maymun çiçeği detayları

Ferhat ÜNLÜ – 04 Eylül 2024

 

“Bu son operasyon; MİT’in son üç yıldaki üçüncü Mossad operasyonu. 2022 yılının Aralık ayında yapılan Neoplaz operasyonunda 68 kişi yakalanmıştı. 2023 Nisan ayında yapılan Nekpet operasyonunda ise İsrailli ajanlar ile yurtdışında düzenli şekilde buluşan ve İsrail istihbaratının verdiği görevleri yerine getiren 16 kişilik bir şebeke çökertildi. 2021’de de 15 kişilik casus hücresinin çökertildiği hesaba katıldığında toplam üç operasyonluk bir süreç çıkıyor ortaya.

İsrail gizli servisi, bu operasyonların hepsinde doları motif olarak kullanıyor. Ama her seferinde de baltayı taşa vuruyor. Hakikaten Sergio Leone’nin Dolar Üçlemesi serisi gibi… Bir Avuç Dolar bitti, Birkaç Dolar İçin bitti, aslında üçüncü operasyon da tamamlandı. Ama önümüzdeki dönemde İyi Kötü ve Çirkin filminin muadili yeni bir operasyon gelebilir. Operasyonların sayısı üç ama Mossad, aynı yoldan yürümeye devam ederse asıl filmin, İyi, Kötü ve Çirkin’in dördüncü niyetine tekrar çekilmesi işten bile değil.”

Bu satırlar 4 Ocak 2024’te bu köşede yayınlanan Bir avuç dolar için başlıklı yazıdan. 10 Aralık 2023 tarihinden itibaren yazdığım İsrail’in yeni suikast şebekesi: NİLİ başlıklı yazılarda da Netanyahu hükümetinin Mossad, Şin Bet ve AMAN (askeri istihbarat birimi) personelinden müteşekkil NİLİ adlı bir suikast timi kurduğunu duyurmuştum.

İsrail’in, daha spesifik bir deyişle Netanyahu hükümetinin askeri ve istihbari anlamda bu derece pervasız bir stratejiye yönelmesi, tarihte örneğine nadir rastlanacak bir meydan okuma örneği. Hele de İsrail’in 20. Yüzyıl’ın ikinci yarısı boyunca askeri ve istihbari olarak Türkiye’ye en yakın ülke olduğu gerçeğini göz önüne alırsak…

 

MOSSAD, MEH’E İSTİHBARAT EĞİTİMİ VERDİ

Mossad, 1958 yılından itibaren Milli İstihbarat Teşkilatı’nın atası MEH’e (Milli Emniyet Hizmeti Riyâseti) istihbarat eğitimi verdi. Bu eğitim süreciyle başlayan bir tür istihbari bağımlılık ilişkisi; 1990’lı yılların sonu değil, 2000’lerin başı bile değil, ancak 2010’dan sonra sona erdirilebildi.

İlginizi çekebilir!  Atatürk Dönemin HDP'si İle Nasıl Mücadele Etmişti?

Mossad çok değil, bundan iki yıl önce ülkemizde Filistin ve Suriye uyruklu bazı kişileri parayla devşirip Türkiye’de istihbarat toplamaya çalışıyordu. Bunun sebebi 1990 ve 2000’li yılların başında sonuna kadar kullanabildikleri istihbari işbirliği ayrıcalığını kaybetmiş olmalarıdır.

Peki, bu işbirliği ne zaman, nasıl başlamıştı? İşte bu sorunun cevabını İsrail istihbaratı üzerine yazılmış kitapların en kapsamlılardan biri, hatta en kapsamlısı olan Ian Black ve Benny Morris imzalı İsrail’in Gizli Savaşları adlı kitaptan öğrendiğimize göre Eylül 1957’den itibaren Mossad ve MİT’in atası MEH arasında bir anlaşma yapıldı. İsrail, MİT’te karşı-istihbarat konularında eğitim ve danışmanlık hizmeti verecekti. O yıllarda başlayan ilişki 1990’ların sonunda zirvelere ulaştı.

Bugün, takriben 15 yıldır İsrail ile başka bir ilişki biçimi içindeyiz. İsrail, ülkemizde doğrudan faaliyet yürütemiyor. Ancak paranın gücünü kullanarak değişik ülke vatandaşlarından eleman devşiriyor ve Türkiye’deki muhaliflerini avlamaya çalışıyor. Klasik NİLİ taktikleri…

Bu konuda hakkında yazarken veya konuşurken Milli İstihbarat Teşkilatı’nın NİLİ hücreleriyle ilgili operasyonlarının devamının geleceğini özellikle belirtiyorum.

 

BALKANLARDA MOSSAD FONLARI

Son operasyonda İsrail gizli servisinin para ağını sağlayan Kosova vatandaşı Liridon Rexhepi tutuklandı. Milli İstihbarat Teşkilatı, bu şahsın Mossad’ın Türkiye’deki para ağını yöneten kişi olduğunu tespit etti. Rexhepi, İsrail gizli servisinin talimatı ile drone çekimi yapan, Filistinli siyasiler aleyhinde psikolojik harekât faaliyeti yürüten, Suriye sahasına yönelik bilgi derleyen Türkiye’deki saha elemanlarına para aktaran bir Mossad elemanı konumundaydı.

Şahıs, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın çalışmaları sonucunda mali hesaplarındaki hareketlilik üzerine deşifre edildi. Rexhepi’nin Türkiye’deki saha elemanlarına Western Union üzerinden çok sayıda para transferi gerçekleştirdiği belirlendi. Liridon Rexpepi, 25 Ağustos 2024’te Türkiye’ye giriş yaptığı andan itibaren adım adım izlenmeye başlandı, faaliyetleri kayıt altına alındı ve şahıs 30 Ağustos’ta İstanbul Emniyeti TEM Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde para transferlerini yaptığını kabul eden Liridon Rexhepi, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İlginizi çekebilir!  İstanbul'da Algı Yönetimi Bitiyor Mu?

Bu operasyon, Mossad’ın Türkiye’deki saha elamanlarına para aktarımını başta Kosova olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerinden sağladığını gösteriyor. Türkiye’deki saha elemanlarının, Mossad’dan aldıkları paraları Suriye sahasında kullandıkları ortaya çıktı. Yapılan para takibi sonucunda Türkiye’deki saha elemanlarının, Kosova üzerinden gelen paraları Western Union ile Suriye’deki alt kaynaklarına aktardığı belirlendi.

Bir cümleyle toparlayayım yazıyı: Bu dördüncü dalga operasyon da Türkiye’nin, Netanyahu yönetiminin espiyonaj ve suikast stratejilerine izin vermeyeceğinin göstergesi; ama ne ilk ne de son olacak.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.