M. Mustafa YILDIZ – 25 Aralık 2024
Dünya, Kahire’deki D8 Zirvesi’nde yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını değil, bir fotoğraf karesini de konuştu.
Erdoğan’ın masasında “Türkiye” yazılı bir plaket ve yanında Türk bayrağının olduğu O karede, hemen arkasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın oturması, sembolik anlamıyla dikkatleri çekiciydi.
Bu görüntü, yalnızca bir liderlik fotoğrafı değil; Türkiye’nin bölgesel ve küresel gücünün bir yansımasıydı.
Türkiye, artık sadece kendi meselelerini çözmekle yetinmeyen, bölgesel krizlere müdahale eden ve çözüm üreten bir aktör.
Somali ile Etiyopya arasında yıllardır süregelen krizin Ankara’da Erdoğan’ın “Beni kırmayacaksınız” sözleriyle masada çözülmesi bunun bir örneği.
Türkiye, diplomasi masasında yalnızca çıkarlarını savunmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası barış ve istikrarın tesisinde liderlik yapıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın bu fotoğraftaki yerleri de rastlantısal değil.
Fidan, uluslararası arenada Türkiye’nin tezlerini en etkili şekilde savunan isim olarak ön plana çıkarken, Kalın da hem istihbarat hem de diplomasi sahasında Türkiye’nin oyun kurucu kimliğini güçlendiren bir figür.
Bu kare, yalnızca Türkiye’yi değil, Erdoğan liderliğinde oluşturulan güçlü ekibi de simgeliyor.
Fotoğraf karesine giren bu üç isim Türkiye’nin yalnızca bölgede değil, küresel ölçekte de bir istikrar ve denge unsuru olduğunu hatırlatıyor.
Geçmişte Türkiye, Batı dünyasının gözünde “ucuz iş gücü ve tarım ülkesi” olarak görülüyordu.
“Domatesini alıp fabrikalarında işleyerek 10 katı fiyata geri satan bir sistemin” parçasıydı.
Ancak bugün tablo değişti.
Türkiye artık “oyun kurucu” ve “plan bozucu” bir aktör olarak sahnede.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye, uluslararası arenada hem masada hem sahada gücünü hissettiriyor.
Batı basınının bunu fark etmesi de gecikmedi.
İtalyan gazeteleri, Erdoğan’ın Afrika Boynuzu’ndaki etkisini “Somali ve Etiyopya krizini 7 saat içinde çözen lider” olarak yorumlarken, The Guardian Türkiye’nin diplomasi masasında istediğini aldığını vurguluyor.
Trump’ın “Suriye’nin anahtarı Türkiye’de” sözü, bu gerçeğin bir başka yansıması.
Batı liderleri bunu övgüyle değil, gerçeklikle söylüyor. Çünkü Türkiye, Rusya-Ukrayna krizinde tahıl koridoru anlaşmasında olduğu gibi bölgesel barışa yön verebiliyor.
Türkiye’nin bu başarısının arkasında güçlü liderlik ve etkili bir diplomasi ekibi yatıyor.
Erdoğan’ın ekibinde yer alan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun bu başarıyı destekleyen isimler.
Türkiye, artık Batı’nın yalnızca izlediği değil, adımlarını hesaba katmak zorunda kaldığı bir ülke.
Güçlü liderlik ve etkin diplomasi sayesinde, Türkiye uluslararası sistemde kendine özgü bir yer edinmiş durumda.
Bu dönüşüm, yalnızca iç politikada değil, küresel ölçekte de büyük bir değişimin habercisi.