşecekleri Ortadoğu’nun yanı başında güçlü bir Türkiye görmek istemiyorlar elbette.

Zaten yaşanan son terör saldırısından önce üç gelişme olmuştu dikkat ederseniz.

 

İlki, Gazze’de ki zulümde İsrail’e karşı almış olduğumuz tavır ve dik duruş…

İkincisi, Kerkük seçimlerinin sonucu olarak Türkmen bir Valinin atanması talebi…

Diğeri ise, ki bence onları en çok rahatsız eden gelişme; geçtiğimiz günlerde Irak dışişleri bakanı ile bizim İçişlerimizin Ankara’da “kalkınma yolu” adlı bir anlaşmayla Türkiye ve ırak arasında ticari işbirliğini arttırıcı önlemler almasıydı.

Bu son gelişme adeta kudurtmuştu onları, Biden’ın Hindistan- İsrail- Avrupa yolu hayalini sekteye uğratabilecek bu gelişme belli ki çıldırttı onları.

Dikkat edin bakın Türkiye bölgede ne zaman bir hamle yapsa hemen ardından onların hamlesi kaçınılmaz oluyor.

Bu tür yıldırmaları hep yaşadık ve belli ki yaşamaya devam edeceğiz.

Fakat olayın ertesi günü CHP’nin parlamentoda bir kınama metnine bile imza atmaktan imtina etmesi, sürüklendiği kulvarı apaçık gösteriyordu.

Gerekçeniz ne olursa olsun o kınama metnine imza atsaydınız ne kaybederdiniz diyeceğim ama belli ki kaybın çok büyük olacağını görmüşsünüz.

Öyle ki kendi partililerinizin tepkisini bile göze alacak kadar ısrarcı oldunuz.

Maalesef ana muhalefet partimizin bu tutumu bütün dünya ajanslarında geçerek terörle mücadeledeki kararlılığımıza dudak büktürüyordu.

İçerde birbirimizi yiyoruz eyvallah, bari dışarıya karşı net bir tavır takınırken yekvücut olmamız çok mu zor?

Çiçeği burnunda genel başkan yönünü marjinal sola çevirmiş olabilir, bunda hiç bir beis görmüyorum, fakat bu ülkenin teröre karşı almış olduğu ortak tavra bile muhalif duruş gösteriyorsa eğer, geleneksel CHP seçmeninin ilk seçimdeki tavrı ciddi bir uyarı olacaktır diye düşünüyorum.

Değerli dostlar bize düşen;

Dilimiz, dinimiz, kimliğimiz, Siyasi duruşumuz ne olursa olsun birbirimizi ötekileştirmeden, Büyük Türk milletinin evlatları olarak omuz omuza yaslanıp, dimdik ayakta durarak emperyal güçlere ve onların zavallı uşaklarına karşı taviz vermeden, direnerek güçlü ve müreffeh bir Türkiye’yi inşa etmektir. İşte o zaman uykularını kaçıracak bir Türkiye olacağız…

İlginizi çekebilir!  Kudüs ve Ümmet - II

İnanın imkansız değil, hele zor hiç değil..!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS -27 Aralık 2023

 

Türkiye ve bulunduğumuz bölge üzerinde hain emelleri olan ABD, ne zaman olumlu bir adım atmışsak veya bölgenin askeri ve siyasi problemlerinin çözümünde bir aktör olarak görev aldıysak, arkasından bir terör saldırısını peydahlayan olmuştur hep.

Bunu bazen PKK veya muadili YPG’ye yaptırır, bazen de FETÖ, DEAŞ veya DHKP-C ye ihale ederek yaptırır.

Amerika bu tür eylemleri yaptırmakta pratikte hiç zorlanmıyor, çünkü ihanet ve hainliği ortak payda olan her grupla işbirliği yapabilir.

Nasıl olsa bu tür işler için ağzı salyalı o kadar çok hain yetiştirmiş ki bu memleket, tarih kitapları yaza yaza bitiremiyor, harcana harcana bitecekleri yerden amip gibi çoğalıyorlar…

 

Yüzyıldır bu ülkenin hainleri;

Bazen Rumların emelleri için Karadeniz’de Pontusçu olmuştur…

Bazen Doğu güneydoğuda İngiliz işbirlikçisi Şeyh Said olmuştur…

Bazen Menemende Kubilay’ı şehit eden bir yobaz olmuştur…

Bazen aramıza sinsice girip bizden biri gibi görünen FETÖ olmuştur…

Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak’ta üs bölgemize sızma girişiminde bulunan PKK’lı hainlerle çıkan çatışmada 12 evladımızı şehit verdik.

