Ferhat ÜNLÜ – 17 Mayıs 2024
Tarih 9 Ekim 2023.
M7U3H9F8C4 kodlu gizli tanık, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesine
-kendisini sorgulayanlarla önceden yaptığı anlaşmanın gereği olarak- şu cümlelerle başladı:
“Ben uzun yıllardır Ayhan Bora Kaplan’ın yanında bulundum ve bu örgüte üye oldum. Şimdi ise Kaplan hakkında bildiğim her şeyi samimi olarak anlatmak istiyorum.”
Etkin Pişmanlık’tan yararlanarak cezaevinden yırtmak istiyordu, ama 19 sayfa ifade verdikten ve salıverildikten sonra bir güç savaşının payandası haline geleceğini pek hesaba katmamıştı.
M7 kod Sedat Sertçelik, gizli tanık statüsünde ifadesi alındıktan sonra elektronik kelepçe ile salıverildi. Kendisini sorgulayan ekipte yer alan Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube komiseri Metehan İlkyaz’ın desteğiyle Bodrum üzerinden Kos’a kaçtı.
M7 KOD’U KOS ADASI’NA KAÇIRANLAR
Sabah Gazetesi’nde çalışma arkadaşımız Halit Turan’ın haberine göre; Sertçelik’in ayağında elektronik kelepçe olduğu halde yurtdışına kaçışını, komiser Metehan İlkyaz ile onunla bağlantılı üç sivil organize etti. İlkyaz koordinesindeki üç şüpheli, Sertçelik’i Ankara’dan İstanbul’a araçla götürdü, buradan da Bodrum üzerinden Yunanistan’ın Kos Adası’na kaçışını organize ettiler. Sedat Sertçelik şimdi Avrupa’da. Sertçelik, firarından sonra Emniyet’e polislerin baskısı altında ifade verdiğini söyleyince işler sarpa sardı.
9 Kasım’da ise Ü5W1G8K6L3 koduyla bir şahıs daha gizli tanık yapılarak ifadesi alındı. Bu şahsın da Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne dair bilgi sahibi biri olduğu belirtiliyor, ancak kimliği şimdilik meçhul.
Zaten M7 kod Sedat Sertçelik de yurtdışına kaçıp konuşmasa kim olduğu bilinmeyecekti. Sertçelik, 1986 Ankara doğumlu. 15 ayrı suçtan kaydı var. Kaplan çetesinin iki numaralı ismiydi.
Sedat Sertçelik, itirafçı yapılmadan önce geçen sene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iken kendisini arayan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Çelik’in “Çık, gel. Sorulara cevap ver, serbest kalacaksın” demesi üzerine Türkiye’ye geldiğini söylüyor. Gerçekten de ifadesinin ardından serbest bırakılan Sertçelik, 21 Kasım 2023 tarihinde arkadaşı Ece Ronay ile sabah saat 05:00’te çorbacıya gitti. Orada çıkan çatışmada Sertçelik’in de aralarında bulunduğu beş kişi yaralandı. Saldırının, Kaplan çetesinin Sertçelik’e ‘Omerta’ (Bilmeyenler için dipnot: Mafyada suskunluk yasasına verilen isim. Sicilya kökenli bir kelime.) uyarısı olarak organize edildiği iddia edildi, ancak bu; teyidi olmayan bir bilgi.
PİRİNCİN İÇİNDEKİ BEYAZ TAŞ
Bu yaşananların ciddi bir güç mücadelesinin tezahürü olduğu anlaşılıyor. Ve oyun içinde oyun var. FETÖ de her zamanki gibi işin bir yanında olunca işler daha da karışıyor. Pirincin içindeki beyaz taşı ayıklamak güç.
Emniyet’te Nurcu-Okuyucu, Menzilci, Kurtoğlucu Süleymancı gibi gruplar var. Ayrıca Ülkücü kadrolar da var tabii. Bunun haricinde kripto FETÖ kadroları da var ki, onlara da renklendirilmişler deniliyor. Bunlar haricinde bir de KÖZ, yani Kemalettin Özdemir grubundan söz ediliyor, ki grubu ilk yazan gazeteci olarak KÖZ’ün ciddi bir güç odağı olduğunu sanmıyorum. Aynı şeyi, yine ilk kez benim yazdığım Milli Damar grubu için de söyleyebilirim.
Bu tür tartışmalarının son bulması için gereken temel strateji, devleti mümkün olduğunca ideolojiden uzak liyakatli kadrolarla doldurmaktır. Ne var ki bu; Türkiye’de her zaman sorun olmuştur ve bugün de kısa vadede hayata geçecek gibi görünmüyor.
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının bürokrasi içindeki güç savaşında kum saatini başlatan etken olduğu görülüyor. Kum saati bir kere dönmeye başladı mı mücadele, sonuçlanana kadar devam edecek demektir. Ya da Çehovian bir dille söylersem ilk sahnede bir tüfek göründüğüne göre ikinci veya üçüncü perdede patlaması mukadderdir. Her ne kadar bürokratik Omerta diyebileceğimiz yasa, bu olaylar zinciri özelinde işletilmeye çalışılsa da…