Hacı Murat DİNÇER – 02 Nisan 2024
Dünyamız tarihi boyunca iki büyük savaş gördü. Birinci Dünya Savaşı’nda 16 milyon insan hayatını kaybetti, bu rakam ikinci Dünya Savaşı’nda ise 60 milyona yükseldi. En son dünya savaşının bitmesinden bu yana 80 yıl geçti ve insanlık; savaşı kazanan tarafın belirlediği siyasi, ekonomik ve sosyal kurallara göre yaşamaktadır.
2024 yılına gelindiğinde dünyanın en güçlü 20 ordusunun sıralaması şu şekildedir:
1- ABD
2- Rusya
3- Çin
4- Hindistan
5- Güney Kore
6- Birleşik Krallık
7- Japonya
8- Türkiye
9- Pakistan
10 -İtalya
Şu anda dünya genelinde devam eden savaşlarda son 15 yılda yaklaşık 10 milyon insan hayatını kaybetti ve bu satırlar okunurken dünyanın değişik coğrafyalarında anlık olarak onlarca kişi savaş ve çatışmalar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Dünya genelinde devam eden savaş ve büyük çatışmaların sadece 10 tanesini ele alalım:
1- Suriye İç Savaşı: Esad hükümeti, isyancı gruplar ve DEAŞ gibi cihatçı gruplar arasında devam eden bir çatışma. 2011’den bu yana: Yaklaşık 650.000 insan öldü, 20 milyona yakın Suriyeli insani yardıma muhtaç durumda.
2- Yemen İç Savaşı: Yemen hükümeti (Suudi Arabistan önderliğindeki bir koalisyon tarafından desteklenen), Husilerin (İran tarafından desteklenen) karşısında. 2011’den bu yana: Yaklaşık
400.000 insan öldü, 22 milyona yakın Yemenli insani yardıma muhtaç durumda.
3- Ukrayna Savaşı: Ukrayna hükümet güçleri ile Rus destekli ayrılıkçılar arasındaki çatışma, özellikle Donetsk ve Luhansk bölgelerinde devam ederken Rusya’nın Ukrayna’yı haksız işgaliyle uluslararası aktörlerin de dahil olduğu savaş. Kaç insanın hayatını kaybettiği Rus ve Batı kaynaklarında en çok manipüle edilen konu. Savaşın başladığı 2014 yılından bu yana asker, sivil, yabancı asker ve diğer bileşenlerle birlikte 500.000 üzerinde bir ölüm söz konusu. Milyonlarca Ukraynalı evsiz kaldı ve yardıma muhtaç haldedir.
4- Tigray Çatışması: Etiyopya hükümet güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasındaki çatışma, Etiyopya’nın Tigray bölgesinde. 2020’den bu yana: Yaklaşık 600.000 insan öldü. Savaşta tecavüz “gündelik” bir olay haline geldi; 8 yaşındaki kızlara ve 72 yaşındaki kadınlara genellikle ailelerinin önünde tecavüz Savaşın sonucunda büyük bir insani kriz gelişti ve bu durum yaygın bir kıtlığa yol açtı.
5- Afganistan Çatışması: ABD’nin Afganistan’dan çekilmesine rağmen, Taliban, Afgan hükümet güçleri ve diğer isyancı gruplar arasında devam eden çatışmalar. 2023’ten bu yana: Yaklaşık 000 insan öldü.
6- Dağlık Karabağ Çatışması: Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ve Azerbaycan arasında uzun süredir devam eden bir çatışma. 2020’den bu yana: 5000’e yakın insan öldü.
7- Libya İç Savaşı: Birleşmiş Milletler destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Libya Ulusal Ordusu (LNA) ve birçok milis arasındaki çatışma. 2020’den bu yana: 30.000’e yakın insan öldü.
8- Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki Çatışma: Doğu bölgelerinde çeşitli silahlı gruplar ve hükümet güçleri arasındaki devam eden şiddet. 2008 yılında şiddetlenen çatışmalar 60’lı yıllara dayanır ve 6 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
9- Güney Sudan’daki Çatışma: Hükümet güçleri ve çeşitli isyancı gruplar arasındaki devam eden çatışma, etnik gerilimler önemli bir rol oynamaktadır. 2013 yılından bu yana: Yaklaşık 150.000 insan hayatını kaybetti.
