Bu Vatan Size Neyledi, Büyüttü Besledi Adam Eyledi!

haydar as

Haydar AS – 02 Mart 2024

 

Bu memleketin kaderi hep böylemi devam edecek!

Dikkat ederseniz özellikle sanat camiasında adı kulağına değen sözde sanatçı, yazar, gazeteci olarak kendini görenlerin yaptıkları ilk iş bu ülkenin değerlerine sövmek oluyor.

O müptezellerin reklamını bir defa daha yapmamak için isim vermeden bahsedeceğim.

Bu memleketin her türlü imkanlarından sonuna kadar yararlanırlar fakat kronikleşmiş olan memleket düşmanlığı yapmaktan bir türlü kaçamıyorlar.

Bu cenahtakiler, Memleket için ne kadar olumsuz cümle kurarsa o kadar kıymetlendiğinin farkında.

Mesela, “Bir şişe rakıya Kıbrıs’ı veririm” diyerek alçalan iflah olmaz bir hainin pazarladığı kitabının kapış kapış satıldığını görmekteyiz.

Yunan adalarına konuşlanıp Türkiye kıyılarını göstererek alaycı bir tavırla keşke oralarda Rum illeri olarak kalsaydı diyenleri duyduk…

Berlin konserinde, Türkiye için “şerefsizlerin ülkesi” diyenleri gördük.

Cannes’da aldığı bir ödül sonrası Türkiye’yi alçaltıcı sözleriyle alkış alanları gördük.

Bu örnekleri elbette ki çoğaltmak mümkün.

Son olarak yine klasik yöntemlerden biri olan Kürt-Türk çatışması varmış gibi buradan nemalanmak isteyenler türedi.

80 sonrası, bir kısmı arandığı için sığınmacı olarak Avrupa yollarına düşen vatandaşlarımız etnik kimlik baskısı varmış gibi irtica talebinde bulunmuşlardı.

Hadi bunların bu taleplerinin nedeni hem cezadan kurtulmak hem de Avrupa’da daha iyi bir yaşam içindi diyelim.

Peki tüm birikimlerini ve ününü bu memlekete borçlu olan, Avrupa’da hiç bir değeri olmayanların bu onur kırıcı açıklamalarına ne demeli.

Toplumun hemen hepsinin, sanatında etnik kimlik üzerinden değerlendirme yapmadığı, sinema sanatçısı olarak ünlenen bir kızcağızın “Kürt olduğum için çok baskıya maruz kaldım” diyerek aslında ününe ün katma peşinde olduğunu hep beraber gördük.

Peki gerçekten bunlar bu memlekete revamı acaba?

Bu memleket size ne yaptı Allah aşkına!

İlginizi çekebilir!  HAMAS’ın İsrail Baskını Yıldönümü: Kazanan ve Kaybedenler

Hepiniz çocuk denecek yaşlarda büyük servetlere sahip oldunuz!

Hepiniz ülkenin her kesiminin sevgisine mazhar oldunuz!

Eserlerinizi hiçbir ayrım yapmadan, memleketin sağcısı da solcusu da aynı refleksle hayranlıkla dinledi veya izledi.

Sizler ise, tüm bunlara karşılık olarak vergisini bile ödemediğiniz servetinizin üzerine kurulup bu memleketin asil evlatlarını hor görüp sonunun nereye varacağını düşünmeden yapmış olduğunuz mesnetsiz açıklamalarınızla kendinizi ön plana çıkarma gayretine girdiniz.

Çünkü o kıt beyninizle sadece bir şeyin çok iyi farkındasınız;

Servetinizi kazandığınız memlekete değil de, Avrupa’ya dönmüş olduğunuz yüzünüzle bu ülkeye ne kadar onur kırıcı laf söylersem o kadar çok dikkat çekerim.

Nasıl olsa, Anadolu’nun saf ve güzel yürekli insanları sizlerin bu yaptıklarına prim veriyor ve karşılıksız seviyor!

