Dr. D. Eray GÜÇLÜER – 26 Aralık 2024
Yahudilerin kutsal metinlerinin toplandığı ve diğer adı eski Ahit olan Tanah’ta Sığınılacak Yer anlamına gelen Golan Tepeleri, bölgede Ürdün, Suriye, İsrail ve Lübnan sınırlarını müştereken belirleyen tek yükseltidir. Günümüzde Çevrelenmiş Bölge olarak da adlandırılan mantar şeklindeki bu bölge Ürdün’den Lübnan’a doğru İsrail-Suriye sınırı boyunca yani güneyden kuzeye doğru yükselerek ilerler. Lübnan’da ortalama yüksekliği 500 metre olan Golan Tepeleri kuzey ucunda yer alan ve aynı zamanda Lübnan-Suriye sınırını teşkil eden Hermon Dağı’nda 2814 metre yüksekliğe ulaşır. Dolayısıyla bölgedeki kayda değer tek yükselti olması ve Yahudilerce bu dağa kutsal anlamlar atfedilmesi nedeniyle Golan Tepeleri stratejik ve askerî açıdan oldukça önemlidir.
GOLAN TEPELERİNİN STRATEJİK VE HİDROPOLİTİK ÖNEMİ
Suriye toprakları olmasına rağmen Golan Tepelerinin bir bölümü 1967 yılındaki 6 gün savaşı olarak da bilinen , İsrail ile Mısır, Ürdün ve Suriye arasında yapılan üçüncü Arap-İsrail Savaşı esnasında İsrail tarafından işgal edilmiştir. Yaklaşık 1860 kilometre kare olan Golan Tepelerinin 1200 kilometre karelik alanı İsrail’de, 390 kilometre karelik bölümü Suriye’de, 270 kilometre karelik bölümü ise Birleşmiş Milletler gücünün kontrolündedir. Halen İsrail’in kontrolündeki 1200 kilometre karelik alanda yaklaşık 20 yerleşim yerinde 30 bin civarında İsrailli yaşamaktadır.
Yani İsrail Golan Tepelerinin işgal ettiği bölümlerinde demografiyi değiştirmek için yerleşim yerleri kurma ve buralara işgalci sivilleri koymak gibi işleri de yapmaktadır. Golan Tepelerinin bir diğer önemli özelliği de bölge için hidropolitik değer taşımasıdır. İsrail’in su ihtiyacının yüzde 30’unu karşılayan Teberiye gölünü besleyen kaynaklar Golan Tepelerinden gelmektedir. Birleşmiş Milletler verilerine göre su kullanımında kıtlık eşiği yıllık kişi başı bin metreküp su kullanımını ifade eder. Kritik eşik ise 500 metreküp olarak belirlenmiştir. Bugün İsrail’deki su miktarı kritik sınır olan yıllık kişi başı 500 metreküpün altında bulunmaktadır.
Bu nedenle 1967 yılındaki savaşın da asıl sebebi olan su kaynaklarına sahip olma isteği nedeniyle Golan Tepeleri İsrail için hayati önemdedir. Aslında Golan Tepelerinden kaynaklanan hidropolitik durum Suriye ve Ürdün için de geçerlidir. Dolayısıyla mevcut hidrografik şartlar bölgeyi gelecekte de bir çatışma alanı haline getirme riskleri taşımaktadır.
GOLAN TEPELERİNİN ASKERİ ÖNEMİ
İsrail halen Golan Tepelerinin kuzey ucunda bulunan ve Suriye-Lübnan sınırını da teşkil eden 700 kilometrekarelik Hermon dağının yaklaşık onda birini işgal etmiş durumdadır. İsrail böylece zirveler hattına yerleştirdiği uzun menzilli radar sistemleri ile Suriye, Lübnan ve Ürdün’ü gözetleyebilmekte, keşif ve istihbarat faaliyetlerinde bulunabilmektedir. Suriye devriminin başlamasından sonra Şam’a doğru işgalini yaklaşık 10 km kadar daha genişletmek suretiyle Suriye’nin başkentini topçu menzili içine almıştır. Böylece hava kuvvetlerinin yanı sıra topçu ve diğer kara ateş destek vasıtalarıyla Şam özelinde yeni Suriye yönetimi üzerinde askeri baskı kurmaya başlamıştır.
Ayrıca işgalini genişlettiği yeni alanlara taktik radarlar kurmak suretiyle düşük irtifa ve seyir süratinde gelebilecek dron ve seyir füzelerine karşı da bölgeyi radar kapsamına almayı başarmıştır. Daha büyük perspektiften bakacak olursak İsrail Golan Tepelerindeki hakimiyetini sürdürerek bir taraftan ana karası için doğal bir savunma hattına kavuşmuş ama aynı zamanda doğudaki düzlük alanlardan oluşan Suriye ve Ürdün topraklarına yönelik olası bir saldırı için taarruz çıkış arazisini elde bulundurmaktadır.
Sonuç olarak Golan Tepelerinin jeopolitik konumu ve önemi gelecekte de buranın önemli bir çatışma ve kriz merkezi olması ihtimalini güçlendirmektedir. Halen uluslararası hukuka göre işgal altındaki Suriye toprakları olarak kabul edilen Golan Tepelerinin İsrail’den arındırılmasının ancak güç kullanarak sağlanabileceği aşikardır. Böyle bir durumda yeni politik hal nereye evrilebilir şimdiden kestirmek güç ama ABD ve Batı desteğindeki İsrail’in işgalindeki Golan Tepelerinin yaklaşık 1200 kilometre karelik alanı işgalden kurtarılmadan Suriye özgürleşmiş sayılamaz. Dolayısıyla Fırat’ın doğusu terörden temizlendikten sonra asıl final Golan Tepelerinde olacak gibi görünüyor.