Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Haziran 2024
Doğru eş seçimi hayat kurtarır. Klişe bir cümle gibi geliyor olabilir ilk kertede ama klişe olmasının da geçerli bir sebebi var. Elbette herkes size doğru eş seçmenin önemli olduğunu söyleyecektir. Özellikle de mutsuz çiftler! Ama ben bu yargıyı metaforik anlamda kullanıyor değilim.
Benim kastettiğim evliliğin fiziksel anlamda da sağlığımıza büyük tesirleri olduğu hatta ölümcül hastalıklarla mücadele ederken bizi hayata bağlayabildiği meselesi. Pensilvanya Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmada kardiyovasküler rahatsızlığı olan bir grup hastanın iyileşme oranları ve evlilik kaliteleri arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiş. Tatminkâr bir evliliğe sahip hastaların kalp yetmezliğinden ölme olasılığı bile düşmekte.
Günümüzün en kutsal bilgi kaynağı bilimin dediği gibi doğru eş seçmek bu kadar önemli olabilir. Kutsal metinlerde de eş seçiminden bahsedilir. Örneğin, Rum Suresi’nde Allah, bizler için eşler yaratmasının sebebinin huzur ve sükûnet bulmamız olduğunu söyler. Başka bir ayette de bekar olanları evlendirme görevini “Aranızdaki bekarları evlendirin” diyerek tüm topluma yükler. İncil ve Tevrat’ta ise evliliğe saygı gösterilmesi ve “Allah’ın birleştirdiğini insanların ayırmaması” öğütlenir.
Evlilik iki kişiden daha fazlasını ilgilendiren bir durumdur. Sosyolojinin kurucu babası Emile Durkheim İntihar kitabında bekarların intihara evlilerden daha meyilli olduğunu söyler. Bu ihtimal bile evliliğin bir hayat memat meselesi olduğunu göstermektedir. Bireysel bir tercih gibi görünse de ilk başta evlilik, toplumsal dinamikleri de etkiler. Sosyolojiye kulak verirsek, evli insanların olduğu bir toplumun daha stabilize olacağını işitiriz. Kaldı ki iyi eş olanların suç işleme oranları da daha düşük. Ayrıca evli insanlar daha fazla para kazanıyor. Daha sağlıklılar hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak. Belli ki evliler daha uzun bir ömür sürüyor.
Evlilik bu kadar önemliyken, doğru eş seçimi hayatta kalmamızı bu kadar derinden etkilerken sorulacak sorulardan ilki insanların eş seçimini nasıl yaptığı olabilir. Dedelerimiz, ninelerimiz, ya da anne ve babamız hangi kriterlere göre bu seçimi yaptılar, bizler neye göre yapmaktayız?
Bir zamanlar evlilik belki bir sosyal gereklilik olarak yapılmaktaydı. Ya da iktisadi girişimler için ailelerin mülkiyet ve iktidar politikaları tarafından yönlendiriliyordu. En yaygın olanı da sadece soyun devamı için yapılan evliliklerdi. Günümüzde ise farklı bir resimle karşı karşıya olabiliriz.
Örneğin sosyal psikolojiye ortalama tercihler fiziksel yakınlık, fiziksel çekicilik ve benzerlik kriterlerine göre yapılıyor. Şimdilerde ise aşk olmadan bir evlilik yapılamayacağına dair bir inanç oluşmuş durumda. Yeni kriterimiz aşk. Tüm bu ihtiyaçların aşktan ya da aşık olduğumuz kişiden karşılanması ise ne kadar mümkün sorusu evliliğin önünde dikilmiş duruyor.
Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Haziran 2024
Doğru eş seçimi hayat kurtarır. Klişe bir cümle gibi geliyor olabilir ilk kertede ama klişe olmasının da geçerli bir sebebi var. Elbette herkes size doğru eş seçmenin önemli olduğunu söyleyecektir. Özellikle de mutsuz çiftler! Ama ben bu yargıyı metaforik anlamda kullanıyor değilim.
Benim kastettiğim evliliğin fiziksel anlamda da sağlığımıza büyük tesirleri olduğu hatta ölümcül hastalıklarla mücadele ederken bizi hayata bağlayabildiği meselesi. Pensilvanya Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmada kardiyovasküler rahatsızlığı olan bir grup hastanın iyileşme oranları ve evlilik kaliteleri arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiş. Tatminkâr bir evliliğe sahip hastaların kalp yetmezliğinden ölme olasılığı bile düşmekte.
Günümüzün en kutsal bilgi kaynağı bilimin dediği gibi doğru eş seçmek bu kadar önemli olabilir. Kutsal metinlerde de eş seçiminden bahsedilir. Örneğin, Rum Suresi’nde Allah, bizler için eşler yaratmasının sebebinin huzur ve sükûnet bulmamız olduğunu söyler. Başka bir ayette de bekar olanları evlendirme görevini “Aranızdaki bekarları evlendirin” diyerek tüm topluma yükler. İncil ve Tevrat’ta ise evliliğe saygı gösterilmesi ve “Allah’ın birleştirdiğini insanların ayırmaması” öğütlenir.