O zaman Bayrağı hakir görmeye,

Memlekete sövmeye devam!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 02 Mart 2024

 

Bu memleketin kaderi hep böylemi devam edecek!

Dikkat ederseniz özellikle sanat camiasında adı kulağına değen sözde sanatçı, yazar, gazeteci olarak kendini görenlerin yaptıkları ilk iş bu ülkenin değerlerine sövmek oluyor.

O müptezellerin reklamını bir defa daha yapmamak için isim vermeden bahsedeceğim.

Bu memleketin her türlü imkanlarından sonuna kadar yararlanırlar fakat kronikleşmiş olan memleket düşmanlığı yapmaktan bir türlü kaçamıyorlar.

Bu cenahtakiler, Memleket için ne kadar olumsuz cümle kurarsa o kadar kıymetlendiğinin farkında.

Mesela, “Bir şişe rakıya Kıbrıs’ı veririm” diyerek alçalan iflah olmaz bir hainin pazarladığı kitabının kapış kapış satıldığını görmekteyiz.

Yunan adalarına konuşlanıp Türkiye kıyılarını göstererek alaycı bir tavırla keşke oralarda Rum illeri olarak kalsaydı diyenleri duyduk…

Berlin konserinde, Türkiye için “şerefsizlerin ülkesi” diyenleri gördük.

Cannes’da aldığı bir ödül sonrası Türkiye’yi alçaltıcı sözleriyle alkış alanları gördük.

Bu örnekleri elbette ki çoğaltmak mümkün.

Son olarak yine klasik yöntemlerden biri olan Kürt-Türk çatışması varmış gibi buradan nemalanmak isteyenler türedi.

80 sonrası, bir kısmı arandığı için sığınmacı olarak Avrupa yollarına düşen vatandaşlarımız etnik kimlik baskısı varmış gibi irtica talebinde bulunmuşlardı.

Hadi bunların bu taleplerinin nedeni hem cezadan kurtulmak hem de Avrupa’da daha iyi bir yaşam içindi diyelim.

Peki tüm birikimlerini ve ününü bu memlekete borçlu olan, Avrupa’da hiç bir değeri olmayanların bu onur kırıcı açıklamalarına ne demeli.

Toplumun hemen hepsinin, sanatında etnik kimlik üzerinden değerlendirme yapmadığı, sinema sanatçısı olarak ünlenen bir kızcağızın “Kürt olduğum için çok baskıya maruz kaldım” diyerek aslında ününe ün katma peşinde olduğunu hep beraber gördük.

Peki gerçekten bunlar bu memlekete revamı acaba?

Bu memleket size ne yaptı Allah aşkına!

İlginizi çekebilir!  ABD’nin Denizaşırı Ajanları ve Bekçi Köpekleri

Hepiniz çocuk denecek yaşlarda büyük servetlere sahip oldunuz!

Hepiniz ülkenin her kesiminin sevgisine mazhar oldunuz!

Eserlerinizi hiçbir ayrım yapmadan, memleketin sağcısı da solcusu da aynı refleksle hayranlıkla dinledi veya izledi.

Sizler ise, tüm bunlara karşılık olarak vergisini bile ödemediğiniz servetinizin üzerine kurulup bu memleketin asil evlatlarını hor görüp sonunun nereye varacağını düşünmeden yapmış olduğunuz mesnetsiz açıklamalarınızla kendinizi ön plana çıkarma gayretine girdiniz.

Çünkü o kıt beyninizle sadece bir şeyin çok iyi farkındasınız;

Servetinizi kazandığınız memlekete değil de, Avrupa’ya dönmüş olduğunuz yüzünüzle bu ülkeye ne kadar onur kırıcı laf söylersem o kadar çok dikkat çekerim.

Nasıl olsa, Anadolu’nun saf ve güzel yürekli insanları sizlerin bu yaptıklarına prim veriyor ve karşılıksız seviyor!

O zaman Bayrağı hakir görmeye,

Memlekete sövmeye devam!

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.