Ferhat ÜNLÜ – 20 Ocak 2024
Amerikalıların astronot, Rusların kozmonot dediği uzay yolcusu insanların ilki olan Yuri Alekseyeviç Gagarin, 12 Nisan 1961’de dünya yörüngesinde turunu tamamlarken “Dünya mavi ve çok güzel. Harika görünüyor” demişti.
Komünist SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) gerisinde kalmak istemeyen Amerika Birleşik Devletleri’nin Ay’a gönderdiği ilk astronot Neil Armstrong ise 21 Temmuz 1969’da Ayın Karanlık Yüzü’ne iniş yaptığında “Benim için küçük, insanlık için dev bir adım” dedi.
Artık Türkiye Cumhuriyeti’nin de bir astronotu var. Adı Alper Gezeravcı, malumunuz. Günlerdir haberleri dönüyor. Henüz astronot kelimesine karşılık bir isim bulamadık, bu tür bilim ve kültür işlerinde yeterince tecrübeli değiliz ülke olarak.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye’nin uzay programının gündeme geldiği 2021’de astronot için cacabey kelimesinin kullanılmasını önermişti, ama bu kelime dolaşıma girmedi. Zaten kelime değil cacabey, bir özel isim. Caca Bey bir Türk gökbilimcinin adı, pek uygun düşmüyor o yüzden. Nasılsa uzaya ilk astronotumuzu gönderdik, ‘astronomik kavram’ meselesini de zamanla çözeriz.
19 Ocak’ta saat 00.49’da Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden gerçekleşen fırlatma öncesinde Alper Gezeravcı’nın uzaydaki ilk cümlesinin ne olacağıyla ilgili sosyal medyada epey mavra çevrildi. “Sayın Cumhurbaşkanımız…” diye başlayan cümlelerle akılları sıra yapılan büyük işi hakir görmeye, hasetlemeye çalışanlar oldu. Gezeravcı da bu mavracılara ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vecizesi “İstikbal göklerdedir” cümlesiyle mukabele etti ve onları ters köşeye yatırdı.
FETÖ VE DÜNYANIN EN ESKİ İKİ MESLEĞİ
İlk Türk astronotunun bu söyleminde bundan 13 yıl önce açılmış bir kumpas davasının faillerine gönderme de yok değil. Kumpas deyince aklımıza hemen Fetullahçı Terör Örgütü, kısa adıyla FETÖ geliyor elbette. Bahse konu kumpas, 28 Nisan 2010 tarihinde İzmir’de emniyet birimlerine gelen “Vika, Dilara ve Gül isimli kadınların liderliğinde bir fuhuş çetesi yurt dışından bayan getirerek zorla fuhuş yaptırıyor, bu çete içerisinde 18 yaşından küçük bayanlar var ve fuhuş yaptırılan bayanların uyuşturucu bağımlısı yapılarak kullanılıyor” cümlelerinin yer aldığı bir ihbar mektubu ile başladı. Klasik FETÖ taktiği… Mektuba göre sözüm ona aralarında generallerin ve üst düzey subayların da bulunduğu askerler, fuhuş çetesi üzerinden devşiriliyor ve casusluğa angaje ediliyordu. Bak hele bak bak!
Fetullahçı Terör Örgütü’nün nasıl olup da dünyanın en eski mesleğini Hollywood filmlerini aratmayan bir komployla bir iddianamede birleştirdiği, Askeri Casusluk Kumpası’nın üzerinden geçen 13 yıla rağmen halen geçerliliğini koruyan bir sorudur. Bunu değme senaristler bile yapamaz, bir kurmaca yazarı olarak ben de şapka çıkarıyorum! Öte yandan FETÖ’nün bizatihi kendisi dünyanın en eski iki mesleğini icra etmek konusunda deneyimlidir, bu tecrübe kumpası kurarken epey işlerine yaramış olmalı. Ne derler büyüklerimiz, çerçi başındakini satar. Kişi kendinden bilir işi diyelim biz de.
Askeri Casusluk Davası’nın iddianamesi 11. Ağır Ceza Mahkemesince oy birliğiyle 23 Şubat 2011’de kabul edildi. Bir de FETÖ ile mücadelenin başlamasından sonra bu kumpasa karşı açılmış bir dava var onunla karışmasın. O davanın iddianamesi 20 Nisan 2017 tarihli. Savcısı da FETÖ avcısı Berkant Karakaya idi.
2012’DE İHRAÇ EDİLDİ, 2020’DE DÖNDÜ
İmdi… Askeri Casusluk davası ile yıllar sonra yeniden bu kadar ilgilenmemizin sebebi, FETÖ’nün ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı’yı da vaktiyle bu davaya karıştırmış olması. Gezeravcı bu dava yüzünden Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi. Hangi evrede, hemen detaya girelim: 2012’de, yani devlet-paralel devlet savaşının başladığı sene Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılmak zorunda bırakıldı. Gezeravcı orduya 2020’de geri döndü. Üç sene sonra, 1 Eylül 2023’te Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Alper Gezeravcı’ya yeni rütbesini taktı ve uzay görevinde başarılar diledi. Gezeravcı, bu tarih itibarıyla pilot albay oldu.
Gezeravcı’nın görev yaptığı yerlerden biri Standardizasyon Filosu Akademik Kanat Komutanı olarak bulunduğu Adana’daki 10’uncu Üs Komuta Birimi.
Askeri Casusluk Kumpası davasının iddianamesinde Alper Gezeravcı ismini arattım. Ancak Gezeravcı 98 sanıklı davada müşteki olarak yer almıyor. Şikâyetçi olsa iyi olurdu.
KUMPASIN SAVCISI BYLOCK KULLANICISIYDI
Askeri Casusluk Kumpası davasında aralarında örgütün bir numarası Fetullah Gülen, eski MİT imamı Murat Karabulut ve Gülen’in A Takımı’ndan Naci Tosun gibi kafa isimlerin de yer aldığı 102 sanık yargılandı.
2011’deki dava, kamuoyunda fuhuş ve askeri casusluk dosyası olarak anılır olmuştu. FETÖ’cü polislerin o dönemde hâkim olduğu İzmir Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği’nce başlatılan ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nce sürdürülen üç yıllık operasyon sürecinde 49’u muvazzaf asker 93 şüpheli tutuklanmıştı. Bu FETÖ kumpasıyla tam 357 sanık yargılandı.
Davanın savcısı Zafer Kılınç denen FETÖ’cüydü. Bir ByLock kullanıcısıydı ve 16 Nisan 2018’de İpsala yakınlarındaki askeri bölgede yapılan denetim sırasında Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı. Kumpas davasının yargılaması sonucunda 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şimdi kodeste.
World of Türkiye yazarlarından Coşkun Başbuğ, FETÖ’nün işte bu kumpas davasıyla cezaevine attığı isimlerden. FETÖ’ye çok az kişinin itiraz edebildiği dönemde göğsünü siper ettiği için Başbuğ’la çok uğraştılar, ama kaybettiler.
Alper Gezeravcı, Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin o meşhur “Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir” aforizmasının şimdilerde uzayda olan canlı timsali. Bir başka deyişle FETÖ’nün, dünyanın en eski iki mesleği efsanesinden yola çıkarak insanların onuru ile oynadığı bir davadan alnının akıyla çıkıp astronominin gerçekliğiyle tanışan biri. Azmi ve başarısı gençlere ilham olmalı ve olacak.
