Ezelden Ebede 55 Yıl

haydar as

Haydar AS – 10 Şubat 2024

 

“Vatan Millet aşkıyla geçen çileli ömür,

Yatak yorganda değil, Çınar ayakta ölür…”

Diyerek, ebediyete uğurladığımız Başbuğ Alpaslan Türkeş’in 9 Şubat 1969 yılında kurduğu Milliyetçi Hareket Partisi kuruluşunun 55. yılını kutluyor.

Mensuplarının büyük bir bölümünün siyasi ve sosyal zulme maruz kalıp çileli bir ömür geçirmesine rağmen devlet ve millet bekasına sahip çıkması ve bu konuda en ufak bir taviz vermemeleri ,taraflı tarafsız tüm milletin bildiği bir gerçektir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşunun 55. yılı münasebetiyle konuşan Sayın Bahçeli; “Sabrettik, sebat ettik, çıktığımız seferde desteği milletten, zaferi Allah’tan diledik” dedi.

Bahçeli, 55 yılın özetini yaparak;

“Türklük gurur ve şuuruyla, İslam ahlak ve faziletiyle, her yılı bir asra bedel 55 senede ilkelerimizden , vatan ve millet sevgimizden asla ödün vermedik.

Fırtınalar çıktı karşımıza, duruşumuzu bozmadık. Tuzaklar kuruldu önümüze, çizgimizden sapmadık.

Meşale meşale tutuştuk, mücadele mücadele tutunduk, zindan zindan tutulduk.

Kimi zaman darağaçlarına çıkarıp urgan doladılar boynumuza, kimi zaman toprağa düşürdüler boylu boyunca.

Kimi zaman pusu kurdular karanlık köşe başlarında, kimi zaman fitne saçtılar boydan boya.

Çok şükür yine baş eğmedik, yine diz çökmedik, yine geri dönmedik yolumuzdan.

Canımıza kast etseler de can bağladık ülkemize, kan bağışladık ülkülerimize, ömür bahşettik milletimize” dedi.

 

Böyle bir günde her ne kadar kendi yorumumu yazmak için başladıysam da Sayın Bahçeli’nin açıklamalarına kayıtsız kalmamak adına onun açıklamasıyla devam etmek istiyorum.

“55 yıl içinde dalımızın kırıldığı dönemler oldu, bu suretle zannettiler ki yıkıldık, zannettiler ki çöktük.

Çok şükür kökümüz ve gövdemiz sağlamdı, bir başka baharda filiz filiz açmak için sadece yaprak döktüğümüzü göremediler veya görmek istemediler.

İlginizi çekebilir!  Ne Kırmızı Çizgiymiş Arkadaş!

Partimizin yaşı 55 olsa bile davamızın yaşı Türklüğün yaşıyla eşittir.

Milliyetçi Hareket Partisi, “Ne mutlu Türküm diyene” seslenişi gök kubbemizde çınladığı müddetçe, kaldı ki Türk milleti var olduğu sürece kıyamete kadar baki kalacak, geleceğin Ülkücü nesilleri şafağı söken Türkiye yüzyılında, cümle kapısı açılan Türk Devrinde inanıyorum ki, bayrak bayrak yükselecektir”

Değerli dostlar; bu 55 yıllık sürecin altıncı yılında ağabeyimin de etkisi ile kendimi içinde bulduğum, sonrasında sade bir üyelik dışında organik bir bağım olmayan bu kutlu harekette siyasi duruşumdan milim sapma göstermeden bugünlere gelen bir kardeşiniz olarak halen ilk günkü heyecanımı taşıdığımı belirtmek istiyorum.

Gözümüzden yaşlar, içimizden kanlar aktı yine de devletimize bir şey demedik, üstelik diyenlere karşı durduk ve karşı durmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle.

Özellikle bugünlerde hırsları ve menfaatleri uğruna ideallerini çiğneyip Kapı Kapı dolaşan siyasileri görünce bir kez daha ne kadar doğru bir yerde durduğuma şükrederek bu hareketin bir neferi olarak çalışmaya azim ve kararlılıkla devam edeceğim inşallah.

Bu vesile ile, Türkün büyük Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk , Başbuğumuz Alpaslan Türkeş ve tüm şehitlerimizi rahmet ve hürmetle anıyorum.

Taş medreselerde bir gençlik heba eden Yusuf yüzlülerden hayatta olanlara da sağlıklı bir ömür geçirmelerini niyaz ediyorum.

