Haydar AS
Son yazılarımda hep vurgu yaptığım YERLİ VE MİLLİ kavramını bugün enerji alanında irdelemeye çalışacağım.
Bildiğiniz gibi son yıllarda özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte özellikle Avrupa’da enerji arzı sıkıntısı ciddi problemlere yol açmıştı.
Bizdeki durum ne diye ufak çaplı bir araştırma yapınca, son yıllarda yapmış olduğumuz atılımları bir kenara bırakırsak, neredeyse enerji ihtiyacımızın tamamında dışa bağımlı olduğumuzu görmekteyim.
Düşünsenize 60 milyar dolar turizm gelirimiz olacak diye heyecanlandığımız bir dönemde, 97 milyar dolar enerjiye ödüyor olmamız hepimizin enerjisini bir anda yok etmiyor mu?
İşte bu yüzden üzerine basa basa YERLİ VE MİLLİ diyoruz…
Yıllarca denizlerimizde fosil yakıt (petrol ve doğalgaz) aramaları için dışarıdan getirttiğimiz sondaj gemileri günlerce yaptıkları sözde sondaj faaliyetleri ile yalandan arama yaparak hiçbir şey yok deyip giderlerken milyonlarca dövizimizi de beraberlerinde götürüyorlardı.
“Yalandan arama” diyorum çünkü küresel güçler Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmasını istiyorlardı o yüzden gelirken “sakın ha!” diyerek tembihli gönderiliyorlardı.
Ta ki bir baba yiğit çıkıp gelinceye kadar;
Seversiniz sevmezsiniz onu bilemem ama enerjide yapmış olduğu devrim niteliğindeki işlerle tarih onu hep altın harflerle yazacaktır. Elbette dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak’tan bahsediyorum.
Kendi deyimi ile içerideki hainler (fetöcüler) dışarıda küresel güçlerin her türlü engellemelerine rağmen, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de kapsamlı araştırmalar yaptırıp enerjide yeni bir vizyon ortaya koymaya başladık.
Böylece Mavi Vatan diye adlandırdığımız karasularımızda 2018 yılında FATİH sondaj gemisiyle başlayan daha sonra YAVUZ, KANUNİ ve ABDULHAMİD HAN olmak üzere toplam 4 gemi ile çalışmalara başlıyorduk. Artık arama tarafa faaliyetlerinde dışa bağımlı değildik.
Hemen akabinde ilk müjde Karadeniz’de Sakarya gaz sahasında ki Tuna 1 kuyusundan geldi. Dile kolay toplam rezerv 320 milyar metreküp.
Yeter mi? Yetmez tabi ki…
Artık sık sık benzer müjdeler gelmesine hazırlıklı olmalıyız millet olarak.
Petrol‘de ise doğalgaz müjdesinin halen etkisindeyken, Gabar’da şehit öğretmen kızımız AYBÜKE YALÇIN kuyusunda 1 milyar varil petrol rezervi bulundu müjdesi geldi.
Yeter mi? yetmez tabi ki…
Akkuyu Nükleer Santrali devreye girdiğinde tam 4800 megavat ile Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak.
Yeter mi? Yetmez tabi ki…
Yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önem ile son yıllarda bu sistemde her geçen gün kapasitesini genişletmektedir.
Yeşil ve temiz enerji diye adlandırdığımız doğa dostu bu sistem rüzgâr ve güneş enerjisi ile üretim yapmaktadır. Bütün dünyada kabul gören bir enerji sistemidir.
Yeter mi? Yetmez tabi ki…
Peki bize bir sorumluluk düşmüyor mu?
Enerji talebinde en yüksek ülkelerden birisiyiz.
Bunun nedeni refah seviyesinin yüksek olması ve genç nüfus. O zaman bireysel olarak üretime katkıda bulunamayız ama tüketimi düşürme de pekala başarılı olabiliriz. Al sana kazan kazan!
Yeter mi? yetmez tabi ki…
Yetinmeyeceğiz zaten, taki enerjide dışa bağımlılığımız bitene kadar, hatta ve hatta enerji ihraç eden ülke pozisyonuna gelene kadar devam edeceğiz.
Hayal falan görmüyorum! İstesek olur, olacak da
Bu tür politikalar, hükümet politikası olmasından daha ziyade devlet politikasıdır.
Bizlere düşen görev, siyasi yelpazenin neresinde olursak olalım bu gelişmelere sahip çıkmak ve desteklemek olmalıdır.
Bu güzel ülke hepimizin…
Yorumlar kapalı.