Küresel emperyalistlerin yüzyıl önceki amacı neyse son terör saldırısında ki amacı da aynı, değişen sadece eylemci hainler.

Amaç; Atalarımızın kanıyla sulanmış bin yıl önce vatan yaptığımız bu kadim toprakları parçalamak.

Peki Cumhuriyetin kuruluşunu milat olarak alırsak, yüzyıldır başarabildiler mi bunu? Hayır…

Peki Türk Milleti bir çakıl taşını bile verdi mi? Hayır…

En önemlisi de bu hainler ve işbirlikçileri bu ülkeyi bölebileceklerine  inanıyorlar mı? Hayır…

O zaman dertleri ne bunların? Tırnağımızı uzatmamak elbette…

 

Çünkü;

Atalarımızın bizlere armağan ettiği bu güzel ülkenin jeopolitik önemi, küresel işbirlikçileri tedirgin ederken, özellikle Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini ulus devlet ve üniter devlet olarak inşa etmesi laik ve hukuk devleti idaresine geçmesi ve milli bir kimliğin oluşması onları elbette ki rahatsız ediyordu

İlginizi çekebilir!  Hayat, Biz Trafikteyken Başımıza Gelen Şeydir

Parsel parsel bölüşecekleri Ortadoğu’nun yanı başında güçlü bir Türkiye görmek istemiyorlar elbette.

Zaten yaşanan son terör saldırısından önce üç gelişme olmuştu dikkat ederseniz.

 

İlki, Gazze’de ki zulümde İsrail’e karşı almış olduğumuz tavır ve dik duruş…

İkincisi, Kerkük seçimlerinin sonucu olarak Türkmen bir Valinin atanması talebi…

Diğeri ise, ki bence onları en çok rahatsız eden gelişme; geçtiğimiz günlerde Irak dışişleri bakanı ile bizim İçişlerimizin Ankara’da “kalkınma yolu” adlı bir anlaşmayla Türkiye ve ırak arasında ticari işbirliğini arttırıcı önlemler almasıydı.

Bu son gelişme adeta kudurtmuştu onları, Biden’ın Hindistan- İsrail- Avrupa yolu hayalini sekteye uğratabilecek bu gelişme belli ki çıldırttı onları.

Dikkat edin bakın Türkiye bölgede ne zaman bir hamle yapsa hemen ardından onların hamlesi kaçınılmaz oluyor.

Bu tür yıldırmaları hep yaşadık ve belli ki yaşamaya devam edeceğiz.

Fakat olayın ertesi günü CHP’nin parlamentoda bir kınama metnine bile imza atmaktan imtina etmesi, sürüklendiği kulvarı apaçık gösteriyordu.

Gerekçeniz ne olursa olsun o kınama metnine imza atsaydınız ne kaybederdiniz diyeceğim ama belli ki kaybın çok büyük olacağını görmüşsünüz.

Öyle ki kendi partililerinizin tepkisini bile göze alacak kadar ısrarcı oldunuz.

Maalesef ana muhalefet partimizin bu tutumu bütün dünya ajanslarında geçerek terörle mücadeledeki kararlılığımıza dudak büktürüyordu.

İçerde birbirimizi yiyoruz eyvallah, bari dışarıya karşı net bir tavır takınırken yekvücut olmamız çok mu zor?

Çiçeği burnunda genel başkan yönünü marjinal sola çevirmiş olabilir, bunda hiç bir beis görmüyorum, fakat bu ülkenin teröre karşı almış olduğu ortak tavra bile muhalif duruş gösteriyorsa eğer, geleneksel CHP seçmeninin ilk seçimdeki tavrı ciddi bir uyarı olacaktır diye düşünüyorum.

Değerli dostlar bize düşen;

Dilimiz, dinimiz, kimliğimiz, Siyasi duruşumuz ne olursa olsun birbirimizi ötekileştirmeden, Büyük Türk milletinin evlatları olarak omuz omuza yaslanıp, dimdik ayakta durarak emperyal güçlere ve onların zavallı uşaklarına karşı taviz vermeden, direnerek güçlü ve müreffeh bir Türkiye’yi inşa etmektir. İşte o zaman uykularını kaçıracak bir Türkiye olacağız…

İlginizi çekebilir!  Olimpik Adaylık Oyunları

İnanın imkansız değil, hele zor hiç değil..!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.