Evlilik iki kişiden daha fazlasını ilgilendiren bir durumdur. Sosyolojinin kurucu babası Emile Durkheim İntihar kitabında bekarların intihara evlilerden daha meyilli olduğunu söyler. Bu ihtimal bile evliliğin bir hayat memat meselesi olduğunu göstermektedir. Bireysel bir tercih gibi görünse de ilk başta evlilik, toplumsal dinamikleri de etkiler. Sosyolojiye kulak verirsek, evli insanların olduğu bir toplumun daha stabilize olacağını işitiriz. Kaldı ki iyi eş olanların suç işleme oranları da daha düşük. Ayrıca evli insanlar daha fazla para kazanıyor. Daha sağlıklılar hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak. Belli ki evliler daha uzun bir ömür sürüyor.
Evlilik bu kadar önemliyken, doğru eş seçimi hayatta kalmamızı bu kadar derinden etkilerken sorulacak sorulardan ilki insanların eş seçimini nasıl yaptığı olabilir. Dedelerimiz, ninelerimiz, ya da anne ve babamız hangi kriterlere göre bu seçimi yaptılar, bizler neye göre yapmaktayız?
Bir zamanlar evlilik belki bir sosyal gereklilik olarak yapılmaktaydı. Ya da iktisadi girişimler için ailelerin mülkiyet ve iktidar politikaları tarafından yönlendiriliyordu. En yaygın olanı da sadece soyun devamı için yapılan evliliklerdi. Günümüzde ise farklı bir resimle karşı karşıya olabiliriz.
Örneğin sosyal psikolojiye ortalama tercihler fiziksel yakınlık, fiziksel çekicilik ve benzerlik kriterlerine göre yapılıyor. Şimdilerde ise aşk olmadan bir evlilik yapılamayacağına dair bir inanç oluşmuş durumda. Yeni kriterimiz aşk. Tüm bu ihtiyaçların aşktan ya da aşık olduğumuz kişiden karşılanması ise ne kadar mümkün sorusu evliliğin önünde dikilmiş duruyor.
Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Haziran 2024
Doğru eş seçimi hayat kurtarır. Klişe bir cümle gibi geliyor olabilir ilk kertede ama klişe olmasının da geçerli bir sebebi var. Elbette herkes size doğru eş seçmenin önemli olduğunu söyleyecektir. Özellikle de mutsuz çiftler! Ama ben bu yargıyı metaforik anlamda kullanıyor değilim.
Benim kastettiğim evliliğin fiziksel anlamda da sağlığımıza büyük tesirleri olduğu hatta ölümcül hastalıklarla mücadele ederken bizi hayata bağlayabildiği meselesi. Pensilvanya Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmada kardiyovasküler rahatsızlığı olan bir grup hastanın iyileşme oranları ve evlilik kaliteleri arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiş. Tatminkâr bir evliliğe sahip hastaların kalp yetmezliğinden ölme olasılığı bile düşmekte.
Günümüzün en kutsal bilgi kaynağı bilimin dediği gibi doğru eş seçmek bu kadar önemli olabilir. Kutsal metinlerde de eş seçiminden bahsedilir. Örneğin, Rum Suresi’nde Allah, bizler için eşler yaratmasının sebebinin huzur ve sükûnet bulmamız olduğunu söyler. Başka bir ayette de bekar olanları evlendirme görevini “Aranızdaki bekarları evlendirin” diyerek tüm topluma yükler. İncil ve Tevrat’ta ise evliliğe saygı gösterilmesi ve “Allah’ın birleştirdiğini insanların ayırmaması” öğütlenir.
Evlilik iki kişiden daha fazlasını ilgilendiren bir durumdur. Sosyolojinin kurucu babası Emile Durkheim İntihar kitabında bekarların intihara evlilerden daha meyilli olduğunu söyler. Bu ihtimal bile evliliğin bir hayat memat meselesi olduğunu göstermektedir. Bireysel bir tercih gibi görünse de ilk başta evlilik, toplumsal dinamikleri de etkiler. Sosyolojiye kulak verirsek, evli insanların olduğu bir toplumun daha stabilize olacağını işitiriz. Kaldı ki iyi eş olanların suç işleme oranları da daha düşük. Ayrıca evli insanlar daha fazla para kazanıyor. Daha sağlıklılar hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak. Belli ki evliler daha uzun bir ömür sürüyor.
Evlilik bu kadar önemliyken, doğru eş seçimi hayatta kalmamızı bu kadar derinden etkilerken sorulacak sorulardan ilki insanların eş seçimini nasıl yaptığı olabilir. Dedelerimiz, ninelerimiz, ya da anne ve babamız hangi kriterlere göre bu seçimi yaptılar, bizler neye göre yapmaktayız?
Bir zamanlar evlilik belki bir sosyal gereklilik olarak yapılmaktaydı. Ya da iktisadi girişimler için ailelerin mülkiyet ve iktidar politikaları tarafından yönlendiriliyordu. En yaygın olanı da sadece soyun devamı için yapılan evliliklerdi. Günümüzde ise farklı bir resimle karşı karşıya olabiliriz.
Örneğin sosyal psikolojiye ortalama tercihler fiziksel yakınlık, fiziksel çekicilik ve benzerlik kriterlerine göre yapılıyor. Şimdilerde ise aşk olmadan bir evlilik yapılamayacağına dair bir inanç oluşmuş durumda. Yeni kriterimiz aşk. Tüm bu ihtiyaçların aşktan ya da aşık olduğumuz kişiden karşılanması ise ne kadar mümkün sorusu evliliğin önünde dikilmiş duruyor.