22 kez görüntülendi.
deniz istikbal

Deniz İSTİKBAL – 20 Aralık 2024

 

TCMB’nin aralık ayı faiz kararı Haziran 2023’te başlayan sürecin kritik bir ayağını oluşturuyor. Enflasyon mücadele süreci rasyonel ekonomi politikalarına geri dönüşle Haziran 2023-Aralık 2024 döneminde işlevsel hale getirildi. Faiz artışlarını tasarruf tedbirleri takip etti ve yüzde 75’lere kadar çıkan enflasyon yüzde 40’lı rakamlara geriledi. 2023’te yüzde 30 olarak tahmin edilen 2024 enflasyonunun yüzde 40’lı rakamlarda gelmesi hizmet ve gıda fiyatlarındaki katılık sebebiyleydi. Firma ve bireylerin enflasyon beklentisinde meydana gelen düzelme yeterince hızlı gerçekleşmedi ve enflasyon seneyi yüzde 45 ile kapatmaya hazırlanıyor.

Üretici tarafında yüzde 29 seviyesine kadar gerilen üretici enflasyonu aylık olarak yüzde 1’in altına geriledi. Fakat tüketici enflasyonu hala istenilen düzeye gerilemedi ve yüzde 40’lar seviyesinde bulunuyor. TCMB politika faizinin yüzde 50 olduğu göz önüne alındığında faiz indirim sürecinin başlaması ve 2025 boyunca sürmesi bekleniyor. 12 aylık enflasyon beklentisinin yüzde 20’ler civarında olduğu düşünüldüğünde 25 puanlık bir faiz indirim döneminin olduğu söylenebilir. FED ve Avrupa Merkez Bankası gibi küresel aktörlerde faizleri düşürmeye başladılar. Küresel şartların Türkiye’de de faizleri indirim için olgunlaştığını söylemek mümkün.

FED, 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başladı. Avrupa Merkez Bankası, ABD merkez bankasından daha önce faiz indirimlerini işleme aldı. Global ekonomi ve finansal koşullar için önem taşıyan iki aktör diğer merkez bankalarını da faiz indirim sürecine teşvik etti. Kanada, İngiltere, Çin ve İsviçre merkez bankaları da FED ve Avrupa Merkez Bankasına eşlik ettiler. Faiz indirimleri piyasaya daha fazla parayı verme olarak özetlenebilecek iken bankalarda 6,5 trilyon dolarlık miktar yatırım için bekliyor. Faizden çıkıp yatırıma dönüşmesi beklenen 6,5 trilyon dolarlık mevduat gelişmiş ve gelişmekte olan aktörler için önemli yatırım fırsatlarına işaret ediyor.

İlginizi çekebilir!  “Hiç Kimse Beni Anlamıyor” Diyen Gençler

Gelişmekte olan ekonomilerden biri olarak Türkiye ciddi anlamda yatırım çekebilir. TCMB’nin faiz indirimleri iktisadi büyümeyi canlandırırken yabancı yatırımcıların ülkeye gelişi enflasyonla mücadeleyi hızlandırabilir. 2001 krizi sonrası işleme alınan reformlar ülkeye ciddi anlamda yatırımcı çekerken 40 milyar dolarlık yıllık doğrudan yabancı yatırım miktarına ulaşılmıştı. Günümüzde yıllık ortalama 10-15 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım Türkiye’ye geliyor. Bu rakamın artırılması için küresel şartlar Türkiye için oluşmuş gibi duruyor. Türk ekonomi yönetiminin daha fazla yapısal reformları öncelemesiyle yabancı yatırımcının ilgisi ciddi anlamda artış gösterebilir.

Aralık 2024-Aralık 2025 dönemi enflasyon, faiz, cari açık ve dış ticaret açığı gibi iktisadi büyüme için negatif bileşenlerin azaldığı bir dönem olabilir. Enflasyonun düşüşü fiyat istikrarına olumlu yansırken faizler mevcut düşüşü takip edecektir. Reel olarak faizler enflasyonun üzerinde yer alırken birey, firma ve diğer aktörlerin finansmana erişimi kolaylaşabilir. Fiyatların reel değerine ulaşması için ise biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu söylemek mümkün. Ücretlerin normal olarak artmadığı yüksek enflasyon döneminde ürün fiyatları da agresif şekilde artış gösterdi.

2021-2024 döneminde yaşanılan bu gelişmelerin tam anlamıyla normalleşmesi 2025-2026 sürecinde gerçekleşebilir. Fakat bozulan gelir dağılımı ve eriyen alım gücünün tam anlamıyla düzelmesi biraz daha uzun zaman alabilir. Sonuç olarak Haziran 2023’te başlayan rasyonel ekonomi politikalarına geri dönüşün çıktıları 2025’te gözle görülür şekilde ortaya çıkacaktır. TCMB’nin faiz indirimlerinin de 2026’da sürmesi ve 2027’de tek haneli rakamların görülmesi muhtemeldir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.