Haydar AS – 20 Nisan 2024
İran İsrail’e sanki çok ciddi bir saldırı yapmış gibi bu defa İsrail ne zaman misilleme yapacak diye dikkatleri başka yöne çekmek isteyenler yine kazandı.
Beklenti içine giren bizler de tenis maçı izler gibi bir o yana bir bu yana başımızı çevirip duruyoruz.
Bu suni gerilimi gündemde tutmak isteyenlerin tek gayesi Gazze katliamını perdelemektir.
Maalesef bu oyuna bizim ulusal medyamızda alet olup bu tuzağa düşmektedir.
Dikkat ederseniz, İran İsrail gerilimi başladığı günden beri Gazze’de bulunan medya temsilcilerinden hiç haber yok.
Neredeyse yarım saatte bir canlı bağlantılarla karşımıza çıkıp İsrail’in yapmış olduğu katliamı gözler önüne seren muhabirler birden yok oluverdiler nedense!
Acaba İsrail katliamına ara mı verdi veya ateşkes kararı mı aldı?
Hayır, zulüm misliyle devam ediyor…
Her gün onlarcası bebek ve çocuk olmak üzere Müslüman kanı akmaya devam ederken bizler…
İsrail İran’a ne zaman saldıracak ?
İran’a saldıran üç adet İHA İsrail’e mi ait ?
Yeniden İran karşılık verecek mi?
Gibi, bana göre çok gereksiz bir gündemin paydaşı olmuş oluyoruz maalesef.
Değerli dostlar hep söylüyorum, yanlış anlaşılmasın diye yeniden belirtmeliyim ki, bu konunun uzmanı falan değilim, bende sizler gibi sıradan bir vatandaş olarak görüşlerimi ve ön sezilerimi belirtiyorum.
Bana göre İsrail bir terör devletidir…
Bu terör devletinden de normal bir devletin yaptığı gibi bir askeri harekat beklemek yanlış olur.
Dikkat ederseniz İsrail’in kullandığı yöntem sıradan bir terör örgütüyle hep örtüşmektedir.
Daha ziyade sivillere yönelik olarak saldırılar düzenlerler.
İsrail’in İran’a yapacağı topuyla tüfeğiyle bir saldırı asla olmaz.
Dedim ya terör devleti diye, ne yapabilir?
Örneğin İran’da halkın yoğun olduğu bir saatte canlı bomba eylemini çok rahat yapabilir.
Veya;
Türkiye’de veya başka bir ülkede, yine İran vatandaşlarının toplu olduğu bir yere yada İran konsolosluğuna bir eylem yapabilir.
Yani bir terör örgütünün yapabilecekleri ile sınırlıdır İsrail’in saldırıları.
Şimdi durum böyleyken İsrail’e karşı yüksek beklenti içine girerek onurlu bir devletin verebileceği tavrı beklemek abesle iştigaldir bana göre.
Maalesef, bu satırları yazarken bile halen Gazze’de masum insanların can veriyor olması ve bizim bu katliama sırtımızı çevirip “Kayıkçı Kavgası”nı izliyor olmamız insanlık adına utanç verici bir durum değilse nedir?
Gelelim bu kargaşada Türkiye’de yapılması olası olan hain saldırılara.
Benim naçizane uyarım, gerçi Güvenlik birimlerimiz elbette ki teyakkuzdadır fakat bizim özellikle İstanbul’da İsrail’in yapabileceği bir terör saldırısına karşı daha dikkatli olmamız yönündedir.
Bu terör devleti “bir taşla iki kuş vurmak” için böyle bir saldırı pekala düzenleyebilir.
Hatta daha da ileri gidecek olursam, bu saldırı beklenildiği gibi ülkemizdeki İran vatandaşlarına değil de, Musevi cemaatine yapılırsa da hiç şaşmam!
Çünkü Türkiye’yi de bu çekişmenin içine çekmek için bir fırsat olmuş olabilir.
Bu yüzdendir ki bizlere çok büyük sorumluluk düşüyor, özellikle haber kanallarımız İsrail-İran geriliminde Türkiye’de olası bir terör saldırısına karşı vatandaşı bilinçlendirmeli diye düşünüyorum.
Pek yakında Irak’la yapacağımız ortak harekat ile terör örgütlerini yuvasında yok etmekten rahatsız olan soysuzlar bu konuda İsrail’e taşeron olmaktan ve emrine amade olmaktan mutluluk duyarlar!