Haydar AS – 02 Kasım 2024
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı ve tutuklandı.
Gerekçe, PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak…
Gözaltı süresinin ardından tutuklama yapılması savcılık elinde ciddi deliller olduğunun kanıtıdır.
Bizim bildiklerimiz herkesin bildiği tabii ki, bunların dışında ne tür deliller olduğunu bilemeyiz elbette, zamanla her şey daha net olarak belirginleşir.
Peki bu gelişme sürpriz mi sizce? Elbette hayır…
O dönem “kent uzlaşısı” adı altında DEM’li isimleri CHP listelerinden aday gösterme dönemiydi.
Bildiğiniz gibi, CHP Esenyurt adayı kamuoyuna açıklandığında farklı bir isimdi. Fakat o zaman Ekrem İmamoğlu marifetiyle açıklanan isim geri çekilerek Ahmet Özer CHP listesinden aday yapılmıştı.
Bu şahsın, yıllardır terör örgütü ile hem hal olduğu hep dile getirilir. Hatta Esenyurt’a aday yapılırken CHP’liler Belediye binası önünde bu isme tepki göstererek protesto etmişlerdi.
Bugün geldiğimiz noktada kamuoyuna yansıyan kısmıyla kırmızı bültenle aranan terörist Remzi Kartal ile 14 kez görüşmesi tespit edilen Ahmet Özer’in, PKK mensuplarıyla toplam 694 kez görüştüğü iddia ediliyor.
Bu görüşmeler teknik takibe takıldığına göre hal hatır sorma görüşmesi değil demek ki.
Hele ortada telaffuz edilen para transferleri doğruysa eğer, bu işin Esenyurt Belediye Başkanı’yla sınırlı kalacağını hiç sanmıyorum.
Yarın çıkıp, İstanbul Belediyesi’nin diyet borcuna aracılık yaptım derse hiç şaşırmam doğrusu!
Soruşturma sonucu ne tür gelişmeler olur bekleyip göreceğiz elbette, fakat şahıs henüz gözaltına alınmış iken Ekrem İmamoğlu’nun;
“Devlette görev yapmış, üniversitelerde dekanlıktan rektör yardımcılığına kadar üst düzey çalışmalarda bulunmuş Sayın Özer, kıymetli bir bilim insanı ve yerel yöneticidir. Türkiye, siyasilere, bilim insanlarına karşı sabah ev baskınlarının yapıldığı bir ülke olmaktan çıkmalı.”
diye, açıklama yaparak dikkatleri bir terör soruşturmasından uzaklaştırıp, bir bilim insanının soruşturması yönüne çekme gayretleri tam bir şark kurnazlığı olarak görüldü.
Doğrudur, Ahmet Özer çeşitli üniversitelerde çalışmış bir akademisyendir.
İyi de, bu durum bir bilim adamının suç işlemesine engel teşkil eder mi?
Ahmet Özer’in kırmızı bültenle aranan Remzi Kartal ile 14 kez görüşmesini bilimsel bir çalışma olarak mı görmemizi istiyor İmamoğlu acaba?
Belediye bünyesine alınan PKK’lılar bilimsel çalışma adı altında mı alındı acaba?
Bir insanın bilim adamı olması işleyeceği suçlara kılıf olabilir mı?
CHP’nin bölücü dilleri hemen devreye girdi tabii ki, Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek: “Türkiye’nin en büyük ilçesinin Vanlı birinin yönetmesinden rahatsız oluyorlarsa açık açık söylesinler”
Şimdi bu sözün neresini düzeltelim… Adam kurucu partinin Genel Başkan Yardımcısı olmuş ama cahillikte zirve yaparken aynı zamanda ötekileştirme yaparak nifak tohumları saçıyor.
Birileri, Cumhurbaşkanı Yardımcısının Cevdet Yılmaz ve Hazinenin başındaki ismin Mehmet Şimşek olduğunu hatırlatsa bari.
Bir başka isim DEM Partili Gülistan Kılıç geri durur mu bu fırsattan;
“Kimsiniz siz ya! Sırf Kürt olduğu için bir belediyeye kayyum atıyorsunuz” diyerek ince ince mesajını veriyordu aslında
Akıllarınca “Görüyor musunuz Kürt olduğu için tutukladılar” algısı yapıp toplum mühendisliğine soyunarak bir süre daha siyaseten nemalanmak ve ülkeyi kaos ortamına çekmek.
Ama artık hiç kimse bu ısrarlı eşitsizlik ve ötekileştirme laflarına sıcak bakmıyor Allah’tan.
Her fırsatta memleketin cesur savcılara ihtiyacı var derler, ortaya gözünü budaktan esirgemeyen görevini yapan cesur bir savcı çıkınca da, gelsin hedef gösterme ve tehdit…