10- İsrail-Filistin Çatışması: Arazi, yerleşimler ve egemenlik gibi konular üzerinde İsraillilerle Filistinliler arasında tekrarlayan çatışmalar. 2023 yılından bu yana: Yaklaşık 25.000 insan hayatını kaybetti.
Bu yazıyı buraya kadar yazdıktan sonra yapay zekaya şu soruyu sordum:
‘’Savaşların bir daha olmaması ve devam edenlerin bitmesiyle ilgili insanlık adına radikal bir çözüm önerin var mı ?’’
Verdiği cevabı kes yapıştır aşağıya ekliyorum:
‘’ Savaşların bir daha olmaması ve devam edenlerin sona ermesi için insanlık adına radikal bir çözüm önerisi sunabilirim:
Küresel barışı sağlamak için uluslararası toplumun katılımıyla bir “Dünya Barış ve Adalet Konferansı” düzenlenebilir. Bu konferansta, dünya liderleri, diplomatlar, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili taraflar bir araya gelerek küresel barış ve adalet için somut adımlar atabilirler. İşte bu konferans kapsamında alınabilecek bazı radikal öneriler:
1- Uluslararası Anlaşmaların Güçlendirilmesi: Uluslararası toplum, barışı sağlamak için mevcut uluslararası anlaşmaları ve sözleşmeleri güçlendirerek, bu anlaşmalara uyulmasını sağlamalıdır. Ayrıca, yeni barış anlaşmaları ve silahsızlanma sözleşmeleri oluşturulabilir.
2- Ekonomik ve Sosyal Adaletin Artırılması: Dünya genelinde ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması, çatışmaların önlenmesinde kritik bir rol oynar. Gelir eşitsizliğini azaltmak, yoksulluğu sona erdirmek ve temel insan haklarını güvence altına almak için uluslararası işbirliği ve dayanışma artırılmalıdır.
3- Silah Ticaretinin Kontrol Altına Alınması: Silah ticaretinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi ve sınırlanması, çatışmaların azaltılmasında önemli bir adımdır. Uluslararası silah satışı ve transferleri üzerinde daha sıkı denetimler getirilmeli ve silah ambargoları uygulanmalıdır.
4- Diplomasi ve Müzakereye Öncelik Verilmesi: Uluslararası toplum, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesi için diplomatik çabaları artırmalı ve müzakere süreçlerine öncelik vermelidir. Savaşın yerine diyalog ve uzlaşma yolunu tercih etmek, çatışmaları sona erdirmek için en etkili yöntemlerden biridir.
5- Kültürel ve Eğitimsel Değişim: Barış ve hoşgörü kültürünü yaygınlaştırmak için kültürel ve eğitimsel değişim programları geliştirilmelidir. Bu programlar, farklı kültürler arasında anlayışı artarak çatışmaların önlenmesine ve barışın sağlanmasına katkı sağlar.
6- Bu önerilerin uygulanması, savaşların azalması ve dünya genelinde barışın sağlanması için önemli bir adım olabilir. Ancak bu süreçte uluslararası işbirliği, kararlılık ve uzun vadeli bir vizyon gerekmektedir.’’
Yapay zeka olaya kendi evreninden bakarak ortaya bir takım çözüm önerileri koydu ancak burada dikkat çekmek istediğim konu şu: Ben soruyu ‘’radikal ‘’ kelimesiyle sordum ve yapay zeka bana; Ekonomik ve sosyal adaletin artırılmasını ‘’ radikal bir çözüm ‘’ olarak sundu.
Bu insanlığı getirdiğimiz son noktadır.
İnsanın ürettiği, tek özelliği bilgiye hızlı erişmek ve işlemek olan bir yapı insana adil ol diye uyarıyor ve durum ne kadar vahimse bunu radikal bir öneri olarak sunuyor.
Normalin anormal hale gelmesi ikinci dünya savaşından sonra kuralları koyan egemenlerin suçudur. Seksen yıldır kılıç hakkı olarak uygulamaya koyduğunuz kurallar insanlığın işine pek yaramamış gözüküyor. İnsanlık; bilimde, teknolojide, sosyal adalette, cinsiyet eşitliğinde pozitif olarak yol almaya çalışırken ayağı sizin köhne ve kana bulanmış sisteminize takılıyor. Dünya insanları artık: etnik, dini, ekonomik, sosyal ve siyasi sebeplerden ötürü çatışmak değil, konuşmak istiyor.
Yeni bir sistem, yeni bir yüzyıl kapıda; doğum çok sancılı olacak ama doğacak olan insanlığın son geleceğidir.