Haydar AS – 17 Şubat 2024
Dikkat ederseniz son yıllarda başıboş sokak köpeklerinin saldırı haberini çok sık duymaya başladık.
Gruplar halinde dolaşan bu köpekler özellikle çocuklara karşı büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Özellikle sabah erken saatlerde okul yolundaki çocukların karşılaştığı bu sorun, büyük bir travmaya sebep olmaktadır.
Hal böyle iken bu sorunu neden çözemiyoruz acaba?
Yazıya başlamadan önce bu sorunu çözen ülkelere bir göz atayım dedim, hemen hemen Avrupa ülkelerinin büyük bir bölümü bu sorunu çözmüşler.
Örneğin Almanya’da nasıl çözülmüş bir göz atayım dedim, baktım uygulama hemen hemen bizimle aynı, tek farkı toplumun bu konuda duyarlı olması olarak görülüyor.
Almanya’da;
Barınak adı altında yaşam alanı oluşturuluyor.
Küpe ile kimliklendiriliyor.
Kısırlaştırma uygulanıyor.
Uyutma yöntemi uygulanıyor.
Hasta olup acı çekenler ise en son çare olarak itlaf ediliyor.
Yani aynı yöntemleri biz de uyguluyoruz ama bizim barınaklar Nazi kampı gibi maazallah!
Bu işi layığıyla yapanları tenzih ederek söylüyorum, bu barınaklara rehabilite edilmek ve sağlıklı bir barınma için yolu düşen köpeklerin vay haline!
Bir defa bu görevin ilçe belediyelerine verilmiş olması gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi gibi yanlışlar silsilesinin başlangıcı oluyor.
Hiçbir belediye başkanı popüler hizmetler yapıp halkın gözünü boyamak dururken bütçesini bu yolda harcama eğilimine girmez bir defa.
İş olsun diye bir barınak açıyorlar, bir müdür atıyorlar ama müdürün uğradığı yok, veteriner desen haftada bir uğruyor. sadece bir bekçi ile günü kurtarmaya çalışıyorlar.
Hal böyle olunca da bilimsel yöntemleri uygulamak isteyen bekçi kardeşimiz eline almış olduğu kalın bir sopayla yüzlerce hayvanın popülasyonunu korumak ve psikolojik destek vermek amacıyla dalıyor içeriye Allah ne verdiyse!
Bizler çok mu duyarlıyız Allah aşkına! sırf çocuğumuzu mutlu etmek veya bir hayvan sahiplenme arzularımızı yerine getirmek için özellikle yazlık ve benzeri yerlerde geçici olarak köpek ve kedileri sahipleniyoruz sezon sonunda geri dönerken hayvanları sokağa salıp evlerimize dönüyoruz.
Sezon sonunda hiç kimsenin olmadığı sokaklarda bu hayvan ne yer ne içer gibi kaygılardan uzak kalarak aslında startını verdiğimiz bir sorunun baş sorumlusu olduğumuzun farkında bile olmuyoruz.
Yani iş dönüp dolaşıp yine bize geliyor. Toplum olarak bu konuda top yekün duyarlılık göstermeliyiz.
Başıboş bir köpek gördüğümüzde yetkili kurumu aramak bir zorunluluk olmalıdır. Aramayla kalmayıp konunun takipçisi olmalıyız.
Tıpkı Almanya’da olduğu gibi hayvan severlerin yaptığı yardımları çevredeki hayvanlara değil de bu işte sorumlu olan kuruma yapmış olmaları dolaylı olarak bir çok köpeğe yardımcı olup toplumu da bu sorundan kurtarmış oluyorlar.
Sorun olarak hep bahsediyorum ama gerçekten de öyle, özellikle okul dönemindeki yaşça küçük çocuklar üzerinde telafisi zor travmalar yaratmakta, bazı çocukların korkudan okula bile gitmemesine neden olmaktadır.
Benim bu konuda naçizane çözüm önerim; öncelikle bu sorumluluk belediyelerden alınıp Valiliklere bağlı kamu kurumlarından birine verilmeli, Valilikler bu konuda bir fon oluşturmalı, oluşturulan bu fonla barınaklarda yeterli istihdamın sağlanması ve daha insani bir şekilde hayvanları rehabilite etmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca ihbarı yapılan hayvan için hemen görevliler harekete geçmelidir.
Nasıl ki, karşımızda tehdit oluşturan biri için kolluk güçlerini haberdar ediyorsak veya sokakta şüpheli bir şekilde dolaşan bir şahıs için kolluk güçleri harekete geçiyorsa, aynı şekilde tehdit oluşturan bir köpek içinde harekete geçilmelidir diye düşünüyorum.
Aksi takdirde, bugün çözülebilir gibi duran bu sorunun ileride içinden çıkılmaz bir hal alacağını ön görmekteyim.