Tek başarısı, sapanla taş atan çocuklara kurşun sıkmanın ötesine gitmeyen, günlerdir kara harekatı için 24 saat, 13 saat, 8 saat gibi süreler verip korkusundan Gazze’ye giremeyen İsrail’den beklenen hareket anca bu kadar olur.
Küçücük dünyasında, kıytırık bir orduyla kimsenin kendisine bir yaptırım uygulamayacağından emin olarak bu eylemi gerçekleştirdi İsrail.
Vahşet…
Canilik…
Katliam…
Soykırım…
Gibi kelimeler bile İsrail’in yapmış olduğu hastane saldırısında hayatını kaybeden 800’ün üzerindeki insana yapılanın yanında masum kalır.
Öylesine acımasız bir saldırı ki neredeyse Hitler’e rahmet okutacak düzeyde.
Öyleki; savaşlarda korunmayan tek yer hastanelerdir.
Savaşmanın bile bir ahlakı, bir adabı, bir raconu vardır!
Birbirinin ekmeğine kan doğrayan ülkeler bile savaş anında hastane okul gibi yerleşkelere dokunmazken İsrail’in yapmış olduğu bu saldırıyı tarih hep yazacaktır ve alınlarında kara bir leke olarak hep var olacaktır.
Savaşta yaralanan bebek, çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan hastaneye yapılan bu saldırı insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir saldırıdır.
Nazi Almanyası’nın gaz odalarında bile bebek ve çocuklar korunurken burada hassasiyetten uzak topyekün bir katliam yapılıyor.
Kim yapıyor; İsrail
Kim yaptırıyor; Elbette Amerika, dolayısıyla Yahudi lobisi…
Bu yapılan insanlık suçu karşısında Birleşmiş Milletler ne yapıyor?
Sadece seyrediyor!
Tıpkı, günlerdir Gazzelilerin başına yağan dünyada yasaklı silah olarak kabul edilen fosfor ve misket bombalarını seyrettiği gibi!
Tıpkı, Gazze’ye uygulanan elektrik, ekmek, su gibi ihtiyaç ürünlerindeki ambargoyu kaldıramadığı gibi!
Ey BM sen ne işe yararsın!
Hiçbir şey yapamıyorsan, engelleyemiyorsan oyunu kuralına göre oynat ki bari adil olduğunu anlayalım!
Gerçi senin adaletini yıllar önce Srebrenitsa katliamından çok iyi biliyoruz.
O zaman da tıpkı şimdiki gibi binlerce masum insanın ölümüne seyirci kalmıştın!
Tek başarısı, sapanla taş atan çocuklara kurşun sıkmanın ötesine gitmeyen, günlerdir kara harekatı için 24 saat, 13 saat, 8 saat gibi süreler verip korkusundan Gazze’ye giremeyen İsrail’den beklenen hareket anca bu kadar olur.
Küçücük dünyasında, kıytırık bir orduyla kimsenin kendisine bir yaptırım uygulamayacağından emin olarak bu eylemi gerçekleştirdi İsrail.
Vahşet…
Canilik…
Katliam…
Soykırım…
Gibi kelimeler bile İsrail’in yapmış olduğu hastane saldırısında hayatını kaybeden 800’ün üzerindeki insana yapılanın yanında masum kalır.
Öylesine acımasız bir saldırı ki neredeyse Hitler’e rahmet okutacak düzeyde.
Öyleki; savaşlarda korunmayan tek yer hastanelerdir.
Savaşmanın bile bir ahlakı, bir adabı, bir raconu vardır!
Birbirinin ekmeğine kan doğrayan ülkeler bile savaş anında hastane okul gibi yerleşkelere dokunmazken İsrail’in yapmış olduğu bu saldırıyı tarih hep yazacaktır ve alınlarında kara bir leke olarak hep var olacaktır.
Savaşta yaralanan bebek, çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan hastaneye yapılan bu saldırı insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir saldırıdır.
Nazi Almanyası’nın gaz odalarında bile bebek ve çocuklar korunurken burada hassasiyetten uzak topyekün bir katliam yapılıyor.
Kim yapıyor; İsrail
Kim yaptırıyor; Elbette Amerika, dolayısıyla Yahudi lobisi…
Bu yapılan insanlık suçu karşısında Birleşmiş Milletler ne yapıyor?
Sadece seyrediyor!
Tıpkı, günlerdir Gazzelilerin başına yağan dünyada yasaklı silah olarak kabul edilen fosfor ve misket bombalarını seyrettiği gibi!
Tıpkı, Gazze’ye uygulanan elektrik, ekmek, su gibi ihtiyaç ürünlerindeki ambargoyu kaldıramadığı gibi!
Ey BM sen ne işe yararsın!
Hiçbir şey yapamıyorsan, engelleyemiyorsan oyunu kuralına göre oynat ki bari adil olduğunu anlayalım!
Gerçi senin adaletini yıllar önce Srebrenitsa katliamından çok iyi biliyoruz.
O zaman da tıpkı şimdiki gibi binlerce masum insanın ölümüne seyirci kalmıştın!