İlk günkü azim ve kararlılıkla, bitmeyen gurur ve onurla…

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 10 Şubat 2024

 

“Vatan Millet aşkıyla geçen çileli ömür,

Yatak yorganda değil, Çınar ayakta ölür…”

Diyerek, ebediyete uğurladığımız Başbuğ Alpaslan Türkeş’in 9 Şubat 1969 yılında kurduğu Milliyetçi Hareket Partisi kuruluşunun 55. yılını kutluyor.

Mensuplarının büyük bir bölümünün siyasi ve sosyal zulme maruz kalıp çileli bir ömür geçirmesine rağmen devlet ve millet bekasına sahip çıkması ve bu konuda en ufak bir taviz vermemeleri ,taraflı tarafsız tüm milletin bildiği bir gerçektir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşunun 55. yılı münasebetiyle konuşan Sayın Bahçeli; “Sabrettik, sebat ettik, çıktığımız seferde desteği milletten, zaferi Allah’tan diledik” dedi.

Bahçeli, 55 yılın özetini yaparak;

“Türklük gurur ve şuuruyla, İslam ahlak ve faziletiyle, her yılı bir asra bedel 55 senede ilkelerimizden , vatan ve millet sevgimizden asla ödün vermedik.

Fırtınalar çıktı karşımıza, duruşumuzu bozmadık. Tuzaklar kuruldu önümüze, çizgimizden sapmadık.

Meşale meşale tutuştuk, mücadele mücadele tutunduk, zindan zindan tutulduk.

Kimi zaman darağaçlarına çıkarıp urgan doladılar boynumuza, kimi zaman toprağa düşürdüler boylu boyunca.

Kimi zaman pusu kurdular karanlık köşe başlarında, kimi zaman fitne saçtılar boydan boya.

Çok şükür yine baş eğmedik, yine diz çökmedik, yine geri dönmedik yolumuzdan.

Canımıza kast etseler de can bağladık ülkemize, kan bağışladık ülkülerimize, ömür bahşettik milletimize” dedi.

 

Böyle bir günde her ne kadar kendi yorumumu yazmak için başladıysam da Sayın Bahçeli’nin açıklamalarına kayıtsız kalmamak adına onun açıklamasıyla devam etmek istiyorum.

“55 yıl içinde dalımızın kırıldığı dönemler oldu, bu suretle zannettiler ki yıkıldık, zannettiler ki çöktük.

Çok şükür kökümüz ve gövdemiz sağlamdı, bir başka baharda filiz filiz açmak için sadece yaprak döktüğümüzü göremediler veya görmek istemediler.

İlginizi çekebilir!  Bir Uludağ Efsanesi: Geyikli Hasan

Partimizin yaşı 55 olsa bile davamızın yaşı Türklüğün yaşıyla eşittir.

Milliyetçi Hareket Partisi, “Ne mutlu Türküm diyene” seslenişi gök kubbemizde çınladığı müddetçe, kaldı ki Türk milleti var olduğu sürece kıyamete kadar baki kalacak, geleceğin Ülkücü nesilleri şafağı söken Türkiye yüzyılında, cümle kapısı açılan Türk Devrinde inanıyorum ki, bayrak bayrak yükselecektir”

Değerli dostlar; bu 55 yıllık sürecin altıncı yılında ağabeyimin de etkisi ile kendimi içinde bulduğum, sonrasında sade bir üyelik dışında organik bir bağım olmayan bu kutlu harekette siyasi duruşumdan milim sapma göstermeden bugünlere gelen bir kardeşiniz olarak halen ilk günkü heyecanımı taşıdığımı belirtmek istiyorum.

Gözümüzden yaşlar, içimizden kanlar aktı yine de devletimize bir şey demedik, üstelik diyenlere karşı durduk ve karşı durmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle.

Özellikle bugünlerde hırsları ve menfaatleri uğruna ideallerini çiğneyip Kapı Kapı dolaşan siyasileri görünce bir kez daha ne kadar doğru bir yerde durduğuma şükrederek bu hareketin bir neferi olarak çalışmaya azim ve kararlılıkla devam edeceğim inşallah.

Bu vesile ile, Türkün büyük Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk , Başbuğumuz Alpaslan Türkeş ve tüm şehitlerimizi rahmet ve hürmetle anıyorum.

Taş medreselerde bir gençlik heba eden Yusuf yüzlülerden hayatta olanlara da sağlıklı bir ömür geçirmelerini niyaz ediyorum.

İlk günkü azim ve kararlılıkla, bitmeyen gurur ve onurla…

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.